"da bu" - Traduction Turc en Arabe

    • هذا ما
        
    • هذا هو
        
    • وهذا
        
    • هذه هي
        
    • و هذا
        
    • تلك هي
        
    • ذلك هو
        
    • هذه هى
        
    • ذلك ما
        
    • في هذا
        
    • وهذه هي
        
    • و هذه
        
    • في هذه
        
    • ذلك في
        
    • هذا بيت
        
    Onu öldürdüm mü öldürmedim mi anlamadım. Önemli olan da bu. Open Subtitles لا يهمني إن كنت قتلته أم لا ، هذا ما يهمني
    - Er geç onları yakalayacağız. Korktuğum da bu - Geç kalmak. Open Subtitles هذا ما يقلقني ، في وقت لاحق وفي وقت سنعالج تلوث البيئة
    Bu dengeyi düzeltmeye çalışıyorum. Benim meydan okumam da bu... Open Subtitles أحاول إعادة تشكيل هذا التوازن، هذا هو ما أسعى إليه
    ...sadece Wraith gemilerinin gelişini gördüm ve tam olarak yaşanan da bu. Open Subtitles بل مجرد أن سفن الريث قادمة و هذا هو بالضبط ما حدث
    Amacımız da bu. İnsanların yardım almaktan kaçınmaması, daha kolay yardım almasını sağlamak. TED وهذا هو الهدف، جعل الأمر أسهل للناس للحصول على المساعدة من تجنب المساعدة.
    Bu da, bu işi yapan kişinin katiyetle sağ elini kullandığını gösteriyor. Open Subtitles وهذا يجعل الأمر جليا أن يكون الجاني ايمن اليد . وليس أعسرا
    Artık nedenini biliyorsunuz ve kanımca bu programın amacı da bu. TED الآن تعرف لماذا، وبالنسبة لي، هذه هي الغاية من هذا البرنامج.
    Hepsi birden kapıdan içeri girmeye calisinca iste olan da bu. Open Subtitles هذا ما يحدث حين تحاول جميعها عبور المدخل في آن واحد
    Ya da bu, uğruna mücadele ve fedakarlık edeceğim şey. Open Subtitles أَو هذا ما أنا سأكافح وأضحي وأنزف دما من أجله
    - Tek istediğim bu. Güzel. Tek yapacağım da bu. Open Subtitles ــ هذا كلّ ما أطلبه ــ جيّد، هذا ما سأفعله
    En azından herkes kilo verdi. Önemli olan da bu. Open Subtitles حسنا,الجميع خسر قليلا من الوزن على الأقل هذا هو المهم
    En zoru da bu ya. Başka hiçbir şeyin önemi yok. Open Subtitles هذا هو الجزء الأصعب من الأمر لا يهم أي شيء آخر
    Evet, hırpalanmış göründüğünü biliyorum ama amaç da bu zaten. Open Subtitles نعم أعرف أنّه يبدو فاسداً لكنْ ليس هذا هو المهمّ
    Bu bölmeden çıkmanın tek yolu var, o da bu bacadan aşağı inmek. Open Subtitles يوجد طريق واحد فقط للخروج من هذه الغرفه وهذا الطريق اسفل هذا الممر
    Zaten önemsediğim biriyleyim ve önemli olan da bu, değil mi? Open Subtitles أدركت بأنني كنت مع أشخاص أهتم بأمرهم وهذا ما يهم، صحيح؟
    Arkadaşım Jimmie'nin hayranı da. Bu iş onun hayalerini süslüyordu. Open Subtitles صديقي معجب كبير بـ جيمي وهذا العمل حلم بالنسبة له
    Ama sosis ekmeğimizi Taze ve saf tutan da bu Open Subtitles لكن هذه هي الطريقة التي تحافظ على كعكنا طازجًا ونقيًا
    Buradaki yılanyastığı, lordlar ve leydiler, ya da bu ülkedeki adıyla dana ayağı. TED هذه هي اللوف الأبقع سيداتي سادتي .. أعيروني إنتباهكم ..
    Dünyanın yarısı hiç olmamasından iyidir. Şimdi olan da bu. Open Subtitles نصف عالم أفضل من عدمه و هذا الذي لدينا الآن
    - Evet doğru sorun da bu sen düşünmüyordun bizimkiler uçuyor ve benim arabam yok. Open Subtitles . نعم , هذا هو . صحيح . تلك هي المشكلة لم تكن تفكر.
    Tam da bu yüzden yatırım yapmadan önceki ilk büyük değişim eğitim sisteminin sonuç getirmesini sağlamak. TED ذلك هو السبب في أن التحوّل الأكبر الأول قبل الإنفاق هو جعل النظام التعليمي يحقق النتائج.
    Sorun da bu, ya. Hep kurtulmak isterler ama asla kurtulamazlar. Open Subtitles هذه هى المشكلة,دائما يحاولن التخلص منهم و لكنهم لا ينجحوا أبدا
    Bütün yıl onların beyinlerine kazımaya çalıştığın da bu değil miydi? Open Subtitles و أليس ذلك ما كنت تحفره في رؤوسهم طوال السنة ؟
    Şimdiki zorlu görevimiz bundan uzak durmak, çoğunluğun nerede olduğunu anlamak ve bu soruda da bu açıkça gözüküyor. TED التحدي الموجود الان ان نذهب بعيدا من ذلك، فهم اين توجد الغالبية، والذي يظهر بشكل واضح في هذا السؤال.
    Bunu sözlere koymamın hiçbir yolu yok sorun da bu. Open Subtitles لا يوجد طريقة لأوصف ذلك بكلمات وهذه هي المشكلة بذاتها
    - Ölü olup olmadığından emin değiliz. - Sorun da bu zaten. Open Subtitles إننا غير واثقين مما إذا كان قد مات و هذه هى المشكلة
    Yani kolayca bozulmayacak ama bozulursa da bu makinedeki adeta her parça bir anahtar ve tornavida ile çıkarılıp değiştirilebilir. TED ومن ثم لن تتعطل بسهولة، لكن إن تعطلت، نظريا كل قطعة في هذه الآلة يمكن إخراجها واستبدالها باستخدام مفك براغي.
    Bunu bir tasarım felsefesi hâline getirdim kendim için ve sahibi olduğum stüdyoda da bu fikri aşılıyorum; herkesin bu felsefe etrafında düşünmesini sağlamaya çalışıyorum. TED أنا نوعا ما وضعته في فلسفة تصميم، وإدماج ذلك في الاستديو الذي لدي الآن؛ أحاول جعل الجميع يفكرون بهذه الأسطر.
    Evet, ama sorun da bu. Dönmedi. Open Subtitles أنظري، هذا بيت القصيد إنـّه لم يعد إلى هناك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus