"Dostlarını yakın tut ama düşmanlarını daha da yakın tut" diye öğretti. | Open Subtitles | علمنى هذه الحكمة " ابق أصدقائك بقربك و أعدائك على مقربة أكثر" |
Şefin düşmanlarını dosya çalışmasıyla listelemenin aptal işi olduğundan emindim. | Open Subtitles | كنتُ متيقناً أن جدولة أعداء القائد من خلال رؤية تحقيقاته |
Şimdi Edward gücü ele geçirmişken onu bütün düşmanlarını öldürmekten ne alıkoyacak? | Open Subtitles | الآن ادوارد استعاد قوته ماذا سيوقفه عن قتل كل أعدائه دفعة واحدة؟ |
düşmanlarını öldürmek için kendini havaya uçuran insanların beklentileri daha düşüktür. | Open Subtitles | الناس الذين يذهبون بعيدا لقتل أعدائهم لديهم حد منخفض من التوقعات |
Gizli bir yer. Valstoria'nın adamları özel düşmanlarını orada tutar. | Open Subtitles | أنه مكان سرى حيث يعتقل فيه فيستوريا أعداءه المهمين0 |
düşmanlarını köylerinden uzak tutmak için bu tip tabelalar kullanıyorlar. | Open Subtitles | أنها تستخدم هذه العلامات للحفاظ على الأعداء بعيدا عن القرية. |
Arkadaşlarını yakınında,düşmanlarını yanında tut. | Open Subtitles | ابق أصدقائك بالقرب منك و ابق أعداءك أقرب |
Çünkü bütün düşmanlarını öldürürsen... seninle savaşacak düşmanın kalmaz. | Open Subtitles | لأنك لو قتلت جميع أعدائك فإنه لن يتبقى أحد ليحاربك |
Bütün eski düşmanlarını biliyorum ama ondan asla bahsetmedin. | Open Subtitles | أعرف كل شيء بشأن أعدائك الآخرين لكنك لم تذكره من قبل أبداً |
Bütün eski düşmanlarını biliyorum ama ondan asla bahsetmedin. | Open Subtitles | أعرف قصص كل أعدائك الآخرون لكنّك لم تذكره ابدا |
Şefin düşmanlarını dosya çalışmasıyla listelemenin aptal işi olduğundan emindim. | Open Subtitles | كنتُ متيقناً أن جدولة أعداء القائد من خلال رؤية تحقيقاته |
Ama bir adam kralın düşmanlarını serbest bırakıyorsa, o adama oğlum olsun olmasın, hain derim! | Open Subtitles | و لكنه رجل يحرر أعداء الملك ابن او ليس ابن يجب ان اسمى هذا الرجل خائنا |
Devlet düşmanlarını asacak kancalar konusunda kıtlık da yok. | Open Subtitles | وليس هناك نقص في السنانير اللحوم التي لشنق أعداء الدولة. |
Ancak sonsuz sorgulama başka bir endişe daha yaratıyor: Hamlet'in deliliği düşmanlarını afallatma çabasının bir parçası mı yoksa çıldırmanın eşiğindeki bir karakteri mi izliyoruz? | TED | إلا أن تلك المُسألة تتركنا أمام حيرة أخرى أجنونه جزء من عرض لإرباك أعدائه أم أننا نشاهد شخصية على أعتاب الجنون؟ |
Tüm düşmanlarını yeninceye kadar içki içmeyeceğimizi söyle. | Open Subtitles | أخبر سموه أخذنا شرابا قويا حتى قهرنا كل أعدائه |
Majestelerine söyle, tüm düşmanlarını yenene kadar kadınlarla düşüp kalkmamaya da yemin ettik. | Open Subtitles | أخبر جلالته أيضا أقسمنا ألا نداعب الإناث حتى نقهر كل أعدائه |
Genelde insanlar düşmanlarını görmekten hoşlanmazlar ama düşmanlarını, demir parmaklıkların ardında görmekten hoşlanırlar. | Open Subtitles | عادة الناس لايحبون أن يرون أعدائهم لكن اذا كان خلف السجن فلا بأس |
Cheka, Komunistlerin nüfusu terörize ederek ve düşmanlarını infaz ederek rejimlerini kurmakta kullandıkları bir araçtı. | TED | كانت الشيكا أداة الشيوعيين ليؤسسوا نظامهم عبر إرهاب الشعب وإعدام أعدائهم. |
O kadar ölümcüldü ki, muhteşemliğinin saf ışığı düşmanlarını kör ediyordu. | Open Subtitles | كان مميتاً في الحقيقة حيث أصاب أعداءه بالعمى بسبب التعرض الزائد للروعة الحقيقية |
'O Lordum, bu bombayı kutsa... ..ve bomba düşmanlarını senin rızan ile küçük parçalara... ..ayırsın.' | Open Subtitles | يا سيدى ، بارك هذه القنبلة اليدوية التى ستحول الأعداء إلى قطع صغيرة فى رحمة |
Arkadaşlarını yakınında, düşmanlarını yanında tut. | Open Subtitles | ابق أصدقائك بالقرب منك و ابق أعداءك أقرب |
Bu insanların senin düşmanlarını sana sormadan öldürdüğünün farkında mısın? | Open Subtitles | هل ترين ان الناس عادةً تقتل اعدائك من أجلك دون ان تطلبي منهم؟ |
Daha da güzeli düşmanlarını caydırmak için Amerika'nın genişleyen nükleer kapasitesini kullanma tehditlini düşündü hem harcanan paraya göre daha çok gürültü çıkartıyordu nasılsa. | Open Subtitles | ظن أنه من الأفضل، حسب إعتقاده أن يهدد بإستخدام الترسانة النووية المتنامية لأميركا لردع أعدائها الى جانب ذلك، فإن ذلك سيشعره بقيمة ما أنفق من أموال |
Bu küçük katil makinelerle, Kadimler düşmanlarını bile aşan bir saldırganlık icat ettiler. | Open Subtitles | أطلق القدماء عدوانية شديدة تفوق حتى عدوهم |
Senin gibi dürüst bir adamın düşmanlarını ben de düşman belleyecektim. | Open Subtitles | و لكان أعداء رجل شريف مثلك أيضا أعدائى |
Yu'nun bütün düşmanlarını öldürene kadar cani olarak kalacağım! | Open Subtitles | وسأظل شيطانة حتى أجد اعداء يو وأقتل آخر واحد منهم |
Onun düşmanlarını yenecek kadar güçlü olmadığından korkuyordur. | Open Subtitles | إنه خائف بأنك لم تعد تمتلك القوة على هزيمة اعدائه |
Hayır, burada arkadaşlarını yakınında tutmalısın. düşmanlarını ise daha da yakında. | Open Subtitles | في القصر , اجعلي أصدقائك قريبين وأعدائك أقرب |
Benden iyi ile kötü arasındaki farkı görebilmeyi istedin, ama bunu kendin için zenginlik için yada düşmanlarını yenmek için değil sadece halkını daha iyi yönetebilmek ve insanların arasındaki huzuru sağlayabilmek için istedin. | Open Subtitles | لأنك قد طلبت ذلك و لم تطلب لنفسك الحياة الطويلة أو الثراء العظيم ولا الحياة لأعدائك |