"devam etmeye" - Traduction Turc en Arabe

    • المضي قدما
        
    • الإستمرار
        
    • للمضي قدما
        
    • للإستمرار
        
    • لمتابعة
        
    • لجعلهم يستمرون في
        
    • لأمضي
        
    Ne olduysa uzun bir süre önce oldu ve hayatıma devam etmeye çalışıyorum. Open Subtitles ما حدث كان منذ وقت طويل لا بد لنا من المضي قدما
    Hayatıma devam etmeye çalışıyorum, sen izin vermiyorsun. Open Subtitles أُحاولُ المضي قدما وأنت لَنْ تَتْركَيني.
    Dünya'ya gitmeye karar verdim tahliye edenlere katılacaktım... hipersürücümüz bozulduğunda bile, devam etmeye karar verdik. Open Subtitles فقررنا العودة نحو الأرض و اللحاق بمن ذهبوا إلى هناك و حتى مع توقف محركنا الفائق قررنا الإستمرار فى رحلتنا
    Bunu yaşanmamış sayamam baba ama yoluma devam etmeye çalışıyorum. Open Subtitles لا يمكنك مسح الاشياء ، أبي، ولكنني أبحث عن وسيلة للمضي قدما.
    David Palmer, ABD Başkanı olarak devam etmeye uygun değildir. Open Subtitles دايفيد بالمر غير مؤهل للإستمرار كرئيس للولايات المتحدة
    Bu maskaralığı sürdürmeye devam etmeye kararlıysan Open Subtitles إن كنت تشعر حقاً بالحاجة لمتابعة التمثيلية
    Aramaya devam etmeye teşvik etmek için bir ödül açıklayalım. Open Subtitles أنظر، لنعلن عن مكافأة بالخارج كحافز لجعلهم يستمرون في البحث
    Sadece, hayatıma devam etmeye hazırım ama bunu Dedikoducu Kız her hareketimi takip ederken yapamam. Open Subtitles انا فقط جاهزة لأمضي بحياتي ولا أستطيع فعل ذلك وفتاة النميمة تراقب كل تحركاتي
    çıkma denemez biz birkaç kere takıldık ben yoluma devam etmeye çalıştım ama o bırakmadı. Open Subtitles أنا لن أقول نتواعد. نحن فقط, مارسنا الجنس عدة مرات. تعلمين, لقد حاولت المضي قدما ولكنها وقفت في طريقي.
    Ve imparator dövüşmeye hazır olmadığını bilmesine rağmen yine de devam etmeye karar vermişti ve ismini korumaya da kararlıydı. Open Subtitles و بينما كان الامبراطور يدرك أنه ليس مستعدا للقتال إلا أنه قرر المضي قدما على أية حال عازما على تأمين تراثه
    devam etmeye çalışıyor. Open Subtitles انها تريد المضي قدما ونحن كذلك
    Son aylarda bu adama hayli sert çıktım böyle devam etmeye de niyetim var. Open Subtitles أعلم بأنني كنت قاسياً على هذا الرجل في الأشهر القليلة المنصرمه و أعتزم الإستمرار في ذلك
    İnsanlar hayatlarına devam etmeye uğraşıyor. Open Subtitles الناس يحاولون الإستمرار في حياتهم يتمنون أنهم عندما يستقظون أن يكون كل هذا عبارة عن حلم سيء
    Burada kalıp devam etmeye karar verdiğin için mutluyum. Open Subtitles أنا سعيدة بقرارك بالبقاء هنا و الإستمرار
    Hayata devam etmeye pek hevesli degil. Çözülmesi gereken acayip, psisik bölüntüler. Open Subtitles أنا متحمس للمضي قدما أنا أواجه انشاقا نفسيا ينبغي أن أجد له حلا
    O lanet doktor da hayatına devam etmeye çalışıyordu. Open Subtitles الطبيبة اللعينة تقوم بمحاولة للمضي قدما كذلك
    Bunu yaşanmamış sayamam baba ama yoluma devam etmeye çalışıyorum. Open Subtitles لا يمكنك مسح الاشياء ، أبي، ولكنني أبحث عن وسيلة للمضي قدما.
    Sizi bilmem ama ben devam etmeye hazırım. Open Subtitles لا أعلم أى شيء بأمركم و لكن أنا مُستعد للإستمرار
    Onların kaybı beni devam etmeye zorluyor. Open Subtitles هذا يساعدني على تذكر الضحايا. وخسارتهم تدفعني للإستمرار.
    devam etmeye vaktim yok. Open Subtitles لمتابعة مشاريع عديمة الجدوى
    Pat, tüm bu olumlu gelişmelere rağmen işaretleri yorumlarsam evliliğimize devam etmeye hazır olduğunu kanıtlayacak bir şey görmem gerekiyor. Open Subtitles بالرغم مِنْ كلّ هذه التطوّرات (بات) لو أنا مَنْ يقرأ الإشارات فأحتاج لرؤية شيءٍ يبرهن استعدادك لمتابعة زواجنا
    Bay Agos, asıl suçlamalar üzerinde devam etmeye niyetli misiniz? Open Subtitles السّيد (آغوس) , لديكم النيه لمتابعة التهم الأصليه؟
    Aramaya devam etmeye teşvik etmek için bir ödül açıklayalım. Open Subtitles أنظر، لنعلن عن مكافأة بالخارج كحافز لجعلهم يستمرون في البحث
    Sonunda devam etmeye hazır olduğumu anladım. Open Subtitles . أنا أصبحت أعلم أنني مستعدة لأمضي قدماً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus