"dedikodu" - Traduction Turc en Arabe

    • إشاعة
        
    • النميمة
        
    • الثرثرة
        
    • إشاعات
        
    • الإشاعات
        
    • الشائعات
        
    • شائعات
        
    • شائعة
        
    • ثرثرة
        
    • نميمة
        
    • الإشاعة
        
    • اشاعات
        
    • اشاعة
        
    • القيل والقال
        
    • للنميمة
        
    İyi dedikodudan daha çok sevdiği tek şey, dedikodu malzemesi olmaktı. Open Subtitles الأمر الوحيد الذي أحبته أكثر من إشاعة جيدة كانت هي الإشاعة.
    dedikodu bu konuşma metninin önüne geçemez, anladın mı bayan? Open Subtitles هاى, هاى, النميمة لن تكتب هذا الخطاب يا أنسة, حسنا؟
    Briç oynayıp, dedikodu yapmak istiyor onlarla. Open Subtitles لعبات البريدج و الثرثرة غير الضارة التى تدور فى مثل هذه الأماكن
    İddia makamı müvekkilimi susturmak için jüriyi zehirlemek için dedikodu yayıyor. Open Subtitles الإدعاء العام قام بتسريب إشاعات للصحافة من أجل إلحاق العار بموكلتي
    İkinizi de saraya kabul edince dedikodu etmeye kimse cesaret edemez. Open Subtitles سأستقبلكما كلاكما في القصر وبعدها لن يجرؤ أحد على نشر الإشاعات.
    Senin, dört erkekle birlikte aynı evde yaşadığına dair korkunç bir dedikodu. Open Subtitles آي الشائعات المروعة انكِ تعيشين في نفس المنزل مع 4 رجال آخرين
    Çatışmada ölen ajan Sam Martino hakkında bir dedikodu var. Open Subtitles العميل الذي مات أثناء اطلاق النار سام مارتينو هنالك شائعات
    Kopya çekme, okulu asma, hırsızlık, dekanla ilişkisi olduğuna dair dedikodu bile çıktı. Open Subtitles الغش، التغيّب عن المدرسة، والسرقة، حتى شائعة أنّها على علاقة غراميّة مع عميد.
    Hayır, biliyorum. Ben, BlueBell'e özel dedikodu sitesinden, Dash DeWitt. Open Subtitles نعم، أنا أعلم معكم داش ديويت لموقع ثرثرة بلوبيل الخاص
    Gerçek olunca dedikodu sayılmaz. Open Subtitles إنها ليستْ نميمة عندما تكون حقيقة واقعة.
    Bir öpüşmeden çıkan dedikodu, özel olmasını umduğum bir anıyı mahvetti. Open Subtitles إشاعة قائمة على قبلة دمرت ذكرى كنت أتمنى أن تكون خاصة
    Pekala, eğer ilginizi çekebilecek bir dedikodu yayılıyorsa, hangisi olmayı yeğlersiniz? TED الآن من تفضل أن تكون إذا كانت هنالك إشاعة مهمة تنتشر خلال الشبكة ؟
    dedikodu değirmeni dönmeye başladı bile, bodrumdan çatı katına kadar. Open Subtitles طاحونة النميمة دارت بالفعل, من الطابق السفلي حتّى السطح.
    dedikodu yapmayacağım, fakat bir çok insan tanımadıklarıyla yatıyor. Open Subtitles لا أحب النميمة , ولكن العديد من الأشخاص يمكنهم النوم بالقرب منها
    Yok ama her adımbaşı bir dedikodu var. Open Subtitles لا، ولكن لدينا الكثير من الثرثرة هنا وهناك
    - Bir dedikodu var... makinelerin kalibrasyonunu bozduğunuzu söylüyorlar. Open Subtitles هناك إشاعات تقول أنك سوف تعيد تقييم الماكينات
    Bir dedikodu sitesinde bu hikaye beş milyondan fazla tıklama aldı. TED أحد مواقع الإشاعات حاز على خمسة مليون زيارة على هذه القصة وحدها.
    dedikodu sitesine göre gerçek anlamda onun bastığı yerlere tapıyormuş. Open Subtitles مدونة الشائعات تقول أنه عبد الأرض التي تسير عليها، حرفياً،
    Washington raporları dedikodu oldukları gerekçesiyle göz ardı etti. Open Subtitles وتجاهلت واشنطن تلك التقارير باعتبارها شائعات
    dedikodu. Open Subtitles إنها شائعة فحسب, الشائعة هي الخلاعة الجديدة
    Şu gazetede hakkındaki dedikodu haberlerini görünce şey... Open Subtitles وبعد ان رأيت صورة لك ثرثرة في هذا العمود
    diğer tarafta düşündüğünden daha çok dedikodu var. Open Subtitles هنالك نميمة أكثر مما تتصورين بالجانب الآخر
    Okulda dedikodu yayılınca, sınıf arkadaşları ona zor anlar yaşattılar. Open Subtitles أثناء إنتشار الإشاعة في كافة أنحاء المدرسة زملائها ظلموها كثيراً
    dedikodu her zaman olacaktır. Çoğu insan için de, dedikodu olarak kalacaktır. Open Subtitles توجد دائما اشاعات, لمعظم الاشخاص فان هذا ماسيكونه للابد
    Tüm o cinayet konuşmaları dedikodu. Bana sorarsan tamamen palavra. Open Subtitles كل ذلك الكلام عن القتل اشاعة, وان سالتني, تلك تفاهة
    Siz ikiniz bu kasabada o liberal dedikodu müsveddesini alan tek kişilersiniz, ama dağıtıcı bana sekiz tane aldırıyor. Open Subtitles أنتما الإثنان الوحيدان في البلدة اللذان تشتريان صحيفة القيل والقال الليبرالية تلك لكن الموزع يجبرني علي شراء ثمانية نسخ
    Komşuları, onu sadece bir çocuk bakıcısı mı... yoksa eğlenceli bir dedikodu kaynağı olarak mı... yoksa sokağın aşağısında yaşayan huysuz yaşlı bir kadın olarak mı görüyorlardı? Open Subtitles هل كانوا يرونها كجليسة اطفال مصدر مسلٍ للنميمة أو المرأة المسنة اللئيمة التي تعيش في الشارع؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus