"eğitmek" - Traduction Turc en Arabe

    • تدريب
        
    • لتدريب
        
    • تدريبك
        
    • تدريبهم
        
    • لتعليم
        
    • تعليم
        
    • أدرب
        
    • تدربه
        
    • تثقيف
        
    • تدريبي
        
    • تعليمه
        
    • تدريبها
        
    • بتدريبكِ
        
    • يدرب
        
    • وتدريبك
        
    Buradaki fikir, dikkati aynı anda sakin ve net bir zihin yetiştirmek için eğitmek. TED الفكرة هنا ، هي تدريب الإنتباه لخلق جودة عقلية عقلية هادئة وواضحة في نفس الوقت.
    Bu geleceğin sağlık hizmeti uzmanlarını eğitmek ile ilgili. TED إنه حول تدريب مقدمي الرعاية الصحية في المستقبل بشكل صحيح.
    Birinci hedefimiz, yapay zekâ algoritmalarını eğitmek için gereken görüntü sayısını azaltmaktı. TED الهدف الأول كان تقليص عدد الصور الطبية المطلوبة لتدريب خوارزميات الذكاء الاصطناعي.
    Mürebbiyeler korumalarını eğitmek için onlara ip atlatıyordu. TED استخدمه الحكام لتدريب حراس عنابرهم على القفز بالحبل.
    Evet, biliyorum. Seni eğitmek istediğimi söylediğimde komik olduğumu düşünmüşsündür. İşte bu yüzden soruyorum... Open Subtitles أعرف أنني حين قلت أنني أرغب في تدريبك أنك فكرت أن هذا غير معقول، لهذا أقول ألا يمكنك تدريبي؟
    Onları eğitmek için çoktan hazır bir planım var. Open Subtitles لدي بالفعل خطة كاملة وضعتها لكيفية تدريبهم
    her çocuğu besin konusunda eğitmek için güçlü, sürdürülebilir bir akıma sizin yardımcı olmanız. TED أن تشاركوا في حركة مستدامة وفعالة لتعليم كل طفل بشأن الغذاء.
    Bay Davis bir kadını eğitmek bir kediyi eğitmek kadar saçma diyor Open Subtitles يقول السيد ديفيس ان تعليم المراه غير مفيد كما لو تعلمي قطة
    İş gücümüzü toplu olarak yeniden eğitmek zorundayız. TED علينا تكثيف إعادة تدريب القوى العاملة لدينا
    Değiştirmiş olduğum hayalim beni bugün yaptığım işe yöneltti: göçmenleri devlet dairesinde çalışmak için eğitmek ve kapsayıcı demokrasi için bir harekete öncülük etmek. TED حلمي المُعدل قادني إلى عملي اليوم: تدريب المهاجرين ليشغلو مناصب عامة وقيادة حركة من أجل الديموقراطية الشاملة.
    Penijean Gracefire adında bir kadınla çalıştım. Bana, yapacağımız şeyin beynimi eğitmek olduğunu söyledi. TED عملت مع امرأة تسمى بنيجين جريسفاير، شرحت لي أن ما كنا نقوم به ما هو إلا تدريب لعقلي.
    Öyle karmaşık bir kolu çalıştırmak için, birini eğitmek çok zaman alıyor ve çok pahalı. TED ولكن هذه الطريقة تستغرق الكثير من الوقت والمال لكي يتم تدريب محرك العربة مع يدها المعقدة
    Bu adamları ve kadınları eğitmek için milyonlarca dolar gerektiğini gösteren soğuk ve acı bir gerçek. Open Subtitles إنها الحقيقه الصعبه البارده , إنه يكلف الملاين من الدولارات لتدريب هؤلاء النساء و الرجال
    O zamandan beri, bunu SG takımlarını eğitmek için bir sanal ortam olarak uyarlamıştık. Open Subtitles منذ ذلك الحين، استطعنا تعديله لنا للمحاكاة الثلاثية الأبعاد لتدريب أعضاء فرق بوابة النجوم
    Onunla mı? Bunu çocukları eğitmek ve hava sıcak olduğunda kapıyı açık tutmak için kullanırız. Open Subtitles نستخدم هذا لتدريب الأطفال و إبقاء الباب مفتوحاً حين يكون الجو حارا
    Ona hediyem, seni iyi bir koca olarak eğitmek olacak. Open Subtitles هديتي لها هو تدريبك لتكون زوج صالح
    Fosil yakıt emisyonlarını aşamalı olarak ortadan kaldırabilecek bir diğer şey ise, bundan etkilenebilecek işçileri değişik bir meslek kolunda yeniden eğitmek ve iyi sendika işlerine girmelerini sağlamak. TED الشيء الآخر هو، أن تتخلص من الانبعاثات الناجمة عن الوقود الأحفوري تدريجياً، مع ضمان أن العاملين الذين سيتأثرون بذلك يتم تدريبهم ومنحهم نفس الأجور النقابية وتشغيلهم في وظائف نقابية جيدة.
    Bu yüzden 10X10 için global elçiyim kadınları eğitmek için küresel bir kampanya. TED ولهذا السبب أنا سفيره عالميه لمنظمة 10×10 وهي حمله عالميه لتعليم النساء
    Bay Davis bir kadını eğitmek bir kediyi eğitmek kadar saçma diyor Open Subtitles يقول السيد ديفيس ان تعليم المراه غير مفيد كما لو تعلمي قطة
    Aynı zamanda, özürlülük tecrübesi geçirmiş bir insanı eğitmek benim için de daha kolay. TED ومن السهل بالنسبة لي أيضا أن أدرب شخصا ما خضع بالفعل لتجربة الإعاقة.
    Şimdi tek yapman gereken onu benim için eğitmek. Open Subtitles و الان كل ما عليك فعله هو ان تدربه من اجلى
    Dr. Masters'ın, insanları seks konusunda eğitmek için ilk olarak size gelmesi onun ne kadar zeki olduğunu gösteriyor. Open Subtitles الدكتور ماسترز ذكي بما فيه الكفاية إذا رأى المساعدة في تثقيف الناس حول الجنس، فإنّه يجب أنْ يقصدكن أولاً.
    Ben'i, beni eğitmek kimin haddine? Kedi Kız'daki panter gibiyim. Open Subtitles لا يمكنها تدريبي
    Yani aslında olduğu şeye dönüşebilmesi için onu eğitmek istiyorlar. Open Subtitles اذاً، كان هذا عن تعليمه ليستطيع ان يصبح ما اصبح عليه الآن
    Onu eğitmek için milyonlarca dolar harcandı, ve aslına bakarsanız, böylece eğitilmiş bir yunus sivillere tehdittir. Open Subtitles تم إنفاق ملايين الدولارات على تدريبها وبصراحة, دلفيناً مدرباً مثلها تشكل تهديداً على المدنيين
    Seni kayıtları tutmanı ve yeniden sipariş etmen konusunda eğitmek istiyorum. Open Subtitles أريد البدءَ بتدريبكِ على دفتر الحسابات و الحجوزات.
    Pekala, ya bir suikastçıyı eğitmek için emir almışsındır ya da kendin de bir suikastçısındır. Bak, mesele bu değil. Open Subtitles حسناً, الا يجب ان افترض ان من يدرب قاتل يكون قاتلاً ايضاً
    Seni yönlendirmek, eğitmek için yapmam gereken şeyleri yapamıyorum demek. Open Subtitles يعني أنه ليس بإمكاني أن أقوم بما أريد أن أقوم به لتوجيهك وتدريبك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus