| Ben Ryuk, o defteri düşüren Ölüm Meleği. | Open Subtitles | أنا ريوك الشينيجامي الذي أسقط هذه المذكرة |
| Ve Ölüm Defteri'ni düşüren Ölüm Meleği ile onu alan insan arasında bir takas vardır... | Open Subtitles | . . و أيضاً إن أسقط الشينيجامي مذكرة ، و إلتقطها أحد البشر |
| Ve burada Ölüm Defteri'ni düşüren Ölüm Meleği ile onu alan insan arasında bir takas vardır... | Open Subtitles | وهناك اتفاق يمكن وضعه فقط من إله الموت الذي أسقط مذكرة الموت مع الانسان الذي التقطها |
| Cevaplar istiyorsan Lex'e sor. Baltayı düşüren oydu. | Open Subtitles | إن كنت تبحث عن إجابات فسأل ليكس فهو من أوقع الفأس |
| {C:$9C8B7C}Ben Ryuk, o defteri düşüren Ölüm Meleği. | Open Subtitles | أنا الشينيغامي ريوك الذي أوقع تلك المفكرة |
| Bu çok komik, Tuvalette bıçaklar düşüren biz değiliz. | Open Subtitles | هذا مضحك جداً نحن لسنا الذين . يسقطون السكاكين في دورات المياه |
| Sonra foku buzun üstünden düşüren cinsten bir dalga oluşturmak için hizaya giriyorlar. | Open Subtitles | وبعدها يصطفّون لخلق نوع الأمواج الذي أسقط الفقمة عن الطوف |
| Telefonu düşüren o. | Open Subtitles | ذاك الذي أسقط الجوال ذاك الذي اصطدمتي به بسيارتك |
| Anahtarı düşüren. | Open Subtitles | الشخص الذي كنت أنزف معه، ذلك الذي أسقط المفتاح |
| Yanılıyor muyum? Bu Copenhagen'de helikopteri düşüren adama ait. | Open Subtitles | هذا ملك الرجل الذي أسقط المروحية |
| Demek cüzdanı düşüren oydu. Evet. | Open Subtitles | لهذا أسقط المحفظة خارج الملهى |
| Topu düşüren adam sen misin? | Open Subtitles | أنت الرجل الذي أسقط الكرة |
| - Uçağı düşüren ordudur. | Open Subtitles | جيش هو من أسقط هذه الطائرة |
| Onu bir gün suçlu duruma düşüren abisi onunla olan bağlantısını kesti ve gitmesine izin verdi. | Open Subtitles | ,أخيه الأكبر الذي أوقع به في أحد الأيام ,الذي قطع السلاسل و تركه |
| Silah dükkanında bizi tuzağa düşüren sendin, biliyorum. | Open Subtitles | بلى، أنت من أوقع بنا في ليلة سرقة متجر الأسلحة |
| Bugün bir şeyler düşüren tek ben değilim. | Open Subtitles | لم أكن الوحيد الذي أوقع شيء الليلة |
| Jack'i Burnett cinayetinde tuzağa düşüren adamın ismi John Quinn'di. Bir Starkwood çalışanı. | Open Subtitles | الرجل الذي أوقع بـ(جاك) في مقتل (بورنيت) كان (جون كوين)، متعهد من "ستاركوود" |
| Beni tuzağa düşüren, eski dostum ve sevgili arkadaşımdı. | Open Subtitles | رفيق عمري وصديقي العزيز, ذلك من أوقع بي |
| Sam Amcamız uçak düşüren insanlara pek de iyi bakmıyor. | Open Subtitles | والعم سام لايرحم ولا يدع الأمور تمشي بسهولة بالنسبة للناس الذين يسقطون الطائرات |
| Porno film göndermemişlerdi. Onlar bir jeti düşüren isyancılardı. | Open Subtitles | لم يكونوا يرسلون أفلاماً إباحية، بل كانوا متمردين يسقطون طائرة. |