Chih-hao, neden kurallarımızı çiğneyip ...özel bir düelloya girdin? | Open Subtitles | هاو شية، الذي كسرك قاعدتنا. ودخل إلى مبارزة خاصة؟ |
Ben geliyorum. Davet ediyorum. düelloya. | Open Subtitles | أفسح ، أتحداك ، مبارزة ، مرحباً يا سيدتي ، كيف تجرؤ؟ |
Onlar daha önce düelloya karşı yasaları zorlaştırmadı. | Open Subtitles | انهم لم يطبقوا قوانين ضد المبارزة أبدا من قبل |
Onurlu erkeğim düelloya gelirken kazara hava boşluğundan dışarı uçtu. | Open Subtitles | لم تسنح لهم الفرصة. في طريقه للمبارزة رجلي ذو الشرف الكبير |
Daha sonra karşılığını alamadığı bir aşk destanında, bir düelloya davet edildi. | Open Subtitles | بعدها، في قصة بطولية لحب غير متبادل، دُعي لمبارزة. قضى الليلة الفائتة بأكملها |
Dört gün önce Oliver'ın dünyanın en iyi suikastçısını düelloya davet ettiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد قبل أربعة أيام، أوليفر تحدى العالم ل أكبر قاتل للمبارزة. |
Seni ve yanındakileri kız için düelloya davet ediyorum. | Open Subtitles | اتحداك انت ومن معك من هؤلاء المخنسين في المبارزه |
- düelloya çıkmayı kabul ettim. Dövüşmeyi reddedersem, korkak biri gibi davrandığım düşünülecek. | Open Subtitles | لقد قبلت التحدي، لو رفضت النزال سيؤخذ ذلك على أنه نوع من الجبن |
düelloya davet eden Simcoe'ydu yani suçlama aleyhine olacaktı. | Open Subtitles | سيمكو) قام بعمل هذا التحدّي) لذا اللوم سيقع عليه هو |
Sizi, bayım, düelloya davet ediyorum. | Open Subtitles | نحن نتبادل الكلام لفترة طويلة أنا أتحدّاك في مبارزة يا سيد. |
Aklımda Lemon'un talipleri, Enrique ve Carter'ın kasabanın önünde Lemon için bir düelloya tutuşmaları var. | Open Subtitles | فكرتي هي بأستخدام عشاق ليمون إنريكي و كارتر ننظم مبارزة من أجلها |
Yada sevgililerini düelloya çağırmam gerekir. | Open Subtitles | أو لا بد لي من الكلمة أولا مبارزة من بعض العاشق الخاصة بك؟ |
Doğayla bu zaman kadar girilmemiş bir düelloya girmek, bundan daha büyük birşey hayal edebilir misiniz? | Open Subtitles | للانخراط وبشكل غير مسبوق في مبارزة مع الطبيعة هل يستطيع أي شخص أن يحلم بأي شيء أكبر من ذلك؟ |
Don Lope markiyi düelloya davet etti. | Open Subtitles | تحدى الدون الماركيز إلى مبارزة; |
Kendime bu kadar güveniyor olmasam onu düelloya falan davet ederdim. | Open Subtitles | لكنت تحديته مثلا في المبارزة أو شيئا من ذلك. |
Ve seni düelloya çağırıyorum. | Open Subtitles | ويعرف اللورد من اللورد ماذا... وأنا أَتحداك إلى المبارزة |
Patron. Bu akşam düelloya gelmelisin. | Open Subtitles | عليك أن تحضر إلى المبارزة الليلة |
İngiliz'i düelloya davet ettiğini duydum. | Open Subtitles | سمعته يتحدى الرجل الإنكليزي لمبارزة |
Peki Goliath nedir? O ağır piyade ve İsraillileri düelloya çağırdığında beklentisi başka bir ağır piyade ile savaşacağı yönünde. | TED | فأي نوع من المحاربين كان جالوت؟ كان من المشاة، وكان توقعه عندما تحدى العبرانيون أن ينازله أحدهم أنه سينازل احد الجنود المشاة مثله. |
Bu düelloya başladığımızda söylemiştim. Bu sefer farklı olacağını söylemiştim. | Open Subtitles | لقد اخبرتك فى بدايه المبارزه ان كل شىء سيتغير |
Kılıçlarınızı alın. İşaretimle düelloya başlayacaksınız. | Open Subtitles | حضروا أسلحتكم و أنتظروا إشارتي لبدء النزال. |
düelloya devam. | Open Subtitles | التحدّي مُنخفض. وهذا... |
Birlik kuralına göre seni düelloya çağırma hakkım var. | Open Subtitles | بموجب القانون دوري، لدي الحق لتحدي لك محاكمة عن طريق القتال. |
Anlıyorum ama önce kendine kanıtlaman gereken bir şey var. En iyiyle düelloya girişmelisin. | Open Subtitles | اعتقد انى فهمت لكن لازم تثبتوا أنفسكم من خلال مبارزه |
Adamları önünde onu teke tek düelloya davet edeceğim. | Open Subtitles | سوف اتحداه الى قتال فردي امام رجاله |
"Tazminat istiyorum!" centilmenlerin, birini düelloya davet etmek için söylediği bir söz. | Open Subtitles | سأكون راضياً" هو مثل قول الرجل النبيل عندما يرغب بالمبارزة |