Yardım eli uzatmaya karar verdim, ve kutuları üst üste koyarak düzenli bir küme haline getirdim. | TED | لذلك قررت أن أعطيه بعض الدعم وأوجدت شيءً من النظام بأن وضعت المربعات بشكل منظم فوق بعضها البعض |
Ama yine de, düzenli bir şeklide... burayı terk etmeliyiz. | Open Subtitles | بالرغم من أنه علينا أن نخلي المكان كإخلاء منظم. |
Biz de güvenli ve düzenli bir şekilde, ustalıkla ve askerce hatunları beceriyorduk. | Open Subtitles | وكنا نضاجع امنين بانتظام و بحذق وباخلاق عسكريه |
Ama artık düzenli bir işim oldu. | Open Subtitles | لكن الآن وبعد أن أصبحت أمارس هذا العمل بانتظام |
Yukarıdan belirlenen düzenli bir evren, öngörülebilir ve zamansız Tanrı vergisi kanunlar. | Open Subtitles | لكون مُنظم يُدار من فوق بقوانين شرّعها الرب يمكن التنبؤ بها وصالحة لكل زمان. |
Altmış atomluk saf bir karbonun düzenli bir geodezik kubbeyi göstermesine ne denir? | Open Subtitles | ماذا يُطلق على 60 ذرّة ...من الكربون النقى مرتبة فى شكل يشبه القبة المنحنية؟ |
Burada aslında göreceğimiz, esas olarak, insanların düzenli bir şekilde en samimi çevresiyle, beş, altı, yedi kişiyle iletişime geçtiğidir. | TED | ما سنراه في الواقع هو أنه، في الأساس، يتواصل الناس بصورة منتظمة عبر خمسة، ستة، سبعة، من أكثر الأسافير إلفةً. |
Güvenlik noktalarına düzenli bir şekilde ilerleyin. | Open Subtitles | تحركوا بشكل منظم إلى نقاط الحواجز الأمنية |
Bu taraftan, millet. düzenli bir biçimde, lütfen. | Open Subtitles | المصاعد عادت للعمل من هنا يا قوم, بشكل منظم |
Çok düzenli bir şekilde, buraya sonra buraya, sonra boğaza saplamış. | Open Subtitles | بشكل منظم جداً، هنا، ثم هنا ثم شق الحنجرة |
Lütfen düzenli bir şekilde tahliye edin. | Open Subtitles | من فضلكم قوموا بإخلاء المكان بشكل منظم هذا ليس تدريباً |
Şimdi lütfen, düzenli bir şekilde çadırı terk edin. | Open Subtitles | الآن غادرو الخيمه من فضلكم بشكل منظم. |
Tek sıra halinde ve düzenli bir şekilde uçağa bineceksiniz. | Open Subtitles | سنتقدم شخص بشخص وبشكل منظم إلى الطائرة |
Dişi ve yavrusu düzenli bir şekilde havuza gelmeye başlıyor ama yakınlarda hiç yakalayabileceği bir yavru yok gibi. | Open Subtitles | بدأت الأنثى وعجلها القدوم إلى البركة بانتظام ولكن لا يبدو أن هنالك صغير مطلقا في متناولها |
Şuandan itibaren ilaçlarımı düzenli bir şekilde alacağım. | Open Subtitles | سآخذ دوائي بانتظام من الآن فصاعداً |
Becerikli ve düzenli bir işe sahiptirler. | Open Subtitles | انه يعمل بانتظام و لديه وظيفة ثابتة |
İşte böyle, lütfen otobüslere doğru düzenli bir biçimde yürümeye başlayın. | Open Subtitles | حسناً ، من فضلكم تحركوا تجاه الحافلات بأسلوب مُنظم |
düzenli bir şekilde dışarı çıkın. | Open Subtitles | المُضى قدماً على نحو مُنظم |
Altmış atomluk saf bir karbonun düzenli bir geodezik kubbeyi göstermesine ne denir? | Open Subtitles | ماذا يُطلق على 60 ذرّة ...من الكربون النقى مرتبة فى شكل يشبه القبة المنحنية؟ |
Nefesini tutmasını istedik işte görüyorsunuz ki sinyal düzenli bir seviyede çünkü nefes verdi. | TED | نسأله أن يحبس نفسه، وكما ترون فالإشارات تبقى في مستويات منتظمة لأنه قام بالزفير فقط. |