Ayrıca en yakın arkadaşım bana destek olmak için yanımdaydı. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنه صديقي المفضل كان يحمي ظهري دائماً بتواجده |
Ve ordudaki en yakın arkadaşım sen olduğuna göre, işte başlıyorum. | Open Subtitles | وبما أنك كنت أفضل صديق لى .. فى الجيش فقد أخترت أن أكتب لك |
Bonnie, en yakın arkadaşım ve ekibin başı, orada günler geçirdikten sonra ben umudumu neredeyse kaybettiğim zamanlarda içimdeki son başarma arzusunu canlandırmayı bir şekilde başarıyor. | TED | بوني هي صديقتي المقربة وقائدة الفريق، هي من تستجمع آخر قطرة من الرغبة في دواخلي، حينما أعتقد أنني فقدتها، بعد الكثير من الساعات والأيام التي قضيتها هناك. |
O bunu daha bilmiyor ama benim en yakın arkadaşım. | Open Subtitles | لا تعرف ذلك بعد، ولكنها صديقتي المفضلة الجديدة. |
Bir gün en yakın arkadaşım Brian bir proje üzerinde çalışıyordu. | TED | أتذكر أن أعز أصدقائي برايان كان ذات يوم بصدد القيام بنشاط |
Ayrıca en yakın arkadaşım bana gelmeye çekiniyor çünkü son seferinde hiçbir sebep yokken ona bağırdım. | Open Subtitles | أعز صديقاتي قطعت زياراتها لي لأني صرخت عليها آخر مرة دون سبب يذكر |
en yakın arkadaşım doğum yaptığında yanında olamadım. | Open Subtitles | و أنا لم أكن هناك عندما . أفضل صديقاتي أنجبت طفلها |
en yakın arkadaşım benimle konuşmak bile istemiyor. | Open Subtitles | صديقي المفضل يقول أن لاشيء لم يعد يجمعنا |
Affedersin ama en yakın arkadaşım komada ve uyanamayabilir. | Open Subtitles | أنا آسف ولكن صديقي المفضل في غيبوبة وربما لا يفيق منها. |
Çocuklar, yedi yaşındayken çok kısa bir süre en yakın arkadaşım bir balondu. | Open Subtitles | يا أولاد لمدة قصيرة حين كنت بالسابعة صديقي المفضل كانا بالونا |
en yakın arkadaşım ve tanıdığım en iyi insanlardan biri.. | Open Subtitles | ... أفضل صديق لي وحقا واحدة من اجمل الناس أن... |
Bir cadı olduğumu en yakın arkadaşım Glen'e söylemem hiç iyi değil, ama Phoebe'nin bunu yabancılarla dolu bir odaya söylemesi sorun değil? | Open Subtitles | حتى انها ليست بخير بالنسبة لي ليقول غلين بلدي أفضل صديق أنني ساحرة، ولكن لا بأس لفيبي لنقول غرفة كاملة من الغرباء؟ |
Ne garip. en yakın arkadaşım bana ateş etti. | Open Subtitles | هذا غريب، أصاب بالرصاص الذي أطلق بواسطة أفضل صديق لي |
Anlaşmamız şöyle olacak. Yeni en yakın arkadaşım Robin ve kimse ona çakmayacak. | Open Subtitles | إذن، هاكم ما سيحدث بالنسبة لها، (روبن) صديقتي المقربة الجديدة، ولن يضاجعها أحد |
15 yaşındayken en yakın arkadaşım öldürüldü. | Open Subtitles | صديقتي المقربة قُتِلت وعمري 15 عاماً. |
Bu koltuk bu adamı bulana kadar en yakın arkadaşım olacak. | Open Subtitles | هذه الأريكة ستكون صديقتي المفضلة |
en yakın arkadaşım tutuklandığı zaman. | Open Subtitles | في نفس الوقت تقريبا الذي أصبح فيه قفا أعز أصدقائي معتقلاً |
O benim en yakın arkadaşım eğer bunu öğrenirse ben... | Open Subtitles | .. أنها أعز صديقاتي لو أكتشفت الموضوع سأكون |
Nigel, en yakın arkadaşım Holly'e plastik bir kürek fırlattı. | Open Subtitles | (نايجل) رمى رفشا بلاستيكيا على أفضل صديقاتي (هولي) |
Millet, en yakın arkadaşım Danny'yi kutlamak için buradayız. | Open Subtitles | الجميع,نحن هنا للاحتفال مع أفضل أصدقائي داني |
Havadayım, ama omuzlarında oturduğum adam, benim en yakın arkadaşım. | TED | أنا محمولة في الهواء، لكن الشخص الذين أجلس على كتيفيه، هو صديقي العزيز. |
Lisedeyken en yakın arkadaşım seksi bir fahişeydi. | Open Subtitles | كيف حدث ذلك بحق لجحيم؟ بالمدرسة الثانوية صديقي المقرب كان تلك العاهرة المثيرة |
Bir senedir kimseyle sevişmedin ve bulduğun ilk adam en yakın arkadaşım. | Open Subtitles | انت لم تمارسي الجنس لمدة سنة واول شخص تختاريه لكي تفعلي معه ذلك هو اعز اصدقائي |
Şimdi sevgilim mi yoksa en yakın arkadaşım mı bilemiyorum. | Open Subtitles | الان لا اعرف اذا كان هو خليلي او افضل اصدقائي |
Herhangi biriyle ilişki yaşayabilirdin. Onun en yakın arkadaşım olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | كان بإمكانك نيل أية امرأة وكنت تعلم أنها أعزّ صديقاتي |
Tabi ki ben babama her şeyi anlatırım. Babam benim en yakın arkadaşım. | Open Subtitles | بالطبع فعلت ، أخبر أبي كل شيء، أبي هو أقرب أصدقائي |