Suyun derimde hissettirdikleri karıncalanma gibiydi ve bu sebeple yıllarca duş yapmayı reddettim. | TED | وقد كان الشعور بالماء على جلدي كما لو كان الدبابيس و الإبر، فرفضت أن أغتسل لسنوات. |
Ayrıca gökkuşağı ceketimi giydiğimde derimde oluşan hissi seviyorum! | Open Subtitles | وأنا أحب الشعور الذي يحس به جلدي عندما ألبس سترة قوس قزح خاصتي |
derimde yanma hissi kemiklerimde keskin ve soğuk bir acı hissi kas yorgunluğu, kalp çarpıntısı bulanık görme, kulak çınlaması baş dönmesi, mide bulantısı, nefes darlığı... | Open Subtitles | الشعور بالحرق في جلدي ألم كالبرد القارص في عظامي تعب في عضلاتي وخفقان في قلبي تشوش الرؤية و أزيز في أذني |
Benim derimde senin yükseleceğin yazıyor isimsiz köle. | Open Subtitles | جلدي يُخبر بأنكَ ستصعد إلي مراتب عليا، أيها العبد المجهول. |
Ben de hissediyordum. Canlı ve derimde. | Open Subtitles | يمكن أن اشعر به على قيد الحياة ، في جلدي |
Benim derimde, herhangi bir adamın beni ortalık yerde kamçılayabileceği ve neticelerinden çekinmeyeceği yazıyor. | Open Subtitles | جلدي يعنى أن أى رجُل يُمكنه مهاجمتي بأى مكان... ولا يخاف العواقب. |
Çünkü şeytan tırnağı var, parmak derimde. | Open Subtitles | لدي ظفر معلق يتدلى من جلدي |
Tüm derimde vuku bularak. | Open Subtitles | أفركه في كل مسمات جلدي |
derimde hissettim. | Open Subtitles | أفركه في كل مسمات جلدي |
Tüm derimde vuku bularak. | Open Subtitles | أفركه في كل مسمات جلدي |
derimde kazılı, dostum! | Open Subtitles | إنها في جلدي أيها الوغد |
Isıyı derimde hissedebiliyordum. | Open Subtitles | كنت أشعر بدفء الشمس على جلدي. |