Scott’n ekibinin önüne geçtiler ve 14 Aralık'ta ıssız hedeflerine ilk olarak vardılar. | TED | لقد سبقوا فريق سكوت، وفي 14 ديسمبر، تمكنوا من الوصول أولاً لوجهتهم المعزولة. |
Sen patlayıcının bağlantısını kesip, CIA ekibinin laboratuarın ana bilgisayara girmesini sağlayacaksın. | Open Subtitles | .سوف تبطلين مفعول المتفجرات فريق المخابرات المركزيه .سيبحث فى نظام الكمبيوتر الرئيسى |
Yine de, görev sırasında uyandı Teresa ve av ekibinin tüm üyelerini öldürdü. | Open Subtitles | ومع ذالك ، ايقظت اثناء المهمة وقتلت تريزا وكل عضوه من فريق الصيادين |
Her zamanki gibi, sen veya ekibinin bir üyesi yakalanır veya öldürülürse... | Open Subtitles | كالعادة، إن تعرضت أنت أو أي عضو من فريقك للأسر أو القتل |
Çevremizde gördüğümüz güzel nektar kuşu doğanın polinasyon ekibinin bir üyesidir ve bitkilerimize meyve vermesi için yardım eder. | TED | وطيور الشمس الجميلة التي نراها في بيئاتنا جزء من طاقم عملية التلقيح في الطبيعة، وتساعد نباتاتنا في تكوين الثمار. |
Al Gore'un Başkan Yardımcı olduğu zamanda ekibinin iletişim endüstrisinin ciddi bir kısmı üzerindeki kısıtlayıcı şartları kaldırmak gibi bir fikri vardı. | TED | عندما كان آل غور نائب رئيس، كان فريقه طموح لتحرير جزء كبير من صناعة الاتصالات السلكية واللاسلكية من قوانين تنظيمية. |
Arama ve kurtarma ekibinin hastayı çıkarması da 3 saat sürmüş. | Open Subtitles | و استغرق 3 ساعات من فريق الانقاذ كي يخرجونه من الأسمنت |
Black Pike güvenlik ekibinin bir parçası olmanı çok istiyorum. | Open Subtitles | أرغب فيك بشدة أن تكون جزءاَ من فريق الأمن للشركة |
Yakıldığından beri ilk kez resmi bir CIA ekibinin sorumluluğunu üstleneceksin. | Open Subtitles | أنتَ مسؤولٌ عن فريق رسميّ للوكالة للمرةِ الأولى مذ أن حُرِقْتَ. |
Bizi arayan bir kurtarma ekibinin olduğu gerçeğinden vazgeçtik, öyle mi? | Open Subtitles | إذاً، هل سنستسلم للحقيقة بأن هناك فريق إنقاذ يبحث عنا الآن؟ |
Güney Carolina'dan Terry ve Oliver olduğumuzu, Fox ekibinin üyeleri olduğumuzu biliyordu. | Open Subtitles | كان يعلم أننا كنا تيري وأوليفر من جنوب كارولينا، وأعضاء فريق فوكس، |
Sadece bizim çözülebileceğimiz, dünya çapındaki suçlarla mücadele eden bir dahi ekibinin başındayım. | Open Subtitles | أدير فريق عباقرة يتعامل مع تهديدات عالميّة النطاق نحن الوحيدين القادرين على حلّها. |
Sadece bizim çözülebileceğimiz, dünya çapındaki suçlarla mücadele eden bir dahi ekibinin başındayım. | Open Subtitles | أدير فريق عباقرة يتعامل مع تهديدات عالميّة النطاق نحن الوحيدين القادرين على حلّها. |
Capitol Hill'de senin ve ekibinin tanıklık etmeniz gerekeceği konuşuluyor. | Open Subtitles | يقال في الكابيتول أنهم سيطلبونك أنت وباقي فريق عملك لتشهدوا |
ekibinin bu işi polislerden daha iyi yapacağı kanısındasın yani. | Open Subtitles | و تعتقد أن فريقك أفضل من الشرطة في ذلك ؟ |
Müşterinin ve ekibinin mutlu olmasını, senin de bu şekilde organize olmanı önemsiyorum. | TED | ما يهمني هو أن زبونك و فريقك سعداء و أنك منظم حول هذا الأمر. |
