Gördüğüm kadarıyla, her fırlatmayı izleyen bir tek ben değilmişim. | Open Subtitles | أرى بأني لستُ الوحيد الذي ينظر للسماء عندما يحدث إطلاق |
Şey, en azından etrafta güzel kızlar varken uyuyakalan bir ben değilmişim. | Open Subtitles | حسنا,على الاقل لستُ الوحيد الذى يقع فى النوم عندما تكون الفتيات بالجوار |
Alenen iyiyken, altıncı hissinle sanki iyi değilmişim gibi hissetmen benzeri bir şey. | Open Subtitles | .. كأنه لديك الحاسة السادسة ليقول لك أني لستُ بخير عندما أكون واضحة |
Bu çok, çok gıcık bir şey ve dışlandığımı hissediyordum. Sanki yeteri kadar gay değilmişim gibi. | TED | إنه لشيءٌ محبطٌ ، جداً ، كأنني استُبعِدتُ ، وكأنني لستُ مثليّاً بقدرٍ كافي. |
Sanki burada değilmişim gibi bile saygısızlık göstermiyorsun, ha? | Open Subtitles | أنت لا تَحتقرُني مثل لَستُ مستويَ هنا , ؟ |
Daha çok egzersize ihtiyacı olduğunu düşünen, yalnızca ben değilmişim. | Open Subtitles | أترين ؟ لستُ الوحيدة التي تعتقد أنكِ بحاجة للمزيد من التمرين |
Yani birkaç defa, bugün bu odada bile değilmişim gibi hissettiğini söyledin. | Open Subtitles | أعني أنّكِ قلتِ عدة مرات كأنني لستُ معكِ في الغرفة اليوم |
Kederli değilmişim gibi konuşma, çünkü öyleyim. | Open Subtitles | لا تخاطبني وكأنني لستُ حزينه، لأنني كذالك. |
- Belli ki değilmişim. Uyarıma rağmen sınıfın yarısı zayıf aldı. | Open Subtitles | لستُ كذلك كما يبدو، فبالرّغمِ من التحذير، رسبَ نصفُ الصفّ |
Kafayı çeken sadece ben değilmişim demek ki. | Open Subtitles | جليّ أنّي لستُ وحدي من كان يفرط في شرب الخمر |
Eşinizin şirketten çektiği para vardı ya yani, o para akışını izleyen tek kişi ben değilmişim. | Open Subtitles | المال الذي سحبته زوجتك من الشركة لستُ الوحيدة التي قامت بتعقبه |
Anlaşılan burayı bilen tek ben değilmişim. | Open Subtitles | واضح أنّي لستُ الوحيدة العالمة بهذا المكان. |
Eskiden içeri tıktığım biri ziyarete geldi, hepsi o. Görünüşe göre bu hapishanede en popüler kişi ben değilmişim. | Open Subtitles | مجرّد مجرم سبق وقبضت عليه زارني، أظنني لستُ أكثر رجل شعبيّة بالسجن. |
Dikiz aynasından gözlerini gördüm bana bakıyordu- sanki orada değilmişim gibi. | Open Subtitles | لقد رأيت عينيه فى المرآه الخلفيه ينظر إليا وكأنى لستُ موجوده حتى |
Eskiden içeri tıktığım biri ziyarete geldi, hepsi o. Görünüşe göre bu hapishanede en popüler kişi ben değilmişim. | Open Subtitles | مجرّد مجرم سبق وقبضت عليه زارني، أظنني لستُ أكثر رجل شعبيّة بالسجن. |
Orada olmasının suçlusu ben değilmişim gibi davranmana gerek kalmayacaktı. | Open Subtitles | و أنت لم تكن لتتجول في الانحاء متظاهراً بأنني لستُ المسؤول عن وجودها هناك |
Duyduğuma göre, geri çevirdiğin tek ziyaretçi ben değilmişim. | Open Subtitles | سمعتُ بأنني لستُ الوحيد الذي ترفضين زيارته. |
Tek aktör ben değilmişim. | Open Subtitles | لستُ انا الممثلة الوحيدة بالمنزل , صحيح ؟ |
Görünüşe bakılırsa, hazır değilmişim ki bu arada tamamen hazırım. | Open Subtitles | لن أقابله. على ما يبدو، أنني لَستُ جاهز لمجلس الشيوخَ الذي، بالمناسبة، أنا كذلك كلياً |
Öyle davranıyorsun ki sanki onlarla dans etmek için yeterince iyi değilmişim gibi. Ben bunu söylemedim. Söyleyiş tarzın buna benziyor ama. | Open Subtitles | لَكنَّك تَتصرّفُ مثل أنا لَستُ جيده بما فيه الكفاية للرَقْص معهم يبدو مثل ذلك ماذا تَقُولُ لي |
Ben küçükken... büyükannem bana dedi ki... sıradan bir çocuk değilmişim. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرة جدتي قالت لي انني لست طفلة طبيعية |
Devam edin. Burada değilmişim gibi davranın. | Open Subtitles | أوه ، مخيف.حسنًا ، أكملوا فقط تظاهروا أني غير موجودة |