Hayatımızı kurtardığın için teşekkür etmek istiyor, ve artık seni kıskanmadığını göstermek istiyor. | Open Subtitles | يريد أن يشكرك لإنقاذنا و يريد أن يُظهر نفسه بأنه لا يغار منك |
Kim bu hasta yaşayabilsin diye House'a hizmet etmek istiyor? | Open Subtitles | من منكم يريد أن يذهب ويرجو هاوس كي تعيش المريضة؟ |
Kocam beni terk etmek istiyor ve şimdi de hayatımın tehlikede olabileceğini öğrendim. | Open Subtitles | وزوجى يريد أن يتركنى و الأن أكتشف أن حياتى ربما تكون فى خطر؟ |
O yardım edebileceği herkese yardım etmek istiyor, her nasıl olacaksa. | Open Subtitles | انه يريد ان يساعد الجميع ما في وسعه، لكن ما يستطيع. |
Düğüne davet edilmeyi beklemiyormuş. Teşekkür etmek istiyor. | Open Subtitles | لم يتوقع أن يكون مدعوا للزفاف لذا يود أن يشكرك |
Mevzu yalnızca insanları kontrol etmek değil. Kendisi onlara yardım etmek istiyor. | Open Subtitles | ، الموضوع ليس فقط السيطرة على الرجال إنه يريد أن يساعدهم |
Beni ülke çapında meşhur etmek istiyor! Anladın mı? | Open Subtitles | يا الهي يا امرأه إنه يريد أن يشهرني عالمياً,ألا تفهمين؟ |
O kahrolası bir psikiyatr. Tabii ki yardım etmek istiyor. | Open Subtitles | هو طبيب نفساني لعين بالطبع يريد أن يساعد |
Şimdi herkes Jack olup beni yok etmek istiyor. | Open Subtitles | و الآن، الكل يريد أن يكون جاك و يقوموا بتدمري |
Fakat Santa yalnızca Meksiko'yu kontrol etmek istiyor oysa bu yüzkaraları tüm dünyayı. | Open Subtitles | لكن سانتا آنا يريد أن يحكم المكسيك فقط و هؤلاء المفضوحين يريدون حكم العالم بأسره |
Bize yardım etmek istiyor, fakat bu ülkede yargılanmayacağına dair yazılı bir garanti almadan yardım etmeyecek. | Open Subtitles | يريد أن يساعدنا، ولكنه لن يفعل حتى يحصل على ضمان مكتوب بأنه لن تتم مقاضاته في هذا البلد |
Rashad, bu elmaları tüm arkadaşlarına... eşit olarak tevzi etmek istiyor. | Open Subtitles | لكنه يريد أن يكون عادِلا ويوزّع جميع التفاحات بالتّساوي |
Anlaşılan kendisi işe tek başına devam etmek istiyor. | Open Subtitles | الذي من الوآضح يريد ان يصبح المالك الوحيّـد |
Krallığımıza iltica etmek istiyor. | Open Subtitles | يريد ان يعرف لوا اعطيناه مأوي في مملكتنا |
Düğüne davet edilmeyi beklemiyormuş. Teşekkür etmek istiyor. | Open Subtitles | لم يتوقع أن يكون مدعوا للزفاف لذا يود أن يشكرك |
İşte sana bahsettiğim Fransız doktor. Hastaneni ziyaret etmek istiyor. | Open Subtitles | هناك طبيب فرنسي أود أن تقابلية يرغب في زيارة مستشفاك |
Artık geçidi kapatmak istemiyor. Onu kontrol etmek istiyor. | Open Subtitles | هو بوضوح , لايريد إغلاق البوابة مجدداً هو يريد التحكم بها |
Bana yardım etmek istiyor ve sen onu manipüle ediyorsun. | Open Subtitles | أنه يريد مساعدتي. وأنت قمت بالتلاعب به وحسب. |
Bir kutuda yaşıyor, dans etmek istiyor ama ayağını kırıyor. | Open Subtitles | كانت تعيش في صندوق, وتريد أن ترقص, لكنها كسرت ساقها |
Mutabakat'ın bir adamı iltica etmek istiyor. | Open Subtitles | مسؤولو ( الكوفنانت ) في حاجة للإرتداد |
Baskıcı baba figürünü memnun etmek istiyor ama karşılığındaki sevgi yoksunluğu gücüne gidiyor. | Open Subtitles | انه يريد إرضاء صورة شخصية الأب المتطلب مما يُمثل غياب أي خيال متبادل |
Birkaç kız eşyalarıyla minibüsümü dekore etmek istiyor, değil mi? | Open Subtitles | انها تريد تزيين حافلتي ببعض من اشيائها البناتية , صحيح ؟ |
Yardım etmek istiyor. Bana arkadaşlarına yardım etmek için geri gitmek istediğini söyledi. | TED | إنه يريد المساعدة. لقد أخبرني بذلك كان يريد العودة لمساعدة رفاقه. |
Ama sonsuza kadar yaşayacağını sanıyor. Bu yüzden beni yok etmek istiyor. | Open Subtitles | و لكنة يظن أنه سيعيش للأبد و يرغب فى التخلص منى |
Doktor Holtz hoş görünüyor. Sanırım sadece yardım etmek istiyor. | Open Subtitles | دكتور هولتز يبدو لطيف أعتقد أنة يريد فقط المساعدة |
FLN sizi aç bırakmak ve yoksulluğa mahkum etmek istiyor.. | Open Subtitles | جبهة التحرير تريد تجويعكم وإفقاركم |
Beyaz Saray sizi 18.00'de misafir etmek istiyor. | Open Subtitles | البيت الأبيض يوَدُّ أنت منك المجيء في السادسة مساءاً |