Ve o yaşta dünyayı değiştirmek üzerinde düşünmüyordum; | TED | وفي ذلك الوقت, لم اكن افكر في تغيير العالم, |
Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsanız, gruplaşmalısınız, işbirliği halinde olmalısınız. | TED | اذا اردت تغيير العالم, يجب ان تتجمعوا معا, يجب ان تكونوا متعاونين |
dünyayı değiştirmek kolay değil. Büyük bir iş. | TED | ليس من السهل تغيير العالم: إنها مهمة عظيمة. |
Karnını ovalama için geliyor, çünkü bunun bana şans getireceğini düşünüyor. Parikrma'ya başladığım zaman dünyayı değiştirmek için büyük bir kibir besliyordum. | TED | يأتي لكي يفرك بطنه لأنه يؤمن بأنه سيمنحني الحظ عندما بدأت باريكرما لقد بدأت مع قدر كبير من الغطرسة ، لتغيير العالم |
dünyayı değiştirmek tek bir kişiyle değil, bir nesil boyunca olur. | Open Subtitles | فهو بتطلب أكثر من رجل لتغيير العالم ويتطلب أكثر من جيل. |
Çalışıyorsunuz çünkü dünyayı değiştirmek istiyorsunuz. | TED | أنت تعمل لأنك تريد أن تغير العالم. |
Al Gore dünyayı değiştirmek üzere yola çıktığında bunu tek başına yapmadı. | TED | عندما اراد ال جور ان يغير العالم من جديد لم يفعلها بنفسه |
Bir arkadaş ile dünyayı değiştirmek. | Open Subtitles | غير العالم صديق واحد في الوقت المناسب |
Bir hafta sonra, dünyayı değiştirmek isteyen bir avuç insan dünyayı yerinden oynatmak, ve insanlığa güç vermek için hazırdı. | TED | وبعد أسبوع، مجموعة جيدة من الناس كانت مستعدة للعمل الجاد وتمكن الناس على أرض الواقع الذين يريدون تغيير العالم. |
Bilim insanlarımızla, mühendislerimizle dünyayı değiştirmek için olağanüstü iletişime ihtiyacımız var. | TED | نحن بحاجة ملحّة لتواصل فعّال من علمائنا ومهندسينا من أجل تغيير العالم. |
dünyayı değiştirmek istiyorlardı ve biri şu soruyu sordu: | TED | يرغبون في تغيير العالم. إذاً ها هو سؤال ساله أحدهم. |
O yüzden dünyayı değiştirmek için daha fazla uğraşmıyorum. Ejderha. Sadece geçinmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | لذا فلن أحاول تغيير العالم بل سأحاول التعايش معه |
O yüzden dünyayı değiştirmek için daha fazla uğraşmıyorum. Ejderha. Sadece geçinmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | لذا فلن أحاول تغيير العالم بل سأحاول التعايش معه |
dünyayı değiştirmek umurumda bile değil. | Open Subtitles | لا ألقِ إهتماماً البتّة حول تغيير العالم |
Senin yerinde olsaydım hemen dünyayı değiştirmek için aceleci olmazdım. | Open Subtitles | ولو كنت مكانك لم أكن لأستعجل لتغيير العالم تماما بعد |
Çünkü okullar, çocukların aktif vatandaş olmaları ve dünyayı değiştirmek için gerekli olan becerileri öğrenmeleri için önemli yerlerdir. | TED | لأن المدارس أماكن مهمة للأطفال لكي يصبحوا مواطنين نشطين وتعلم المهارات والآليات التي يحتاجونها لتغيير العالم. |
Hayat dünyayı değiştirmek için çok zor. | TED | أستطيع فقط أن أقول، إن الحياة صعبة جداً لتغيير العالم. |
Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsanız sivil toplum diplomatlarına ihtiyacımız var. | TED | واذا أردت أن تغير العالم ، فإننا نحتاج إلى الكثير منهم . |
dünyayı değiştirmek istediğinizi söylediniz. | Open Subtitles | لقد قلت انك تريد ان تغير العالم |
dünyayı değiştirmek için bilgisayarla pakette barbekü sosu arasında dağlar kadar fark var. | Open Subtitles | هناك فرق شاسع بين كمبيوتر يغير العالم وصلصة باربيكيو في كيس |
Baksana, bazıları da gitarla dünyayı değiştirmek istiyor. | Open Subtitles | أنظر لشخص يريد أن يغير العالم بــ "غيتار" |
dünyayı değiştirmek için. Ben de diyorum ki: | Open Subtitles | غير العالم للأفضل |
dünyayı değiştirmek isteyen birileri şu an senin bir üst mevkinde oturuyorlar.. | Open Subtitles | كل من شيّد امبراطورية أو غيّر العالم كان في مثل موقفك. |
Yazdıklarınla dünyayı değiştirmek istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | أنتِ أردتِ أن تغيري العالم بصوتك هذا... |