"diyordu" - Traduction Turc en Arabe

    • كان يقول
        
    • يقوله
        
    • يسميها
        
    • كانت تقول
        
    • يدعوها
        
    • تدعوه
        
    • يقولها
        
    • يطلقه
        
    • ودعا
        
    • كان يدعو
        
    • دعاه
        
    • نادته
        
    • يسميه
        
    • يناديها
        
    • يدعوه
        
    ''Lütfen, Kashmir,'' diyordu, ''izin ver de mutfağa gidip şu düğmeye ben basayım.'' TED كان يقول: "كاشمير، أرجوك، دعيني فقط أذهب إلى المطبخ وأضغط الزر لصنع القهوة."
    Bir tarafım şöyle diyordu: "Tamam, ne zaman Nijerya'daki banka hesabına 10.000 dolar yatırmamı isteyecek?" TED جزء مني كان يقول ، حسناً متى سيطلب مني أن أحوّل 10000 دولار إلى حسابه بنكه النيجيري ، أليس كذلك ؟
    Eminim mürettebatta gemiyi terkederken aynen öyle diyordu. Open Subtitles أنا واثق أنّه ما كان الطاقم يقوله حين كان يخلي السفينة.
    1992 Evde Ses Kayıt Hareketi şunu diyordu: bakın, eğer insanlar evde radyodan kayıt yapıp arkadaşları için kaset hazırlıyorlarsa bu bir suç değildir. Herşey yolunda. TED وما كان قانون تسجيل الصوت المنزلي لسنة 1992 يقوله هو، انظروا، إن كان الناس يسجلون أشياء من الراديو ثم ينتجون شريطا خليطا لأصدقائهم، تلك ليست جريمة. ذلك أمر حسن.
    Sheldon öyle diyordu ama komşu çocuklarının bile hızını kesemedi. Open Subtitles هكذا يسميها هو لم يهدأ أطفال الجيران بعدها
    Joan beni gördü ve bağırarak yardım istedi "Dur, lütfen dur" diyordu. Open Subtitles وحين رأتني، بدأت جوان تصرخ طلباً للمساعدة، كانت تقول: توقف، أرجوك توقف.
    Hemingway buna "yürüyen şölen" diyordu. Open Subtitles همنغواي يدعوها بالإحتفال المتنقل
    Bazen bir çan sesi gibi geliyor diyordu. Benim için işin en zor yanı, vahyin kelimelerini almak değil. Open Subtitles كان يقول أحيانا انها تكون كأهتزاز عنيف وكان ذلك اصعب على
    Hava bana zarar vermedi! Sadece tombul yanaklarıma dokundu! Gökyüzü şöyle diyordu, vay, hiç kımıldamadın! Open Subtitles الهوا كان يقول, وااو, انت لدي لاتتحرك والارض كانت تقول, يااالذكائك انت لم تلمسني
    Ona onun üstü açık orta yaş krizi diyordu. Open Subtitles كان يقول لها لا لوضع تم تحويله إلى العين.
    Bu kadar para sizi şaşırtabilir diyordu. Open Subtitles لقد كان يقول أن كمية هذه النقود من الممكن أن تعطل نظامك
    "Sabırlı ve metin olun." Kitap böyle diyordu. Open Subtitles هذا ما يقوله الكتاب " كن صبورا, ولكن حازما "
    Yanılıyor muyum yoksa Barney bir kıza asıldığı zaman aynen böyle mi diyordu? Open Subtitles أأنا مخطئ؟ أو هذا ما يقوله بارني) بالضبط حين يريد الإيقاع بفتاة؟ )
    Ne diyordu geçen gün? Open Subtitles ما الذي كان يقوله في ذلك اليوم ؟
    Bir hastam buluşma diyordu ama onu bıraktım. Open Subtitles كان لدي عميل يسميها مواعد غرامي كان علي تركه
    30 güne daha ihtiyacı olduğuyla ilgili bir şey diyordu. Open Subtitles انها كانت تقول شيئاً عن حاجتها لـ 30 يوماً زيادة
    - Herkes diyordu. - Bayağı yakın olmalısınız. Open Subtitles الجميع كان يدعوها بهذا - يبدو أنكما تعرفان بعضكما البعض منذ وقتٍ طويل -
    (Kahkaha) Huysuz olmasına rağmen, onunla yaşayan ve ona bakan yeğeni ona ''hazinem'' anlamına gelen ''Il Tesoro'' diyordu. TED (ضحك) لكن على الرغم من كونه سريع الغضب، ابنة أخيه التي عاشت معه ورعته تدعوه "إيل تيسورو"، "كنزي".
    Sen o balkonda bana diyordu şeyleri duymak zorunda kaldı. Open Subtitles كان عليك أن تسمع الأشياء التي كان يقولها لي و أنا على الشرفة
    Velet, Beyefendi çocuk vampirlere böyle diyordu. Open Subtitles الفارون , هذا ما يطلقه ميستر على أطفال مصاصي الدماء
    Ona Jaan diyordu. Open Subtitles ودعا لها الجان.
    - Kendine Nero diyordu. - ... Romulan İmparatorluğu'nun çöküşü... Open Subtitles كان يدعو نفسه (نيرو) آخر رجال الإمبراطورية الروميولانية
    Sanırım ona imparator ya da onun gibi birşey diyordu. Open Subtitles أظن أنه دعاه بالامبراطور أو شيء من هذا القبيل
    Yüz yüze gelmedim. Ama kahvehanenin sahibi ona kertenkele diyordu. Open Subtitles لم أكن أجلس مقابله لكن صاحبة الشاي خانه نادته السحلية
    Ama hipotenüs nedir bilmiyordu, ona kestirme mesafe diyordu." TED ولم يكن يستخدم تعبير الوتر بل كان يسميه " المسافة الاقصر "
    O, öyle diyordu. Open Subtitles -هذا الاسم الذي يناديها به
    Biyosferlilerden birisi buraya "uçak gemisinin tepesindeki cennet bahçesi" diyordu. TED واحدة من "البيوسفاريين" كان يدعوه جنة عدن فوق حاملة طائرات.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus