Dediklerine göre araba böyle eğilmiş ve her tarafta kan varmış. | Open Subtitles | يقولون أن السيارة ارتطمت هكذا و الدماء كانت في كل مكان |
Dediklerine göre ölüm sebebi şu iğrenç adammış. Kadını dövmüş. | Open Subtitles | يقولون أن زوجها, هو من سبّب في وفاتها, لأنه يضربها |
Dediklerine göre Roma'ya yürüyüp kendisini kral yapmak istiyormuş. | Open Subtitles | يقولون أنه يريد أن يزحف إلي روما و يعلن نفسه ملكاً |
Dediklerine göre, Essex, İspanya Kralı Philip ile çok dostaneymiş. | Open Subtitles | يقولون ان اسيكس في مفاوضات سلمية مع ملك اسبانبا فيليب |
Dediklerine göre yalnızca portre yapabiliyormuş ama bana kalırsa yetenekli biri. | Open Subtitles | يقولون بأنه بأمكانهُ رسّم الرؤساء فقط لكن أظن أن لديه موهبة |
Dediklerine göre siyahların beyazlara sopa kaldırabildiği... | Open Subtitles | يقولون أنها اللعبة الوحيدة جيث يلوح رجل أسود ... |
Dediklerine göre kan gövdeyi götürmüş. | Open Subtitles | لحظة، قالوا أن الأمر كان حقاً حمام دماء. |
Dediklerine göre Maggie yatakta, sen de divanda yatıyormuşsun. Doğru mu bu? | Open Subtitles | يقولون أن ماجى تنام فى الفراش و انت تنام على الكنبة ، هل هذا صحيح ؟ |
Dediklerine göre Maggie yatakta, sen de divanda yatıyormuşsun. Doğru mu bu? | Open Subtitles | يقولون أن ماجى تنام فى الفراش و انت تنام على الكنبة ، هل هذا صحيح ؟ |
"Güneş olduğu yerde durdu" Dediklerine göre güneşin dünyanın etrafında döndüğü gibi bir fikirleri olmalı. | Open Subtitles | إذا ، كما يقولون أن الشمس قد توقفت فينبغى أن كانت لديهم بعض الأفكار أن الشمس قد دارت حول الأرض |
Dediklerine göre 10 yıl önce bir hasta kaybolmuş. | Open Subtitles | يقولون أنه منذ 10 سنوات ، أحدالمرضى إختفى |
Dediklerine göre, adam hedefi 2 kilometre öteden vurabiliyormuş. | Open Subtitles | يقولون أنه يمكنه أن يستهدف هدفه من على بعد أكثر من 2000 متر |
Dediklerine göre neredeyse son üç senedir evinden hiç çıkmamış. | Open Subtitles | يقولون أنه لم يغادر منزله من حوالي ٣ سنوات |
Dediklerine göre öldürdüğü adamların sayısı bir ülkenin nüfusuna eşitmiş. | Open Subtitles | يقولون ان عدد الذين قتلهم يصل الى عدد دولة باكملها |
Dediklerine göre onları öldürüş şekline bakılırsa... | Open Subtitles | ..يقولون ان الطريقة التى قتل بها هؤلاء الأشخاص |
Dediklerine göre ölürken yaralı bir askeri tedavi ediyormuş. | Open Subtitles | إنهم يقولون بأنه كان يعالج جندياً مجروحاً، عندما توفِيَ |
Dediklerine göre, üzerinde de dev bir kartal yuvası varmış. | Open Subtitles | يقولون بأنه يوجد عش نسر عملاق فوقه تماما |
Dediklerine göre bayılıyorlarmış böyle tazelere. | Open Subtitles | يقولون أنها أفضل من فروج النساء |
Evet, öyle düşünüyorsun ama Dediklerine göre, acil durum çıkışları özel tasarımları dışarı vererek güvenliği tehlikeye atabilir. | Open Subtitles | أجل، ستفكر في هذا ولكنهم قالوا أن الطرق والفتحات الطارئة كان يمتلكها المصممون ويعطوها لحراس الأمن |
Dediklerine göre, dürüst insanlar gece vakti bu nehirde yolculuk yapmazmış. | Open Subtitles | إنهم يقولون بأنّ ليس على الرجل العـاقل أن يمرّ بهذا النهر في الليل |
Dediklerine göre 1 dolar, artık 5 milyar mark yapıyormuş. | Open Subtitles | يقولون بأن معدل تبادل دولار واحد هو خمس مليارات ماركس |
Dediklerine göre öğleye kadar sıcaklık 35 derece olacakmış. | Open Subtitles | قالوا أنها ستصل ل104 درجة بعد الظهر |
Tamirhanede Dediklerine göre fren kampanasının valfı gevşemiş. | Open Subtitles | قالوا في ورشة التصليح أن صمام اسطوانة المكابح تم حله |
Dediklerine göre, yüzüğün beni seçmesinin nedeni, benim bile henüz farkında olmadığım bir şeymiş. | Open Subtitles | قالوا ما كان الخاتم ليختارني لو لم يرَ شيئاً.. شيء لست أراه حتى الآن. |
Ailesinin Dediklerine göre, yüksek ateş ve tüm eklemlerinde acı verici bir ağrı. | Open Subtitles | طبقاً لما قاله أهله حُمى خطيرة والآم فى جميع مفاصله |
Dediklerine göre hala güçlüymüş ve seni görebilmek için sürekli babana merhamet için yalvarıyormuş. | Open Subtitles | وقَالِو لي بِأنهَا لازآلَت قَويَه ولكِنهَا دائِماً تَرجِو رَحمة الملِك والدُك لِكَي يسمَح لهَا بِرؤيتِك |