| Ama Frasier mutlu olduğu surece, benim duygularımın ne önemi var? | Open Subtitles | لكن، طالما فرايزر سعيد، لماذا يَجِبُ أَنْ مشاعري تَهْمَّ؟ |
| Birine değer vermek yine de güzel geldi ve duygularımın geri döndüğünü görmek. | Open Subtitles | ما زال الشعور بإهتمامك لشخص جيد و رجوع مشاعري لي |
| Peki neden duygularımın değişmesinden korktun? | Open Subtitles | حسناً, و لماذا يهمهك ان تغيرت مشاعري تجاهك؟ |
| Sana söyledim, kişisel duygularımın işimi etkilemesine izin vermiyorum. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بالفعل، أنا لا أسمح لمشاعري الشخصية بالتداخل مع عملي. |
| Onu araştırmamız gerekse de gerekmese de onu hapsetmekten bahsederken kişisel duygularımın işe karışmasına izin verdim. | Open Subtitles | حتى لو لم نتكلم عن ذلك فستأخذني عواطفي وأحاول أن أوقف حبس ابني |
| Lila, kelimeler duygularımın ne kadar derin ve karmaşık olduğunu anlatmakta kifayetsiz kalıyor. | Open Subtitles | ليلى , الكلمات تَعجز عن إظهار مشاعرى لك انا بحاجة إلى شرائع الادب |
| duygularımın sahip olduğum her şeye mal olmasına izin veremem. | Open Subtitles | لا أستطيع ترك مشاعري تكلّفني كلّ ما بنيت |
| Yapacaklarımı duygularımın belirlemesine izin verme lüksüm yok. | Open Subtitles | ليس لدي رفاهية أن أترك مشاعري هي من تملي عليّ أفعالي. |
| duygularımın sadece bir fakir ve yabancı komşu için duyduğum ilgi ve meraktan ibaret olduğu zaman. | Open Subtitles | عندما كانت مشاعري محتوية فقط على العطف والفضول لـ جارةٍ فقيرة ومنفورة |
| Sana olan duygularımın değişip değişmediğini anlamaya çalışıyorsan yapma. | Open Subtitles | إذا كنت تحاولين أن تعرفي إذا كانت مشاعري قد تغيرت |
| Sence Cortexiphan deneyleri duygularımın gelişmesini önlemiş olabilir mi? | Open Subtitles | هل تظنين أن محتمل أن تجارب الكورتكسيفان أوقفت مشاعري ؟ |
| Ve iki kere inanılmaz dediğimi biliyorum ama bu sadece duygularımın ne kadar derin olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | و أعلم انني قلتُ ذلك مرتين و لكن ذلك يُبيّن مدى عُمق مشاعري |
| Artık Lola'yla birlikte olduğunu biliyorum ve söz veriyorum duygularımın ilişkine veya işimize zarar vermesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | اعلم انك مع لولا الآن ,وأعدك لن اجعل مشاعري تتدخل باي طريقه مع علاقتك او مع عملنا |
| Geçtiğimiz haftalarda Lemon'un aldattığını öğrendiğimden beri duygularımın doğru olduğunu hissettim. | Open Subtitles | في حدث شيء مثل انه الماضية الأسابيع اكتشفت أن منذ مثل, شعرت تخونه, ليمون أن مشاعري يبرر بما |
| Devlin, Nicole Ryan hakkındaki duygularımın... ..ikimizin arkadaş olarak kalmamız gerçeği ile ya da onun için beni terk etmenle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | ديفلين مشاعري تجاه نيكول ليس لها علاقة بحقيقة أننا كنا صديقتين أو أنك ألقيت بي لأجلها |
| duygularımın kararlarımı etkilemesine müsaade ettiğim için hatalar yaptım ve benden sonraki idarecinin aynı hataları yapmasına izin veremem. | Open Subtitles | لقد أرتكبت أخطاءً لأني جعلت مشاعري تشوّش على قراراتي. ولا أستطيع بأن أجعل المسئول القادم يرتكب نفس الأخطاء. |
| Ve düğün günümde duygularımın düz çizgi çizmesini istemedim, ben de onları almayı bıraktım. | Open Subtitles | ولم أرد أن أجعل مشاعري تُفسد يوم زفافي لذا توقفت عن اخذهم |
| Onlar, benim duygularımın yansıması oldukları için çocuğumu kaybetmiş gibi oldum. | Open Subtitles | لقد كانو أنعكاسات لمشاعري و خسارتهم هي كخسارة أبنائي |
| Bazen duygularımın mantığımın önüne geçmesine izin veriyorum. | Open Subtitles | أحياناً أسمح لمشاعري بتقديم أفضل ما لديّ |
| Onlar, benim duygularımın yansıması oldukları için çocuğumu kaybetmiş gibi oldum. | Open Subtitles | لقد كانت تمثل إنعكاساً لمشاعري وكانت أشبه بفقدان طفل |
| duygularımın yoğunlaştığını hissettiğimde, boş bir kutu düşünürüm ve hislerimi o kutunun içine koyarım. | Open Subtitles | حينما أشعر أن عواطفي , ستُسيطر عليّ , أتخيّل ببساطة صندوقاً خالياً وآخذ ما أشعر به وأضعه , في ذلك الصندوق |
| duygularımın bunun ötesinde olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرفين أن مشاعرى تجاهك تذهب أبعد من ذلك |