Demek istediğim, ben şu anda sahnede durduğumu düşünüyorum ve siz de koltuklarınızda oturduğunuzu düşünüyorsunuz. | TED | أعني، أظن أنني أقف على مسرح، وتظن أنك تجلس على مقعد. |
Kapı girişinde durduğumu ve kamerayı bana yönettiğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | أنا أتذكر أني كنت أقف في الرواق و كنت توجه الكاميرا ناحيتي |
Eminim ki bu konuda nerede durduğumu söyleyebilecek teknolojik donanımın vardır. | Open Subtitles | و الآن أنا متأكد من أنه لديك التكنولوجيا التي سوف تقول لك بالضبط أين أقف على ذلك |
Nerede durduğumu bilmek istiyor musunuz? | Open Subtitles | أتريدون معرفة موقفي |
En azından nerede durduğumu bilirdim. | Open Subtitles | لكنت على الأقل حددت موقفي |
Neden özellikle burada durduğumu soruyorsanız eğer, sebebi şu ampulü bronzlaştırıcı ampulle değiştirmiş olmam. | Open Subtitles | بالنسبة إلى سؤالك عن سبب وقوفي هنا تحديداً لأنني استبدلت هذا المصباح الكهربائي بمصباح خاص للتسمير |
- Nerede durduğumu bilmem güzel oldu. - Biz, bir bakıma... | Open Subtitles | - من الجيد أن أعرف أين أقف نحن سعداء نوعا ما |
Baban yürütmeyi bir kez daha durduklarını söylediğinde nerede durduğumu tam olarak hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر تحديداً أين كنت أقف حينما أخبرني أباك أنهم منحوك |
Nerede durduğumu bilmek istiyorlar. | Open Subtitles | أنهم يريدون أن يعرفوا أين أقف في الوقت الحالي |
Hala o köprü üzerinde durduğumu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أننى مازلت أقف على ذلك الجسر |
Kriz zirvedeyken bize 1.4 milyon insanın virüsü kapmış olabileceği söylendi. Bize çoğunun öleceği söylendiğinde neredeyse umudumuzu kaybetmiştik. Bir grup sağlık çalışanıyla salgının başladığı yağmur ormanında durduğumu hatırlıyorum. | TED | في أوج الأزمة، حين أُخبرنا أن 1.4 مليون شخص يمكن أن يكونوا مصابين، حين أُخبرنا أن معظمهم سيموتون، حين كنا على وشك أن نفقد كل الأمل، أتذكر أنني كنت أقف مع مجموعة من عمال الصحة في غابة مطرية حيث اندلعت الكارثة. |
- Sanırım nerede durduğumu biliyorum. | Open Subtitles | - - أعتقد أنني أعرف أين أقف. - |
Neyse, benim orda durduğumu farkettiler ve adam bana | Open Subtitles | في وقت ما أدركوا أنني أقف.. |
Eğer bununu etkileyici olduğunu düşünüyorsan, bir de nasıl tek ayak üstünde durduğumu izle. | Open Subtitles | أنظري إلي أقف على قدم واحدة |
Ama sonra gidip arkamdan iş çeviriyorsun ortak değilmişim gibi ve nerede durduğumu bilmiyormuşum gibi. | Open Subtitles | لكن عندها ذهبت ل(ليمون) من خلف ظهري وكأني لست شريكة ولا أعرف أين أقف الآن |
Onunla birlikteyken, nerede durduğumu biliyorum. | Open Subtitles | معه، أعرف أين أقف |
Ben nerede durduğumu biliyorum. | Open Subtitles | أعرفٌ أين أقف |
Bishop nerede durduğumu biliyor. | Open Subtitles | بيشوب) يعرف موقفي) |
Başında elimde bıçakla durduğumu hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر وقوفي بجنبها حاملا السكين |