dağda Musa'nın 10 Emir'i aldığı yere paket tur olduğu söyleniyor. | Open Subtitles | يقولون أن هناك رحلة الى الجبل حيث تلقى موسى الوصايا العشرة |
Çünkü sadece en derin vadideysen... onun nasıl muhteşem olduğunu hiç bilebilir misin... en yüksek dağda olmak için. | Open Subtitles | لأننا إذا كنا في أعمق أعماق الوادي فقط نستطيع أن ندرك كم من المبهج أن نصبح على قمة الجبل |
İlk kar yağışından önce, dağda bir yığınak kampı kurmak istiyorum. | Open Subtitles | . أريد تأسيس معسكر القاعدة في الجبل قبل الهطول الأول للثلوج |
Seni seviyorum, ama her sorunla ilgili çözümün bir dağda yaşamak. | Open Subtitles | احبك , ولكن حلك لكل المشاكل هو ان تعيش في الجبال |
Kızı sokaklarda, dağda bayırda tarlalarda, ormanlarda, gece gündüz dans etmeye zorlar. | Open Subtitles | مضى الحذاء ليرقص بها في الشوارع فوق الجبال والوديان، وبين الحقول والغابات خلال الليل والنهار |
Gulf Körfezi çöllerindeki şahsa ait bir dağda yapımı başarıyla bitirildi. | Open Subtitles | هنا في صحاري شاطئ الخليج جبل خاص كلفت و بنيت بنجاح |
Ellis ve Tucker'ın ikisi de o dağda kimin öldüğünü biliyordu. | Open Subtitles | كل من أليز و توكير يعرف من مات علي هذا الجبل |
Dediğim gibi, dağda kayıp bir arkadaşımız var. Onu bulmamıza yardım edeceksin. | Open Subtitles | كما قلت لك لدينا صديق في الجبل و ستساعدنا في العثور عليه |
Uydu görüntüleri dağda tünel olduğuna dair en ufak şey göstermiyor. | Open Subtitles | هناك صور جوية لا تشير إلى نفق واحد في الجبل كله |
Bu akıl hastası gitmediği sürece dağda güvenli bir yer yok. | Open Subtitles | لا يوجد مكان آمن على هذا الجبل حتى يختفي هذا اللعين |
Bununla beraber dağda bir mağara olduğuna dair efsaneler mevcuttu. | TED | ومع ذلك، كانت تحوم بعض الأساطير عن وجود كهف على الجبل. |
Burada çekiç yok o bu dağda o yüzük benimki gibi, delikanlı, o yüzük benimki gibi. | TED | ليس هناك مطرقة على هذا الجبل وهذا الرنين مثل رنيني يا فتى، هذا الرنين مثل رنيني. |
dağda dünya kadar yerli var. Yarım saat içinde kafa derimiz yüzülmüş olur. | Open Subtitles | سيتعقبنا كل هنود الجبل سيقضون علينا فى غضون نصف ساعة |
Artık fark etmez. dağda çok fazla ceset var. | Open Subtitles | لايهم هذا الآن المزيد من الموت على هذا الجبل |
Sen dağda turistlerin fotoğrafını çekerken ben sana rehberlik yapıyordum. Şimdi hepsi bitti. | Open Subtitles | كان هذا عندما كنت اقود الناس ليتسلقوا الجبل, وقد انتهى هذا الآن . |
Kızgın güneş batıda ufka kavuşurken... dağda rüzgar hızını kaybederken... tarla kuşunun nağmeleri sessizliğe karışırken... tarlalarda çekirgelerin sesleri kesilirken... deniz köpüğü uyuyan bir bakire gibi dinlenmeye çekilirken... ve alacakaranlık başıboş dünyayı sararken... yurduma dönüyorum. | Open Subtitles | عندما تنحدر الشمس الملتهبة في السماء الغربية عندما تفنى الرياح بعيدا فوق الجبال عندما تتحول أغنيتي للمروج إلى السكون |
Bazen bütün geceyi dağda rakun avlayarak geçirirdik. | Open Subtitles | أحياناً كنا نظل فى الجبال طوال الليل نصطاد الراكون |
Sonra dağda bir tatil köyüne gitmiş ve bol bol alışveriş yapmış. | Open Subtitles | وبعدها اتجهت لمنتجع في الجبال ثم ذهبت للتسوق |
dağda yürüyüş yapmak benim de bazen kafa dinlemek için yaptığım bir şeydir. | Open Subtitles | المشي لمسافات طويلة في الجبال شيء ل في بعض الأحيان القيام به ل إيجاد راحة البال. |
Daha önce hiç tırmanılmamış bir dağa veya dağda yeni bir rotaya tırmanmak... | Open Subtitles | أن نتسلق جبال لم يتسلقها أحد من قبل, أو طريق جديدة في جبل |
Tae Gong Shil dağda yolunu kaybetti, kaza bu muydu? | Open Subtitles | إذا الآنسة تاي جونج سيل كانت مفقود بالجبل ؟ هذه هي الحادثة ؟ |
Arkadaşlarıyla dağda kamp yapıyor ama bir kaç gün içinde dönecek. | Open Subtitles | إنها في معسكر بالجبال مع بعض الأصدقاء، لكنها سترجع بعد بضعة أيام، وستتمكن من مقابلتها حينئذٍ. |
O halde dağda gördüğümüz kişi dublörü müydü? | Open Subtitles | الرجل الذي رَأينَاة مِنْ الجبلِ هَلْ كَانَ شبيهه |
İşçileri boşalttık. dağda çalışıyorlar. | Open Subtitles | لدينا أيضاً حجرة جاهزة من أجلكم بينما تقوموا بالعمل |
- Yardım edin! Çıkışı olmayan bir dağda kapana kısıldılar. | Open Subtitles | محاصرين في غابة جبلية لا ترحم ولا مخرج منها |