Bugünden aldığımız ders, düşmanlarımızı bir an önce öldürmemiz gerektiği. | Open Subtitles | إن خرجنا بعبرة من اليوم، فهي وجوب قتل أعدائنا سريعًا. |
Cesaret keşfetmek, cesaret düşmanlarımızı yenmek, ve liderlerini zincirlemektir. | Open Subtitles | الشجاعة فى الفعل و الشجاعة للتغلب على أعدائنا ووضع قادتهم فى السلاسل |
Ekip tamam yakında düşmanlarımızı alt ederiz. | Open Subtitles | الآن بأنّ فريقنا اكتمل. أَعْرفُ بأنّنا قريباً سننتصرْ على أعدائنا. |
Sözler, Alamut kılıçlarını kuşanan düşmanlarımızı durdurmaya yetmeyecek. | Open Subtitles | الكلمات لن تردع أعداءنا و مازال رأيي أن نردعهم بحد السيف |
Komutayı ele geçirmek ve düşmanlarımızı onlar bizi öldürmeden yok etmek için yaptık. | Open Subtitles | لتتسلم السيطره وتدمر اعدائنا قبل ان يدمرونا |
düşmanlarımızı balyoz ile un ufak edebiliriz ama daha dün gece yaptık. | Open Subtitles | يمكننا أن نطحن أعدائنا إلى مسحوق لكننا فعلنا ذلك ليلة أمس |
Senatoya bildirmek arttırır düşmanlarımızı. | Open Subtitles | إن إعلامنا لمجلس الشيوخ بذلك سيزيد من عدد أعدائنا |
Çünkü zevkini çıkardığımız özgürlük, her gün kazandığımız özgürlük, düşmanlarımızı yenip bizi güçlü tutacak şeyin ta kendisidir. | Open Subtitles | لأن الحرية التي نتمتع بها ، والحرية التي نكسبها يوميا انه الشيء الوحيد الذي سيهزم أعدائنا ويبقينا أقوياء |
Eğer düşmanlarımızı rahatlatıyorsam, Senato'da olmamalıyım. | Open Subtitles | لو كنت أريح أعدائنا فلم أكن لأتعين بمجلس الشيوخ |
Vallejo uyuşturucu imalathanesini patlatmak için düşmanlarımızı bulmak için para sağladık. | Open Subtitles | الأرباح أنْ تَكُونَ مستعملة لتَمويل أعدائنا. |
Aynı anda, RIPLEY 24/7 aktif olacak ve bizim düşmanlarımızı belirlemek için iş başında olacak. | Open Subtitles | في الوقت الحالي .. ريبلي ستكون نشطه على مدار 24 ساعه طوال الاسبوع للتعرف على أعدائنا |
Bize her yaşamın kutsal olduğu öğretildi. düşmanlarımızı da kendimizi sevdiğimiz gibi severiz. | Open Subtitles | الذي يعلّمنا ان كلّ حياة مقدّسة نحبّ أعدائنا كما نحبّ أنفسنا |
Sorun, öldürdükten sonra düşmanlarımızı takip edememektir. | Open Subtitles | المشكلة مَع يَقْتلُ أعدائنا بأنّك لا تَستطيعُ التَجَسُّس عليهم بعد ذلك. |
Hükümdarlığımızı sağlama almak ve düşmanlarımızı yok etmek için Ateş Lordu'yla bir plan yaptık. | Open Subtitles | ملك النار و أنا لدينا خطة لنتأكد من قمع و إسقاط أعدائنا.. |
Eğer dostlarımız bize yardım edemiyorsa, düşmanlarımızı deneyelim. | Open Subtitles | إن لم يستطع أصدقائنا مساعدتنا لنجرب أعدائنا |
düşmanlarımızı öldürmek çok iyi. Ama ya dünyayı kurtarmak... | Open Subtitles | قتل أعدائنا لهو شيء وإنقاذ العالم لهو شيء آخر. |
Hayır, hiç düşmanlarımızı karıştırmak gibi bir hata yapmadık. | Open Subtitles | كلا, نحن لم نفشل أبدًا في جعل أعدائنا مضطربين. |
Korkuyorum çünkü artık düşmanlarımızı tanımıyoruz. | Open Subtitles | أنا خائفة لأنّ أعداءنا لم يعودوا معروفين لنا |
İncil bize, düşmanlarımızı affetmemizi söylüyor. | Open Subtitles | الكتاب المقدس يقول لنا أن نعفو عن أعداءنا |
"Ama Amerikan İHA programımız, düşmanlarımızı en az sivil zayiatla vurmamıza olanak verir." | Open Subtitles | "لكن برنامجنا للطائرات الآلية الأمريكية يدعنا نضرب أعداءنا بأقل عدد من الضحايا المدنيين." |
düşmanlarımızı adalete getirerek ya da adaleti düşmanlarımıza getirerek | Open Subtitles | اما ان نجلب اعدائنا للعدالة أو نجلب العدالة لأعدائنا بكل الحالات العدالة سيتم حدوثها |
Onlar herşeyin bir üst modeli çocuklarınızın oynadığı oyuncaklardan, düşmanlarımızı öldüren sarin gazına kadar. | Open Subtitles | ياإلهي، إنهم جزء لايتجزء من كل شيء من لعب أطفالنا التي يلعبون بها إلى غاز الأعصاب الذي يقتل اعدائنا |
Artık düşmanlarımızı yemek masasında mı ağırlıyoruz? | Open Subtitles | هل نرحّب بأعدائنا على طاولة العشاء الآن؟ |
düşmanlarımızı göstermek için soruyorum, aynı merhameti, onlar bize gösterirler mi ? | Open Subtitles | اٍننى أطالبك أن تبدى نفس الرحمة لأعدائنا التى يبدونها لنا ، ليس أكثر أو أقل |