| Geçen sene, düşmanlarım şimdiye suçlanmış olacağımı düşünüyorlardı, | Open Subtitles | منذُ سَنةٍ مَضَت ظَنَّ أعدائي أني سأكونُ قَد عُزِلت بهذا الوٌقت |
| The Stinkers hariç. Onu düşmanlarım yazmıştı. | Open Subtitles | ماعدا النتنه والتي صوغت جميعها بواسطة أعدائي |
| düşmanlarım benim gücümü ayakları altına almış gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدوا أن أعدائي الآن يكفيهم أن ينظروا فقط إلى قواتي لتستسلم |
| Zayıf noktamı bulmak için her şeyi yapabilecek güçlü düşmanlarım var. | Open Subtitles | أنا لديّ أعداء أقوياء، الذي سيفعلون أي شيء لإيجاد نقطة ضعفي |
| Sınıf temsilcisi olarak, yüksekleri hedeflemiş olsam bile, her zaman düşmanlarım vardı. | Open Subtitles | كممثل للصف ، وبالرغم من أني حددت أهداف عالية فقد كان هناك أعداء دائماً |
| düşmanlarım ülkeme dönmemi bekliyor olurdu. | Open Subtitles | أعدائي سوف يكونون بانتظاري حالما نعود للوطن |
| Ona gelince düşmanlarım onu bana karşı kullanmadan evvel köpeklere yem et. | Open Subtitles | أما بالنسبة له ،فأطعمه للكلاب قبل أنّ يعثر عليه أعدائي و يستخدموه ضدي. |
| Ben sana ulaşabiliyorsam, düşmanlarım da ulaşabilir. | Open Subtitles | إذا كان بإستطاعتي الوصول إليك أيضا أعدائي يستطيعون |
| düşmanlarım artık Kraliçelerini geri aldı ve İngilizler beni yüzüstü bıraktı. | Open Subtitles | أعدائي الآن لديهم مَلِكَتهم والإنجليز قد تَخَلوا عني. |
| Evet, düşmanlarım tarafından bir yer altı sığınağında işkence görme ihtimalime karşı. | Open Subtitles | أجل، في حالة إن تم تعذيني من قِبَل أعدائي في قبو سري تحت الأرض |
| düşmanlarım ölmemi istiyorlar. Siz de onay vermemi istiyorsunuz. | Open Subtitles | أعدائي يريدونني ميتاً، أنت تطلبين مني أن أمنحهم تأكيداً. |
| Bana, zayıf olmanın kabul edilemez olduğunu öğrettin. Özellikle de düşmanlarım daha güçlüyken. | Open Subtitles | علّمتني أنّي يتحتّم ألّا أكون ضعيفًا، خاصّة حين يكون أعدائي أقوى. |
| The Stinkers hariç. Onu düşmanlarım yazmıştı. | Open Subtitles | ماعدا النتنه والتي صوغت جميعها بواسطة أعدائي |
| Onlar sadece benim düşmanlarım değil. Senin de düşmanların. | Open Subtitles | أنت، ليسوا أعدائي أنا فقط، إنهم أعدائك أيضاً |
| Sınıf temsilcisi olarak, yüksekleri hedeflemiş olsam bile, her zaman düşmanlarım vardı. | Open Subtitles | كممثل للصف ، وبالرغم من أني حددت أهداف عالية فقد كان هناك أعداء دائماً |
| Mecliste halen düşmanlarım var ama taht iddialarını kaybettiler dağınık ve amaçsızlar köklerini kazımam an meselesi. | Open Subtitles | مازال لدي أعداء بداخل المجلس لكنهم خسروا مطالبتهم المباشرة للعرش إنهم مشوشين و بدون هدف |
| Anlamanız lazım. Çok güçlü düşmanlarım var Belki şimdi izliyorlardır... | Open Subtitles | يجب أن تفهمي ، لدي أعداء أقوياء |
| Sarayda düşmanlarım var, güçlü düşmanlar! | Open Subtitles | ، لدى أعداء في البلاط أعداء أقوياء |
| - Nereye gitsem düşmanlarım var. | Open Subtitles | لديّ أعداء بكل مكان أذهب إليه. |
| düşmanlarım hakkında çok az bilgim olduğu bir anda... bulması en kolay olan ölüm listemdeki ilk isim O-Ren lshii'ydi. | Open Subtitles | فى هذا الوقت و بينما كنت أعلم القليل عن أعدائى أول اسم على قائمة الموت أوران ايشى كانت الأسهل لأجدها |
| Ne FBI ne de düşmanlarım beni bulamazken 15 yaşındaki oğlum buldu. | Open Subtitles | القوات الفيدرالية لم تستطع ايجادي اعدائي لم يستطيعوا ايجادي لكن ابني ابن الخامسة عشرة استطاع |
| Tanıdığım ve kılıcım tarafından öldürülen düşmanlarım. | Open Subtitles | الذين أعرفهم والأعداء الذين قتلوا بسيفي |
| Bu şeytani duvar-tırmanıcıların efendileri ve benim en eski düşmanlarım. Şimdi de Londra'da iş başındalar. | Open Subtitles | أسياد ذلك الهيكل الفولاذي الشيطاني وأعداء قدماء لي,الآن جائوا الى مدينة لندن. |
| Onun düşmanları benim düşmanlarım. | Open Subtitles | عدوها هو عدوي... |
| Bu sebeple burada silahsız bulunuyorum ki bu da düşmanlarım için bir saldırı davetiyesi demektir. | Open Subtitles | , لذلك , أنا أعزل هنا الذي هو دعوة لأعدائي ليهاجمونني |