"değişen" - Traduction Turc en Arabe

    • تغيّر
        
    • تتغير
        
    • يتغيّر
        
    • تغيرت
        
    • التغير
        
    • لم يتغير
        
    • التغيرات
        
    • تغير
        
    • تغيّرت
        
    • سيتغير
        
    • المتغيرة
        
    • متغير
        
    • تغيرات
        
    • متغيرة
        
    • المتغير
        
    Son erdiğindeyse Değişen tek şey güneşin iki defa battığı olur. Open Subtitles وعندما تنتهي، الشيء الوحيد الذي تغيّر هو أن الشمس غربت مرتين
    Değişen tek şey, artık sırrımızı biliyor olman. Open Subtitles والشيء الوحيد الذي تغيّر هو أنك عرفت سرّنا
    Aramızda Değişen bir şeyler var. Aynı kalmasını nasıl sağlarım bilemiyorum. Open Subtitles الأمور تتغير بيننا ، و لا أعرف كيف أبقيها كما كانت
    Aradaki 50 yılı çıkarırsak senin için Değişen bir şey yok. Open Subtitles فيما أنّكَ فوتَّ آخر 50 عاماً، لم يتغيّر شيئاً بالنسبة إليكَ.
    Eğer kiliseye varsaydı, Değişen bir şey olmayacaktı, çünkü elektrikler yoktu; evde kimse yoktu. TED ولكن النتيجة لن تكون قد تغيرت في حال نجح في الوصول للكنيسة، لأنها كانت مقفلة ولا يوجد بها أحد.
    Buzullardan kopan apartman büyüklüğündeki buz kütleleri burayı sürekli Değişen bir aleme dönüştürüyor. Open Subtitles إنه عالم دائم التغير. كتل من الجليد بحجم شقة سكنية منحوتة من الجليد.
    Değişen hava düzeni, rüzgâr değişimi, alize rüzgarlarının(8*) düzeni... Open Subtitles تغيّر حالة الطقس, اتجاه الريح اتجاه الرياح التجارية
    Değişen aylar, şimdi mevsimleri değiştiriyor ruh hali ve isteklerde, şimdi sadece sevgi vardır Open Subtitles الشهور المتغيرة، الآن تغيّر الفصول المزاج والتطلّعات، الآن فقط للحبّ
    Kutup denizinin zorluğu yetmezmiş gibi yönü Değişen rüzgârla birlikte kırılan buz parçaları, kıyıya vuruyor. Open Subtitles البحر القطبي كثير التحدّيات لكن مع تغيّر الرّياح بقعة من الثلج المنكسر تسدّ الخليج
    Değişen tek şey, artık benim hakkımda daha fazla şey bilmen. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي تغيّر هو أنك تعرفين عني أكثر الآن.
    Değişen odalar, hayaletler veya gördüğüne inandığın herneyse gerçek değil. Open Subtitles الغرف التي تتغير, الأطياف,كل تلك الأشياء التي ترينها ليست حقيقية
    Bu boşluğun etrafında boşluğun şeklinden dolayı her katta Değişen küçük dükkanlı pazar düşüncesini yerleştirdik. TED وحول هذا المكان الخالي وضعنا فكرة التسوق من المتاجر الصغيرة التي تتغير في كل طابق بسبب شكل المكان
    İnsanoğlu artık gezegen hakkında bilgi edinmek için zamanla Değişen bu veri tabanına sahip. TED حسناً ، لدى البشرية الآن قاعدة بيانات حول هذا الكوكب، تتغير مع مرور الزمن.
    - oyunda Değişen hiçbir şey olmamasındandır Neden benim dükkanım değişsin ki? Open Subtitles لم تتغيّر اللعبة، لماذا تريد أن يتغيّر متجري؟
    Her şey bıraktığın gibi duruyor, dedem. Değişen hiçbir şey yok. Open Subtitles كل شيء على حاله وكما تركتَه يا جدّي، لم يتغيّر منه شيء
    Sonrasında dokudan veya hastalarımızın kanından, metabolitlerin kütlelerini hesapladık ve bir hastalıkta Değişen kütleleri bulduk. TED بعد ذلك، من الأنسجة أو من دماء المرضى، قمنا بقياس كتل المُسْتَقْلَبات وبالنظر في في الكتل التي تغيرت في مرض ما.
    Vergi hukukunun sürekli Değişen ortamında... Open Subtitles وبعبارة أخرى كلما تغيرت القوانين الضريبية
    Ben bir iklim bilimciyim, insanlarla Değişen iklimi konuşmak için etrafta dolaşma gerçeği beni pek etkilemiyor. TED أنا خبيرة مناخ، لذا فإن السخرية من السفر للتحدث مع الناس عن التغير المناخي لا تخفى علي.
    Çünkü Prag'da çok mutsuzdun ama Değişen bir şey yok. Open Subtitles لانكِ كنتِ بائسة جدا في براغ ولكن لم يتغير شيء
    Ya da burada denildiği gibi, "Bir saldırı sonrası Değişen şartları tartışın ve onların üstesinden gelip benimseme yollarını düşünün." Open Subtitles ناقشوا التغيرات التي أعقبت الهجوم آخذين بالاعتبار اما تجاوزها أو العيش معها
    Mübarek'in hükümmetten çıkarılmasından sonra Değişen asıl şey hayatlarının daha kolaylaşması değil, TED ما تغير فعلا بعد الاطاحة بمبارك لم يكن ان الحياة أصبحت أسهل.
    Kimyasallarla Değişen genler olabilir. Open Subtitles أو ربما تلك التي تغيّرت بواسطة المواد الكيميائيّة،
    Tabii ki olmaz. Aramızda Değişen bir şey olmayacak değil mi? Open Subtitles أجل،بالطبع،اعني أنّ لاشيىء سيتغير بيننا،صحيح؟
    Annelerin ve babaların Değişen rollerini ve buna bağlı endişeleri kabul eden ülkeler var. TED هناك دول تعترف القلق والأدوار المتغيرة للأب والأم.
    Siz TED'ciler aracılığıyla Değişen bir dünyaya şahitlik etmeyi gerçekten sabırsızlıkla bekliyorum. TED اني اتتطلع بشده على ان اشهد على عالماً متغير بفضلكم، متحدوثو تيد
    Çocukların Değişen vücudumla dalga geçmesi sonra kızların beni, ironik bir şekilde, erkeklere olan ilgim nedeniyle dışlaması, çok fazla gelmişti. TED عار الفتيان يسخرون على تغيرات جسدي ثم الفتيات نفينني، تناقضا، بسبب اهتمامي بالأولاد، كان ذلك كثيرا.
    Sürekli Değişen bu diyarın... geçmişi de bugünü de çalkantılı. Open Subtitles هذه أرض متغيرة بإستمرار،ذات ماض وحاضر مضطربين على حد سواء
    Tek Değişen şey, organizasyon içerisindeki koşullardır ve bu da liderliğin önemli olduğu yerdir, çünkü lider gidişatı belirler. TED المتغير الوحيد هي ظروف العمل داخل المؤسسات، وهنا حيث تبدو أهمية القيادة، لأن القائد هو من يفرض جو العمل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus