O kapağı açtığımda sadece Dışarı çıkmak için bir yol arıyordum. | Open Subtitles | أنا كنت فقط بدور علي طريق للخروج عندما فتحت الباب المسحور |
Dışarı çıkmak için kolay yolu seçmeleri acınacak bir durum. | Open Subtitles | أمر يثير الشفقة. اختيار الطريق السهل للخروج هكذا. |
Zaten yakında Dışarı çıkmak zorundasın. | Open Subtitles | عليك ان تبدأ في الخروج من هنا قريباً ما الذي ستخسره؟ |
Carrie dinle, benimle Dışarı çıkmak istemen gururumu okşadı. | Open Subtitles | كاري، أنا ممتن للغاية لرغبتك بالخروج معي |
Dışarı çıkmak istediğimde, hep bu baş ağrıları tutar onun. | Open Subtitles | إنها تعانى دائماً من نوبات الصداع حين أريد أن أخرج |
Biliyor musun Pearl, aslında yemek için Dışarı çıkmak istiyorum. | Open Subtitles | بيرل .. ما أريده للعشاء هو الذهاب للخارج |
Ben benimle Dışarı çıkmak için almak için her şeyi yapmak zorunda olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | أنا أعلم أن على فعل كل ما أستطيع لتقبلي الخروج معي |
Dışarı çıkmak için, güvenliği harekete geçirecek bir şey yapmalısınız. | Open Subtitles | للخروج عليك إفتعال حركة لجعل الامن بعيداً عنك وعلى تحرك |
Dışarı çıkmak üzereydi. | Open Subtitles | ميليان نادي رقص بوديريكا مونتينيقرو وقد كانت في طريقها للخروج |
Bir çağdaş yazar demiş ki, "her şişman adamın içinde, bir zayıf adam..." "...Dışarı çıkmak için uğraşır durur." | Open Subtitles | لقد قال كاتب حديث أن فى داخل كل رجل بدين يوجد رجل نحيف يكافح للخروج منه |
Yeniden Dışarı çıkmak için arabayı düzelttirseniz iyi olur. | Open Subtitles | يحصل المراهن على لوحات جديدة إذا خطط للخروج مرة آخرى |
Hayır, çarptığın Dışarı çıkmak üzere olan bir kızdı. | Open Subtitles | وربما كانتَ فتاة غاضبة منكَ فى طريقها للخروج |
Eğer yapamazsam, Dışarı çıkmak için bu odayı kullan. Kapağı da kapat. | Open Subtitles | ان لم انجح، استعملي هذه الغرفه للخروج للاعلى، اقفلي الفتحه |
Dışarı çıkmak mı istiyorsun, çıkabilirsin. | Open Subtitles | إذا تريد الخروج من هنا، فيمكنك الخروج من هنا |
Eğer hayvanları buradan Dışarı çıkmak isterlerse onları durdurmak için mermilerden daha fazlası gerekecek kadar. | Open Subtitles | لو استطاعت الحيوانات الخروج من هنا على أسوأ الأحوال |
Sonra da alışverişe çıkacağım, Dışarı çıkmak istersen haberin olsun. | Open Subtitles | سوف أذهب للتسوق لاحقاً, إذا رغبتي بالخروج |
Dışarı çıkmak zorundayım ve yarın güneş batmadan da dönmeyeceğim. | Open Subtitles | يجب أن أخرج ولن أعود قبل غروب شمس يوم غد |
Burası çok havasız. Dışarı çıkmak isterim. | Open Subtitles | الجو فاسد هنا, اريد الذهاب للخارج |
Kate bu insanlarla yalnız Dışarı çıkmak istediğine emin misin? | Open Subtitles | أواثقة أنكِ ترغبين في الخروج وحيدة مع هؤلاء القوم؟ |
Soruyorum çünkü, benimle Dışarı çıkmak ister misin diye merak ediyordum. | Open Subtitles | أسأل لأنني كنت أتسائل إذا كنت تودين الخروج معي |
Hava soğuktu. O kadar soğuktu ki sen Dışarı çıkmak istemedin. | Open Subtitles | لقد كان الطقس بارداً بارداً لدرجة لم تجعلكي تخرجين |
- Charley, Dışarı çıkmak zorundayız. - Biliyorum. | Open Subtitles | تشارلي" يجب أن نجد طريقاً للخارج" - أعلم هذا - |
Orası Dışarı çıkmak için para ödediğim ilk striptiz klübüydü. | Open Subtitles | لقد كان هذا أول نادى عراة ذهبت اليه حيث يجب أن تدفع فيه مالاً لتخرج |
İnan bana Kopeikin denen o adamla Dışarı çıkmak istememiştim. | Open Subtitles | ثقى بكلامى لم اكن اريد الخروج مع هذا الشخص المدعو كوباكن |
Sağol..ama hiç Dışarı çıkmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أشعر أننى مستعدة لتناول العشاء بالخارج الليلة أنا آسفة |
Lanet onun Dışarı çıkmak isteyen kurt adam yönünü tutuyor. Bunu bozarsa... Tam bir melez olacak. | Open Subtitles | اللعنة قمعت شقّ المذؤوب خاصّته لكن إنّ كسر اللّعنة فسيغدو هجيناً متأصّلاً |