| Ama Duyduğuma göre dokuz yıl önce onu bulan Amerikalıların hepsi ölmüş. | Open Subtitles | نعم،ولكنى قد سمعت أن العلمء الذين وجدوة منذ تسع سنوات ماتوا جميعاً |
| Ve Duyduğuma göre, diz kapağından vurulmak çok acı verirmiş. | Open Subtitles | سمعت أن هذا الموضع مؤلم جدا إذا أصيب أحد فيه |
| Duyduğuma göre, bir araba arıyormuşsun. Ben, onu bulacak adamım! | Open Subtitles | سمعت أنك تبحث عن سيارة أنا الرجل الذي سيجدها لك |
| Duyduğuma göre Hançer Ağız adamı yemeden önce bağırsaklarını deşiyormuş. | Open Subtitles | سمعت أنه حينما تأكلك تلك السمكة فإنها تلتهم أحشائك أولا |
| "Sayın bay Striker, Duyduğuma göre sizde gereğinden fazla at varmış." | Open Subtitles | عزيزي السيد سترايكر : لقد سمعت بأن لديك الكثير من الخيول |
| Duyduğuma göre bu son zamanlardaki inşa girişimlerinin bir parçasıymış. | Open Subtitles | إن هذا هو الجزء من جهود البنيان الأخيرة كما سمعت |
| Duyduğuma göre sabahın habercisi horoz Gün Tanrı'yı uyandırırmış yırtıcı, keskin sesiyle. | Open Subtitles | انا سمعت ان الديك للصباح بمثابة البوق بحنجرته ذات الصوت العالي المديد |
| Neyse Duyduğuma göre müzakere kesilmiş ve devam etmeye hazırmışız. | Open Subtitles | على أية حال, سمعت أن المفاوضات توقفت ونحن مستعدين للاستمرار |
| Çünkü Duyduğuma göre bu "sürtük" her sabah ağzına alıyormuş. | Open Subtitles | فأنا سمعت أن تلك العاهرة إعتادت علي الغرغرة كل صباح. |
| Duyduğuma göre eskiden plağın iki yüzünde altışar şarkı olurmuş. | Open Subtitles | سمعت أن هناك ستة أغنيات على الجانب في ألبوك القياسي |
| Duyduğuma göre annen çok hastaymış, bu yüzden bu gece saraydan ayrılman gerekiyor. | Open Subtitles | لقد سمعت أن والدتكِ مريضة جدًا لذا عليكِ أن تغادري القصر الليلة |
| Çürüklerden belli ama Duyduğuma göre bu öğlen ufak bir problem olmuş. | Open Subtitles | سمعت أنك تعرضت لبعض المشاكل هذه الظهيرة بدليل كل الكدمات على وجهك |
| Ben öyle duymadım. Duyduğuma göre eski hâlinin bir gölgesi gibiymişsin. | Open Subtitles | ليس هذا ما سمعته، سمعت أنك مجرد خيال للرجل الذي كنته |
| Bayan, Duyduğuma göre, suikastçılık yapıyormuşsunuz ama, hiç de öyle birine benzemiyorsunuz. | Open Subtitles | سمعت أنك تكسبين قوتك من العمل كقاتلة مأجورة. لكن عندما أنظر إليكِ, لا أتخيل أنك قادرة على إيذاء ذبابة. |
| Çünkü Duyduğuma göre... başkaları için bir şey yapmayan bencil bir dallamadan gelmiş. | Open Subtitles | لأنني سمعت أنه من شحص محب لنفسه لعين, الذي لا يفعل شيئ لأحد. |
| Duyduğuma göre geçen hafta evliliğiniz nihayete ermiş. | Open Subtitles | لقد سمعت بأن زواجك قفز من بين . فك قرش الإسبوع الماضي |
| Duyduğuma göre Pemberley'in hanımı birçok şeye katlanmak zorunda kalacak. | Open Subtitles | مالكة بيمبيرلي عليها ان تعمل جاهدة كما سمعت. |
| Duyduğuma göre adamın Frankie 15 kırıkla hala revirde yatıyormuş. | Open Subtitles | سمعت ان فرانك يزال يتعافى من 15 كسر فى الضلوع |
| Gladyatör Barabbas, Duyduğuma göre, aramızda bir efsane haline geliyorsun. | Open Subtitles | المصارع باراباس ، سمعت انك ستصبح اسطورة بيننا |
| Duyduğuma göre çok büyük bir patlama da gerçekleşmiş. | Open Subtitles | هذا أفضل من التعلل بانفجار بشع، حسبما سمعت |
| Duyduğuma göre, kızı bakımıyla ilgilenmek için onu Pekin'e götürmüş. | Open Subtitles | سمعتُ أن إبنتها أخذتها إلى مشفى في ''بكين'' للعناية بها. |
| Çocuklar, Duyduğuma göre bowling salonunda bu geceki lig maçını iptal etmişler. | Open Subtitles | مرحبا يا أولاد ، سمعت أنهم ألغوا ليلة المنتخب في صالة البولينغ |
| Daha çok bakıcı aileler var ve Duyduğuma göre epey berbat olabiliyorlarmış. | Open Subtitles | أعتقد أنها تقريباً عائلات مربيّة و سمعت أنها يمكن أن تكون مروّعة |
| Merak etme. Duyduğuma göre hocam aldatmayı severmiş. | Open Subtitles | لا تقلقي، سمعت أنّ مدرِّسي مهتمّ بالغشّ.. |
| Duyduğuma göre, şarkıcılık kariyerin yok gibiymiş.. | Open Subtitles | مما سمعت أن وظيفتك كمغنية كانت على المحك. |
| Duyduğuma göre bölgedeki en zeki rahipmişsiniz. | Open Subtitles | .. الكاهن الشاب الأكثر ذكاءاً في الأسقفيّة مما سمعته |
| Her neyse, Duyduğuma göre zamanın bolmuş ve yardımına ihtiyacımız olabilir. | Open Subtitles | بأية حال، سمعت أنكِ متفرغة بعض الشئ وقد نستفيد من مساعدتكِ |