Ama bildiğin her şey, gözetleme ekibinin bulduğu şu bilgiler: | TED | وكل المعلومات التي يجب عليك إتباعها جُمعت عن طريق فريقك للمراقبة الخاصة. |
Kimse öykünmeyi "Kirli İşler" ekibinin yapılması gerektiğini bildiği şekilde övmez. | TED | ولا أحد يحتفل بأشياء مزيفة كما يحتفلون طاقم الوظائف القذرة لأنهم يعرفون كيف يتم الموضوع. |
- Tahmin et temizlik ekibinin son üyesi kim? | Open Subtitles | إحزري من الذي شكّل أخيراً طاقم التنظيف لـ وارويك؟ |
ekibinin onu kurtarmak ve ekibi bir arada tutmak için yaptıkları plana gösterdikleri bağlılığı hissedebiliyordu. | TED | لقد استطاع الشعور بالتفاني والتواصل مع فريقه تجاه مشروعهم والذي كان عن إنقاذه وللم شمل الطاقم معاً. |
Bugün güvenlik ekibinin buluşması var. Gelmek ister misin? | Open Subtitles | هناك جلسة لفريق الأمن اليوم أتريدون أن تأتوا؟ |
Metron laboratuarındaki Dr. Teng ve ekibinin öldürülmesiyle hiçbir ilgim yok. | Open Subtitles | لم يكن لي دخل بمقتل د.تينغ و فريقها بمعامل ميترون |
Temizlik ekibinin kayıp üyesi Carl Mosler'la, Carom Kulübün bombalanması arasında bir bağlantı bulduk. | Open Subtitles | وجدنا صلة بين عضو بفريق النتظيف كارل موزلر و بين تفجير نادي كارمو |
Bunlardan tanımadığınız kişi, Jordan, Barbara Boxer'in ekibinin şefi ve California'da üç senatör kampanyasında çalışmış. | Open Subtitles | ولمن لا يعرف جوردان منكم كان كبير موظفي باربرا بوكسر وقد عَمِل في ثلاث حملات |
ekibinin içinde muhtemel bir sızıntı var işte bu yüzden benim ofisimde görüşmeliyiz. | Open Subtitles | ثمة تسريب معلوماتٍ محتمل داخل طاقمك ولهذا علينا أن نناقش هذا في مكتبي |
Romanya Konsolosluğu Başkanı, isyancıların liderleriyle kuzeyde buluştukları sırada televizyon ekibinin başına gelenleri saptamada yardım önerdi. | Open Subtitles | القنصل العام الروماني عرض مساعدته في التّحديد.. ماذا حدث لطاقم التّلفاز |
İletişim ekibinin toplanmasını ve 20 dakika sonra beni bilgilendirmesini istiyorum. | Open Subtitles | لماذا؟ لأن... أريد اجتماعاً للفريق الإعلامي |
Üst düzey dedektiflerimizden daha iyi bir yönetim bekleriz ki Lisbon'un soruşturulmasının ve ekibinin diğer mevkilerde görevlendirilmesinin sebebi de bu. | Open Subtitles | نتوقع إشراف أفضل من عملائنا الأعلى مقاماً، لهذا السبب يتمّ التحقيق معها وفريقها أعيد تكليفه بأعمال أخرى. |
Ki Ho Sang ekibinin ölümüne sebep olduktan sonra kaçan utanmaz bir herif. | Open Subtitles | كي هو سانغ هو المحتال المخزي الذي هرب بعد ارسال أفراد طاقمه الى الموت. |
Şu an için tek yapabileceğim onu iki gün burada tutmak tabi avukatı onun yanında oturup bana gülerken ve ekibinin üyeleri ortadan kaybolurken. | Open Subtitles | جلّ ما بوسعي فعله الآن هُو حجزها ليومين بينما يجلس مُحاميها هُناك ويضحك عليّ وبينما يختفي بقيّة أفراد طاقمها. |
Görevim ekibinin bize odaklanmasını sağlamaktı, böylece ortağım en iyi yaptığı şeyi yapabilecekti. | Open Subtitles | وكانت وظيفتي للحفاظ ركز فريقكم علينا، حتى انه يمكن أن تفعل ما يفعل أفضل. |