"direnç" - Traduction Turc en Arabe

    • المقاومة
        
    • مقاومة
        
    • أقاوم
        
    • لمقاومة
        
    • المرونة
        
    • مُقاومة
        
    • للمقاومة
        
    • على الصمود
        
    Karşılaştığımız direnç ve muhalefet dikkatimizi dağıtmamalı tam tersine bizi daha fazla motive etmeli. TED يجب أن لا نشتت انتباهنا عن المقاومة والمعارضة، ولكن لابد أن يدفعنا هذا أكثر.
    Bunu çözmek istedik, çünkü eğer bunu çözebilirsek hücrelerin direnç kazanmasının önüne geçebilecektik. TED وأردنا أن نكتشف ذلك لأننا إن اكتشفناه .قد نتمكن من منع حدوث هذه المقاومة في أي وقت
    Temelde şu anlama geliyor: Bu protein hassasiyet hücresinde direnç hücresine göre farklılık gösteriyor. TED جوهرياً , تعني أن هذا البروتين يتحول .من الخلية الحساسة إلى الخلية المقاومة
    İşin harika kısmı, 30 gün sonra bile Halocin'e karşı direnç gözlemlemedik. TED بشكل مذهل، بعد مرور 30 يوم، لم نرصد أي مقاومة تجاه الهالوسين.
    Bu yolda az direnç olması yanlış yol olduğunu göstermez. Open Subtitles فقط لأنه الطريق الأقل مقاومة لا يعني أنه الطريق الخطأ
    Baygınken bile vücut, acıya isteksiz de olsa direnç gösterir. Open Subtitles حتى وهو فاقد للوعي، يظهر الجسم مقاومة لا إرادية للإصابات.
    direnç dalgası o kadar kuvvetliydi ki üniversite başkanı davetimi iptal etti. TED موجة المقاومة كانت قوية جداً، مما جعل رئيس جامعتي يلغي الدعوة.
    Bu iki etkinin de birleşimi -- manyetik alanın yok edilmesi ve sıfır elektriksel direnç -- tam olarak bir süperiletkeni oluşturur. TED التوليفة ما بين كلا التأثيرين طرد الحقول المغناطيسية و المقاومة الكهربائية المعدومة تشكل ما يدعى بالموصل االفائق.
    Bir yıllıkların bitkisel dokuları, kökleri ve yaprakları kalıtımsal direnç, kaçınma ve tolerans özellikleri açısından çok fazla şeye sahip değildir. TED كالأنسجة النباتية، والجذور والأوراق الحولية، ليس لها الكثير من المقاومة الكامنة وخواص التجنب والتحمل.
    Büyük miktarlarda antibiyotik kullanmak, bakterilerin antibiyotiklere maruz kalmasını ve dolayısıyla direnç geliştirme fırsatını artırır. TED استخدام الكثير من المضادات الحيوية يزيد من تعريض البكتيريا لها وبالتالي فرصتها لتطوير المقاومة.
    Neyse ki, hem biyolojik kontrolde, hem de doğal kontrolde direnç çok çok nadirdir. TED لحسن الحظ، إما في المكافحة البيولوجية، أو حتى السيطرة الطبيعية ، المقاومة هي نادرة للغاية.
    Kennedy'nin talimatları, bürokratik direnç yüzünden... uygulanmadı. Open Subtitles لم تنفذ توجيهات كنيدي بسبب المقاومة البيروقراطية
    Etrafında olup bitenden habersiz, direnç göstermeden bacaklarını açmış. Open Subtitles و ساقيها مفتوحتان هكذا غافلة عما يحدث حولها من دون المقاومة الطفيفة
    Bunda özel bir jel, direnç sargısı falan filan var. Open Subtitles ‫أنه يحتوي على مادة هلامية ولفافة ‫مقاومة وبعض من الأشياء.
    Yumurtalik kanseri hücrelerinin Cisplatin adı verilen ilaca karşı nasıl direnç kazandığını çözmek istedik. TED لذا أردنا أن نعرف كيف تكون هذه الخلايا السرطانية في المبيض خلايا مقاومة .للعلاج المسمّى بـ كيسبلاتين
    İnsülin direnci ise, adından anlaşılacağı gibi, insülinin görevini yapması esnasında hücrelerin bu etkiye karşı direnç göstermesidir. TED كما يتضح من الاسم فإن مقاومة الإنسولين تحدث عندما تزداد مقاومة الخلية تجاه عمل هرمون الإنسولين بشكل طبيعي.
    Stres altındaki insanlarla ilgilenmeyi seçtiğinizde direnç yaratabilirsiniz. TED وعند اختياركم للتواصل مع أشخاص في حالة ضغط، فبإمكانكم إنتاج مقاومة للضغط.
    İyi ki bu var çünkü avuç içine iki elektrot koyarak deride terleme sonucu oluşan direnç değişikliğini ölçebiliriz. TED وهذا من حسن الحظ، لأننا نستطيع أن نضع قطبين كهربائيين على راحة يدك وقياس التغير في مقاومة الجلد الناتجة عن التعرق.
    Mermiye hiç direnç göstermiyorum... Open Subtitles أن لا أقاوم الرصاص
    Önemli olan, mevcut antibiyotiklere kıyasla bakterilerin Halocin'e karşı direnç geliştirme sıklığı inanılmaz düşük oranda. TED ومن المهم أن نذكر أنه على نقيض المضادات الحيوية الحالية، فإنّ معدل تطوّير الجراثيم لمقاومة الهالوسين منخفض بشكل ملحوظ.
    Stres direncini yükselterek işe yarıyorlar, bu yüzden onlara direnç arttırıcı diyelim. TED تعمل عن طريق زيادة مرونة التوتر، لذلك فلنسميها بمحفزات المرونة.
    Saldırılara karşı direnç taşımıyorum, ben sadece buradayım. Open Subtitles لا أتحمّل أي مُقاومة للعدوان، أنا فقط.. أنا هُنا.
    Korku, acı ya da halsizliğe direnç için. Open Subtitles للمقاومة إلى الخوف، والألم، والتعب، و
    Çoğumuz dinamit yemiş gibi şokta ve başına gelenlerden korkmuş bir halde iken tabandan başlayarak benim direnç çemberleri dediğim şeyler inşa etmeliyiz. TED ينبغي علينا مع الكثيرين المصدومين مما حدث لنا أن نخلق قاعدة جماهيرية ستكون بمثابة أوساط قادرة على الصمود.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus