"doğru gidiyor" - Traduction Turc en Arabe

    • يتجه نحو
        
    • يتجه إلى
        
    • متجه نحو
        
    • إنه يتجه
        
    • يؤدي إلى
        
    • ويتجه
        
    • تتجه نحو
        
    • إنه ذاهب
        
    • تتجه إلى
        
    • لقد توجه
        
    • فى طريقه
        
    • متجهون
        
    • متجه إلى
        
    • متجهةٌ
        
    • متجهه
        
    Okie Caddesi'nde doğuya sıkıştırıyoruz. Tren bakım istasyonuna doğru gidiyor. Open Subtitles شارع "اٌوكى" ونتجه شرقاً إنه يتجه نحو ساحة السكة الحديدية.
    Hortum havaalanın doğru gidiyor. Varmadan önce hortumu yok etmeliyiz. Open Subtitles الإعصار يتجه إلى الميناء الجوي يجب أن ندمره قبل أن يصل لهناك
    Bu ayı suyun içine doğru gidiyor. Güvenli olduğunu düşündükleri için denize yöneliyorlar. Open Subtitles ،ذلك الدبّ متجه نحو الماء إنها تعتبره مكانًا آمنًا لذا تتجه إلى البحر
    Kan izleri buldum garaja doğru gidiyor. Open Subtitles وجدت أثر دم هنا يؤدي إلى الكراج
    Benim pozisyonuma göre Kuzeyde, 15,000 metrede uçuşa yasak Rus bölgesine doğru gidiyor. Open Subtitles يطير منخفضاً جداً عني على ارتفاع 15000 قدم ويتجه إلى المجال الروسي المحظور
    Efendim, dedikodulara göre uçan bir makina Kraliyet Akademisi'ne doğru gidiyor veya bizim hırsız da pedal çeviriyor. Open Subtitles سيدي، هنالك إشاعة بأن آلة طائرة تتجه نحو الأكاديمية الملكية أو سارق المصرف على الدواسات
    Bir gözcünün dediğine göre General Rodriguez Tepatitlan'a doğru gidiyor Open Subtitles الكشاف يخبرنا أن الجنرال رودريغيز يتجه نحو تيباتتلين
    Beyler size doğru geliyor. Hayır, laboratuvara doğru gidiyor. Open Subtitles ايها الرفاق, انه يتجه نحو لا انه يتجه نحو المختبر
    Dev bir örümcek Başkan'ımıza doğru gidiyor. Open Subtitles العنكبوت العملاق يتجه نحو رئيسنا
    Büyük bir çiftliğe doğru gidiyor. Open Subtitles انعطف يساراً إنّه يتجه إلى المزرعة الكبيرة
    Siyah Porsche'un yeri tespit edildi. Batıya doğru gidiyor. Open Subtitles موضع هاتف الـ"بورش" السوداء يتجه إلى الغرب
    Bir tren saatte 128 kilometre hızla doğuya doğru gidiyor. Open Subtitles و قطار يسير بسرعة 80 ميل في الساعة متجه نحو الشرق
    Değil, çardağa doğru gidiyor. Çabuk ol! Polisi ara! Open Subtitles إنه متجه نحو الغرفة الصيفية، استدعي الشرطة بسرعة!
    Tamam gördüm onu. East River Drive'da kuzeye doğru gidiyor. Open Subtitles نعم، لقد رأيته، إنه يتجه شمالاً على طريق (ايست ريفر)
    Yeni dünya rekoruna doğru gidiyor! Open Subtitles إنه يتجه لتحقيق رقم قياسي عالمي جديد.
    Tekerlek izleri Kashima Limanı'na doğru gidiyor. Open Subtitles ذلك الطريق يؤدي إلى ميناء "كاشيما".
    Adam aracından çıkıyor Bennett'e doğru gidiyor ve onunla konuşuyor. Neden... Open Subtitles وهو يخرج من شاحنته ويتجه نحو بينيت ويبدو وكأنه يتحدث اليه
    Falarica'yı taşıyan kadın muhtemelen güneye Anondea'ya doğru gidiyor. Open Subtitles "السيدة التي تحمل "الفلاريكا "تتجه نحو الجنوب بإتجاه "أنونديا
    Yamaçtan aşağı doğru gidiyor. Gelin, onu uyarmalıyız. Open Subtitles إنه ذاهب لأسفل المنحدر هيا بنا, علينا تحذيره
    Smith Çiftliği'nden doğuya, Chapman Creek'e doğru gidiyor. Open Subtitles لقد توجه شرقاً إلى مزرعة سميث و من ثم إلى ممر تشابمان
    Projeksiyon odasına doğru gidiyor galiba! Open Subtitles أنظر يظهر أنه فى طريقه لغرفة التقدير. فوق الصالة.
    Sinyalin izini sürüyorlar. Adamımız Tay Nin'e doğru gidiyor. Open Subtitles إنهم يسعون للإشارة فتياننا متجهون لـ تاي نين
    Yeni istikamet: 275 derece batı. Denize doğru gidiyor efendim. Open Subtitles الوجهة الجديدة 275 درجة غرباً إنه متجه إلى البحر، سيدي
    Uçak batıya doğru gidiyor. Open Subtitles إنَّ الطائرةَ متجهةٌ للغرب إنَّها ليست متجهةً إلى وسطِ المدينةِ أو إلى هوليوود
    Tamam, American 11, şu anda Washington'a doğru gidiyor. Open Subtitles حسنا.المراقبة، لدينا أميريكان 11 متجهه إلى واشنطن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus