Onları yok etmemize gerek yok. İnşa edilmeden önce engel olmalıyız. | Open Subtitles | ليس علينا أن ندمّرهم بل أن نمنعَ بناءهم. |
Kimlik kontrolü konusunda da çok iyiler yani kızının gelip gelmemesi konusunda endişe etmemize gerek yok. | Open Subtitles | و هم جيدون حقًا في التحقق من الهويات لذا ليس علينا أن نقلق بشأن أن تحضر إبنتك |
Kamu şirketlerindeki saydamlık için bizim endişe etmemize gerek yok. | Open Subtitles | لذا ليس علينا ان نخاف من تأثير الشفافية اللتي تتعاطى بها الشركات العامة |
Kibar bir sohbet etmemize gerek yok. | Open Subtitles | ليس علينا ان نتحدث هذه المحادثة المهذبه |
Aslında sohbet etmemize gerek yok. | Open Subtitles | Er، نحن يَجِبُ أَنْ لا حقاً يَتحدّثُ حول الكَلام. |
Aslında sohbet etmemize gerek yok. | Open Subtitles | Er، نحن يَجِبُ أَنْ لا حقاً يَتحدّثُ حول الكَلام. |
Gördünüz mü, bu insanlara yardım etmemize gerek yok, zaten onlara yardım eden biri var. | Open Subtitles | أرأيتِ, لا نحتاج أن نساعد هؤلاء الناس لقد وجدوا من يساعدهم بالفعل |
Kim olduğumuzu belli etmemize gerek yok. Gizli görev yani? Evet. | Open Subtitles | .ليس علينا أن نُخبرهم هويّتنا - تقصدين مُهمّة سرّية؟ |
Konuşmaya devam etmemize gerek yok. | Open Subtitles | لا شىء , ليس علينا أن نكمل الحديث |
Konuşmaya devam etmemize gerek yok. | Open Subtitles | لا شىء , ليس علينا أن نكمل الحديث |
Daha fazla feda etmemize gerek yok. | Open Subtitles | ليس علينا أن نضحيّ بالمزيد |
Artik endise etmemize gerek yok, Kawaji. | Open Subtitles | (الآن ليس علينا أن نقلق، (كاواجي |
İkna etmemize gerek yok. | Open Subtitles | ليس علينا ان نقنعها |
Sayın Yargıç, Zayeed Shaheed'in bomba yerleştirdiğini ispat etmemize gerek yok. | Open Subtitles | حضرة القاضي (لا نحتاج أن نثبت أن (زايد شهيد زرع قنبلة |