"endişelenmeyi" - Traduction Turc en Arabe

    • القلق
        
    • أقلق
        
    • القَلْق
        
    • قلقك
        
    • تكبح توتّرك
        
    Ya onları takarsın ya da bütün bunlar için endişelenmeyi kesebilirsin. Open Subtitles إما أن تضعهم الآن أو بإمكانك التوقف عن القلق بخصوص الرحلة
    Shelby için endişelenmeyi bırakıp kendin için endişelenmelisin demek istiyorum. Open Subtitles يعني ربما تتوقفي عن القلق عليها وتبدأي بالقلق على نفسك
    Fikir oldukça basit: tüketicilerin endişelenmeyi bırakıp harekete geçmeye başlaması. TED والفكرة بسيطة جدا وهي بان المستهلك تحول من حالة القلق إلى حالة البحث عن حل
    endişelenmeyi doktorlara bırakıyorum. Kitabımda 2 gün geri kaldım. Open Subtitles لا سادع القلق للاطباء انى متاخر يومين فى كتابه كتابى
    Yani, ya gerçekten hasta ise. Bu kadar endişelenmeyi bırak. Open Subtitles صديقي ، يجب عليك ان تتوقف عن القلق كثيراً سوف ننجح
    Bu kadar endişelenmeyi bırak. Bak, başardık. Open Subtitles صديقي ، يجب عليك ان تتوقف عن القلق كثيراً سوف ننجح
    Bak, geçmiş hakkında endişelenmeyi bırakıp şimdiyle ilgilenmeliyiz. Open Subtitles اسمعي، يجب أن نتوقّف عن القلق حول الماضي و نبدأ بالتعامل مع الحاضر إنهم يُعيديون فتح المُخيّم
    Artık nefes borunun... ..tehlikede olduğu konusunda endişelenmeyi bırakabiliriz. Open Subtitles أو ورم بالاسفل يمكننا ان نتوقف عن القلق حول وعيك الذي كنت تفقده
    endişelenmeyi bırak. Dinlenmen gerek. Open Subtitles توقفي عن القلق فأنتِ تحتاجين لبعضٍ الراحة
    O kıza söyleyin, endişelenmeyi bıraksın. Kardeşinin iyi olduğundan eminim. Open Subtitles أخبر الفتاة بأن تتوقف عن القلق أنا متأكد بأنّ أخاها بخير
    Tek istediğim, annemin endişelenmeyi bırakması ve hayatın keyfini çıkarması. Open Subtitles أنا أرغب و حسب من أمى أن تتوقف عن القلق و تستمتع بحياتها
    Bu sefer endişelenmeyi bırak ve keyfine bak tamam mı? Open Subtitles كفّ عن القلق واستمتع بتلك اللحظة، حسناً؟
    Artık erişemediğim o arkadaşım hakkında endişelenmeyi de kestim. Open Subtitles حتّى أنّني توقّفتُ عن القلق بشأن صديقتي تلك المتوفاة
    Biliyor musun bu noktadan sonra artık ölene kadar onun için endişelenmeyi sürdüreceğim Open Subtitles أتعرفين؟ بهذا المعدل، فأنا لن اتوقف ابدا عن القلق عليه حتى أموت
    Nasıl olsa beni kovacaklar. Bunun için endişelenmeyi bıraktım. Open Subtitles انني مطرود علي ايه حال و قد تعبت من القلق علي هذا
    Bana meydan okumanız. Kovulacağınız için endişelenmeyi bırakmanız gerekiyor. Open Subtitles تحدّوني أريدكم أن تتوقفوا عن القلق حول خسارة الوظيفة
    Babası yüzünden endişelenmeyi bırak. Open Subtitles إنتِ لستِ والده , لذا توقفي عن القلق عليه
    Tekboynuzlar için endişelenmeyi bir kenara bırakıp fareler üzerine yoğunlaşmalısın. Open Subtitles يجب أن تكف عن القلق حول وحيد القرن وتهتم بالقلق حول الجرذان
    Neden sadece uyuyup bunlar için endişelenmeyi bana bırak mıyorsun? Open Subtitles لذا لماذا لا تذهبي في النوم وتدعيني انا الذي أقلق عن هذا ؟ ؟
    Bak, anne, belkide başkaları için endişelenmeyi bırakıp, kendini düşünmen lazım. Open Subtitles النظرة، أمّ، لَرُبَّمَا أنت يَجِبُ أَنْ تَتوقّفَ عن القَلْق حول الآخرون كثيراً وبداية التي تُفكّرُ بشأن نفسك.
    Sen Melissa için endişelenmeyi bırak da annene yardım etmeye odaklan. Open Subtitles لما تقفين عن قلقك بشأن ميليسا وتبدأين بالتركيز في مساعدة والدتك؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus