ekranda gördüğünüz bu noktalar tam olarak ne anlama geliyor? | TED | ,لكن تلك النقاط الموجودة على الشاشة أمامك ماذا تعني بالتحديد؟ |
O benimle ilgilidir. Birisi onun burada ekranda olmasından çok memnun olacak. | TED | هي من أقربائي. سيسعد شخصا ما كثيرا لرؤية صورتها هنا على الشاشة. |
Bizim bu görüntümüzün aynı anda hem fiyordlarda hem ekranda olmasını istedik. | TED | أردنا هذه الصورة لنا على الزقاق البحري وعلى الشاشة في الوقت ذاته. |
Ama sana öyle bir şey. söylemem gerekiyor ki ya şahsen ya da beyzbol sahasındaki dev ekranda söylenmeli. | Open Subtitles | و أنه شئ نوعاً ما ، ينبغي أن تقوله فقط شخصياً أو علي شاشة عملاقه في مبارة كرة السلة |
Yani, o an güneş ve aydan gelen ışıklar tıpkı şu ekranda gördüğünüz kadardı. | TED | اذا كل الاضاءه في تلك المنطقه من الشمس والقمر هو ماتراه في الشاشه الان. |
[Kendiniz çözmek istiyorsanız videoyu bir sonraki ekranda durdurun! ] | TED | قم بايقاف الشاشة التالية إذا كنت ترغب بمعرفة الخطة بمفردك |
İşte ben bugün size ekranda ne gördüğümüzü değiştirmenin mümkün olduğunu söylemek için burdayım ve oraya ulaşmamız için sabırsızlanıyorum. | TED | حسنًا أنا هنا اليوم لأخبركم أنه ليس من الممكن فقط تغيير ما نراه على الشاشة لكنني أتوق لوصولها إلى ذلك. |
Bu şu demek: ekranda gördüğünüz şey, gerçekte inanılmaz derecede küçük bir şey. | TED | وهذا يعني أن ما نراه على الشاشة هو في الواقع في غاية الصِغَر. |
Burada ekranda görebilirsiniz, o çöp adam fiziksel olarak canlandırıldı. | TED | لهذه العصا حوافز مادية. تستطيع أن تلاحظ ذلك على الشاشة. |
Ve sonra beni geri logonuza götürüyorsunuz. ekranda sadece logonuz. | TED | ومن ثم ستأخذني مجددا لعلامة شركتك. فقط العلامة على الشاشة |
...ancak yeşil ekranda çalışmak işimin çok kolay olmayan bir kısmı. | Open Subtitles | لكن الشاشة الخضراء هي الجزء الوحيد الذي ليس سهلاً في عملي |
Virüs bilgisayarın belleğini silmiş ve ekranda bu yazıyı bırakmış. | Open Subtitles | فيروس القاتل حذف لها ملفاتها علي القرص الصلب وتركلهاهذاعلي الشاشة. |
Altı ayda, tuzlu su o ekranda bir delik açacaktır. | Open Subtitles | ست أشهر كأقصى تقدير، الماء المالح سيثقب فجوة في الشاشة |
Büyük ekranda izlemek için sabırsızlanıyorum ama gerçekten çok iyiydi. | Open Subtitles | لا نستطيع الانتظار لمشاهدتها على الشاشة الكبيرة لكنه بدا جيداً. |
Bir saniyeliğine ekranda gözükecek ve siz de tahmininizi söyleyeceksiniz. | Open Subtitles | سأعرضها على الشاشة لثانية واحدة وأريدكم أن تخبروني ما هي |
Yönetici asistanı bazen büyük ekranda video oyunu oynamasına izin verirmiş | Open Subtitles | مُساعد المدير يسمح له أحياناً بلعب ألعاب الفيديو على الشاشة الكبيرة، |
Beni ekranda bir yıldız yaptığınız için teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | أردتُ فقط أن أشكرك لأنك جعلتني نجماً على الشاشة الكبيرة |
Sizi hemen şimdi Peyton'la birlikte ekranda görmek istiyorum... öncesinde bir şey yapmıyorum. | Open Subtitles | أريد أن أراك أنت وبيتون على الشاشة الأن قبل أن أفعل أى شئ |
Hayır, sevdiğim. Lanet olası bir ekranda. Öldürdüğü ve parçalara ayırdığı kadınlarla birlikte. | Open Subtitles | لا، بل أحببته فعلاً، على شاشة لعينة، بمعرض مليء بنساء قتلهنّ وقطّعهن إرباً |
Ondan sonra ben, kamera yerine, videoteyp görüntüsünü devreye sokacağım. Geri geldiğinde, ekranda iki saat öncesini izliyor olacak. | Open Subtitles | عندما يرجع سيشاهد ساعتين مسجلتين علي الشاشه |
Sistem, vücudunuzun geometrisini anlayıp başa takılan veya saydam bir ekranda bu görüntüyü oluşturur. | TED | تلك هي الرؤية التي تحصلون عليها من أجهزة الرؤية الرأسية أو الشاشات الشفافة حين يستوعب النظام هندسة جسدكم. |
Ayrıca ekranda sahte bir kredi kartı beyanını açık bıraktım. | Open Subtitles | و كذلك تركت بيان بطاقة ائتمان مزيف مفتوح على شاشتي |
Çok iğrenç bir şey, ama kalın bağırsaklarımı ekranda gördüm. | Open Subtitles | هو مُقْرِفُ، لَكنِّي تَمكّنتُ من رؤية قولونَي على التلفزيونِ. |
Ben onlar gibi olmasam da, ekranda güzellik görmek istemelerini anlayabiliyorum. | Open Subtitles | . . أنا يُمْكِنُ أَنْ أَرى كَمْ آخرون قَدْ جمال حاجةِ على الشاشةِ. |
Sonra da birden ekranda beliriverdi işte. Tam da konferans vermek üzereydim. | Open Subtitles | ظهرَت فجأه على الشاشَة. |
Ayrıca ekranda gördüğünüz Kilimanjaro dağından gelme mavi ve mor Tanzanite. | Open Subtitles | هُناك في العرض أيضاً حجر التنزانيت الأزرق والأرجواني من جبل (كيليمانجارو). |