Sizin UFO delisi olduğunuz doğru mu? - Hayır, arabamız bozuldu da. | Open Subtitles | UFO هل صحيح أنك مهووس ب - لا ، سيارتنا تحطمت - |
Oğlum tam bir teknoloji delisi. Dokuz ay kayıt yapan son teknoloji kameralarımız var. | Open Subtitles | إنّ ابني مهووس بالتكنولوجيا نملك أحدث آلات التصوير التي تحتفظ بالصور لتسعة أشهر |
Dopamin agonistleri ile bir yıllık tedavi sonrası aynı bizim gibi seks delisi bir abazaya dönüşecek Susie Cooper'dan hoşlanacağına hiç şüphem yok. | Open Subtitles | معالجة عام بمنبهات الدوبامين و سيصبح مهووسا جنسيا كبقيتنا مهووس بالكامل بـ سوزي كوبر |
Ve kendine saygı duyan hangi hız delisi bitki çayı içer? | Open Subtitles | وأيّ مهووسة بمُخدّر السبيد مُفتخرة بنفسها تشرب شاي أعشابٍ؟ |
Aynı şeyler. Şöhret delisi olduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | كالعادة، إنها تعتقد أني مهووسة بالمشاهير |
Sen ya gördüğüm en cesur askersin ya da en delisi. | Open Subtitles | انت اما اشجع جندي رأيته او اكثرهم جنونا |
Salak, uyuşturucu delisi bir kadın içeri giremediği için intikam almak istemiş. | Open Subtitles | فتاة مخبولة ومخدرة أرادت الإنتقام لعدم تمكنها من الدخول |
Hız delisi biri kontrolünü kaybedip evime daldı. | Open Subtitles | شخص مهووس بالسرعة فقد السيطرة وحطم الوجهه الأمامية لمنزلي. |
Çünkü komşuların bizi seks delisi olan sırtlan sürüsü gibi tüm gece birbirimize vuruşmanın sesini duysun istemeyiz. | Open Subtitles | لانك لاتردين الجيران ان يسمعونا ونفعل ذلك مثل شخصاً مهووس بالجنس نسحق بعضنا الاخر طوال الليل |
Hayatlarının en önemli zamanlarında direksiyonda başka birinin olduğunu öğrenmek kontrol delisi birisi için kâbustur. | Open Subtitles | ومن أسوأ كابوس مهووس التحكم لمعرفة أن شخصا آخر كان في عجلة للأجزاء الأكثر أهمية من حياتهم. |
Sen bir caz delisi değilsin. Buraya beni görmek için özel bir gezi yaptın. | Open Subtitles | لست مهووس بالجاز قضيت رحلة خاصة لرؤيتي |
Kontrol delisi. Gerçekten organize. | Open Subtitles | إنه مهووس بالسيطرة، ومنظّم فعلاً |
Yani FBI'dan nefret eden bir teknoloji delisi arıyoruz. | Open Subtitles | FBI إذن نحنُ نبحث عن رجل مهووس بالتقنيات و يكره الـ |
Hiperseksüel, çıkarcı, erkek delisi biri gibi değil. | Open Subtitles | و ليس إمرأة مهووسة بالجنس متلاعبة غير قادرة على السيطرة على نفسها |
Kontrol delisi ve asla kontrol edilemeyen adam. | Open Subtitles | مهووسة السيطرة و الرجل الذي لا يجب السيطرة عليه أبداً |
Biraz var. Ama tam bir at delisi. Zaten öyle olması gerekirdi. | Open Subtitles | بعض المال، لكنها مهووسة بالخيول، عليها أن تكون كذلك. |
Beni bencil, sorumsuz, seks delisi biri gibi gösterdiler. | Open Subtitles | لأنّهم أظهروني و كأنّي إنسانة أنانيّة ، غير مسؤولة ، و مهووسة بالجنس |
Ben iş delisi duygusuz bir kadın değilim. | Open Subtitles | أنا لست سيدة شريرة مهووسة بعملها |
Sen ya gördüğüm en cesur askersin ya da en delisi. | Open Subtitles | انت اما اشجع جندي رأيته او اكثرهم جنونا |
Hele o Ferrie, aman Tanrım, aralarında en delisi oydu. | Open Subtitles | إن فيري , رغم ذلك كان جنونا |
Bitki delisi bir kadınla kozalak suyu içmem değil. | Open Subtitles | وليس شرب عصير البينيكون مع سيدة نبات مخبولة |
Erkek delisi Rahibe. | Open Subtitles | الراهبة (نيمفو). |
Alkışlamalar Ben de bilgisayar delisi yabancıların yaptığı rastgele iyilikleri tanımlayan doğru modeli bulmaya çalışıyordum. | TED | (تصفيق) كنت أحاول التفكير بالنموذج الأصح لشرح هذا النوع من الأفعال العشوائية من اللطف بواسطة عباقرة غريبي الأطوار. |
Sapıklık derecesinde ego delisi olanlar ve güç delisi olanlar var. | Open Subtitles | هُناك المجنون المعتوه ، وهُناك القاتل المعتوه. |