Bence annenle dışarı çıkman, dünyadaki en tatlı şey bence. | Open Subtitles | أعتقد أنه ألطف شيء في العالم أن تخرج مع أمك |
Ama o dünyanın en akıllı en tatlı, en güzel... | Open Subtitles | ولكنها حقا أذكى ألطف و أجمل ما هذا بحق الجحيم؟ |
Noel ağacının altında, hayatınızda görebileceğiniz en tatlı golden retriever oturuyordu. | Open Subtitles | .. وتجلس تحت شجرة الكريسماس وتجد أجمل جرو ذهبي في العالم |
en tatlı intikamın, mutlu ve özgür bir hayat sürmeniz olduğunu görebilir misiniz? | TED | هل يمكنكم رؤية أن أحلى انتقام هو أن تعيش حياة سعيدة وكاملة وحرة؟ |
Dürüst olmam gerekirse bu birinin benim için yaptığı en tatlı şeydi. | Open Subtitles | عليّ أن أكون صادقة.. لقد كان هذا أروع شيء فعلهُ شخص لي. |
Bu ise bir yavru tapir, hayvan krallığındaki en tatlı hayvan yavrusu. | TED | والآن هذا حيوان التابير الصغير سلالة ألطف الحيوانات في مملكة الحيوان |
Kız kardeşi bana, onun tanıdığı en tatlı, en cömert insan olduğunu söyledi. | TED | وأخته تخبرني أنه كان ألطف وأكثر من عرفتهم من البشر كرمًا. |
Bu birisinin bana söylediği en tatlı ve şefkatli şey. | Open Subtitles | هذا ألطف و أرق شيء قد قاله أحدُ لي من قبل |
Bu, şimdiye kadar gördüğüm en tatlı şey. | Open Subtitles | هذا هو ألطف شيء سبق لي ان رأيته أليس كذلك؟ |
Bence sen dünyadaki en tatlı erkeksin ve en yakışıklı. | Open Subtitles | اعتقد أنك ألطف رجل قابلته و أوسم رجل في العالم أجمع |
lke, Maggie tanışabileceğin en tatlı insandır ama bilirsin işte, aklı çok o taraflara gidiyor. | Open Subtitles | آيك إن ماغي ألطف إنسان يمكن أن تقابله على الإطلاق عقوبة مريعة |
O bu dünyanın en tatlı kız bebişi... ve siz onu hiç görmediniz. | Open Subtitles | إنها أجمل بنت في كل العالم ولم تروها أبدا |
Ve seni dünyanın en güzel, en tatlı kardeşi yaptı... | Open Subtitles | تأكد أن لديك أجمل وأكثر أخ ساحر في العالم |
Görüdüğün en tatlı yaratık değil mi söylesene? | Open Subtitles | أليست هي أجمل و أحلى شيء رأيته في حياتك؟ |
Bence sen, şimdiye kadar tanıdığım en havalı ve en tatlı adamsın. | Open Subtitles | أعتقد أنــك أروع و ألطــف الفتيــان الــذين سبق و قـــابلتهم |
Şarap için Aquitania'ya ya gitmelisin. Dünyanın en tatlı üzümleri. | Open Subtitles | من أجل النبيذ يجب عليك أن تذهب لأكويتانيا ألذ أنواع الكروم على الأرض |
- Sen şimdiye kadar tanıdığım en tatlı uzay oyuncağısın. | Open Subtitles | الست انت اجمل دمية فضاء رايتها فى حياتى؟ |
Küçük lastik eldivenlerle öğle yemeğini yemene bayılıyorum ve buruştuklarında hayatımda bu güne kadar duyduğum en tatlı sesi çıkartıyorlar. | Open Subtitles | أحب كيف تأكلين غدائكِ مع قفازاتكِ البلاستيكية الصغيرة وصوتها وتصدرين أظرف صوت قد سمعته بحياتي |
Biliyorum. Gezegendeki en tatlı, en çok destek olan erkek sensin. | Open Subtitles | أعرف، أعرف يا حبيبي أنك الأجمل و الأكثر دعماً بين الرجل في العالم |
Çünkü o tanışmış olduğunuz en tatlı erkekten bile tatlıdır. | Open Subtitles | لانه ولكنه هو من الطف الاشخاص الذين قد تقابليهم |
Sonuçta, yaşanabilir en tatlı yer ortaya çıkar. | Open Subtitles | في النهاية، ذلك يكون مكان واحد جميل للعسش فيه |
Adını bilmiyorum ama dünyanın en tatlı içkisi. | Open Subtitles | لا أعرف ما هو إسمهُ بالتحديد. لكنهُ أجملُ شراب على هذه الأرض. |
Bu benim gördüğüm en tatlı en tatlı cezalandırma. | Open Subtitles | هذا الإختطاف احلى واكثر تبريراً رأيته في حياتي |
Bunlar dilimizdeki en tatlı sözcükler. | Open Subtitles | الكلمات الأحلى في اللغةِ الإنجليزيةِ. |