Gerçekten çok yazık. Bay Mayhew sizden umutsuz davaların şampiyonu olarak bahsetmişti. | Open Subtitles | يالأسف ، مستر مايهيو وصفك أنك بطل القضايا التى لا أمل فيها |
Ve senin davaların da mahkeme için yeterince kuvvetli değiller. | Open Subtitles | وأياً من تلك القضايا ليست قوية كفاية للمحكمة، تعرف ذلك |
Bu davaların düşürülmesi için kanıtları yok edip çalabileceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | نظنّه ربّما يسعى لسرقة أو تدمير الأدلّة لإسقاط تلك القضايا. |
Efendim, kusura bakmayın ama ikimiz de bu davaların formalite olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | سيدي، مع فائق احترامي كلانا يعلم بأنّ هذه القضايا مُجرّد إجراءات شكليّة |
Ancak fon kefaletlerini ödediğinde davaların yarısından fazlası savuşturuluyor. | TED | ولكن عندما يدفع الصندوق الكفالة، يتم إسقاط أكثر من نصف القضايا. |
Bu cinayetleri çözeceğim, ama önce davaların geçmişini incelemek isterim. | Open Subtitles | سأقوم بحل هذه القضايا, لكن ارغب منك الحصول على تاريخ هذه القضايا |
davaların ana hedefi anlaşmaktır. | Open Subtitles | الفكرة من القضايا هى عقد الصفقات القضائية |
Neden Aziz Judeis'e kaybedilen davaların azizi dendiğini biliyor musun? Çünkü asıl adı Yahuda idi. | Open Subtitles | هل تعرفين لماذا القدّيس جود شفيع القضايا الخاسرة؟ |
Bu davaların benzerliği bizi bir tek televizyon şirketine yönlendiriyor. | Open Subtitles | تقرير القضايا كان أغلبه من شركة إعلام واحدة فقط |
Hey Stan, neden çözülmemiş davaların dosyalarına bir göz atıp şu adamlar bir şey atlamışlar mı diye bakmıyorsun? | Open Subtitles | يا ستان لم لا تراجع ملفات القضايا غير المحلولة ؟ وأن ترى إن كان أولئك الرجال قد فوتوا أىّ شيئ |
Tek bir görgü tanığının ifadesine dayanan davaların birçoğunda anlaşmanın esamesinin bile okunmadığından haberiniz var mı? | Open Subtitles | لكن هل تعرف كم عدد القضايا ذات الشاهد الواحد والتي لا أهتم بالحصول على صفقة لها؟ |
Tek bir görgü tanığının ifadesine dayanan davaların birçoğunda anlaşmanın esamesinin bile okunmadığından haberiniz var mı? Bıçak esrarengiz bir şekilde ortadan kayboldu. | Open Subtitles | لكن هل تعرف كم عدد القضايا ذات الشاهد الواحد والتي لا أهتم بالحصول على صفقة لها؟ إختفى المنجل بطريقة سحرية |
Şayet bu davaların birbirleriyle ilişiği olmadığı ortaya çıkarsa iş birliği biter. | Open Subtitles | إن اتضح أنّ هذه القضايا غير متصلة، فسينتهي التعاون |
Sen eski davaların üzerinden geç. | Open Subtitles | سأعين أحدهم للعمل الميداني أما أنتِ فراجعي القضايا السابقة |
O yalancı orospu çocuğunun baktığı bütün davaların tekrar görülmesi olasılığı var şimdi. | Open Subtitles | كل القضايا التي أنجزت بذلك الابن الكاذب ليست معرضة لإعادة فتحها |
Böylece tartışma yapacak davaların birleşimini bulabilirsin. Ben özel hukuk'u alırım. | Open Subtitles | لنرى إن كان بإمكاننا إيجاد مجموعة من القضايا لوضع حجّة |
Değil, bak, diğer davaların bizimkinden farkı ne onu bilmeliyim. | Open Subtitles | لا ، أنا أريد أن أعلم ما الذي تتميز به تلك القضايا .عن قضايانا |
Üç farklı tetikçi ve kurban vardı, tüm davaların ucu o davaya dayanıyordu. | Open Subtitles | حسنا لقد كان هناك ثلاثة اشخاص مختلفين اطلقوا النار بالإضافة إلى الضحايا وكل تلك القضايا مرتبطة بهذا المكان |
Polis memuru bana bu tür davaların en az 20 milyon won ettiğini söyledi. | Open Subtitles | ...لقد اقترحت الشرطة 20مليون وون لقضية من هذا النوع |
Hem seni hapse atarlarsa bütün davaların başıma kalır. | Open Subtitles | بجانب ذلك، إذا أرسلوك إلى السجن، سأعلق بكل قضاياك |
Bu davaların açıldığı günleri öğrenmiş miydin? | Open Subtitles | هل لاحظتِ التواريخ ؟ تواريخ صرف القضيتين ؟ |