Babanın sizin ikinizin bir gün görüşmesini ümit ettiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أن والدك تمنى أن تلتقيا يوماَ ما |
Babanın sizin ikinizin bir gün görüşmesini ümit ettiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أن والدك تمنى أن تلتقيا يوماَ ما |
Sahibi kimliğini doğruladı, içeri girmeden 20 dakika önce dükkânın önüne park ettiğini söyledi. | Open Subtitles | المالك تعرّف عليه. قال أنّه توقف أمام متجره 20 دقيقة قبل أن يدخل. |
Memur, kaçan bir zanlının intihar ettiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرني الشرطي بأن فاراً قام بالإنتحار |
Kardeşinin yanına doğru giderken, soyguncunun sokağın karşısından ateş ettiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أن المصوب أطلق عليها من الشارع وفيما تتقرب من أخيها |
Emt adam için çok çaba sarf ettiğini söyledi. | Open Subtitles | طاقم الطوارئ أخبروني أنك بذلت ما في وسعك لإنقاذ الرجل. أجل. |
Fisher, katilin Robbie Peterson cinayetini itiraf ettiğini söyledi. | Open Subtitles | فيشر قال بأن السائق اعترف بقتله ليروبي بيترسون |
Terfi alamadıktan sonra karısının onu terk ettiğini söyledi. | Open Subtitles | ثم أخبرني أنه بعد أن خسر الترقية، رحلت زوجته |
Evinizin önünde geçen hafta en az iki kez açık mavi bir kamyonetin park ettiğini söyledi. | Open Subtitles | وقالت أنها رأت نفس الشاحنه الصغيره ذات اللون الأزرق الفاتح متوقفة أمام منزلك في مناسبتين على الأقل الأسبوع الماضي |
Böceklerimin, tüylerini diken diken ettiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت إن أمر الحشرات قد أرعبها كثيراً |
Sarah senin bencil ve olgun olmadığını, bu yüzden de onu terk ettiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت سارة أنك غير ناضج و أنانى و أن هذا سبب تركك لها |
O gece beni takip ettiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت بأنّها كانت تتعقّبني تلكَ اللّيلة. |
Buluşmamızı takip ettiğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنّه تتبّعني في موعدي الغرامي. |
Zihin kontrolünün ne kadar güçlendiğini test ettiğini söyledi. | Open Subtitles | "قال أنّه يعاير كم أصبح تحكّمه الذهنيّ قويًّا" |
Hayatına devam ettiğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنّه تجاوز الأمر |
Bu brujonun annesine bir büyücünün tecavüz ettiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرني أن أمّ بروجو إغتصبت من قبل ساحر |
Bana eskiden bir rahip olduğunu bir Hıristiyan olduğunu ve İsa Mesih adına bir Tanrı'ya ibadet ettiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرني بقصتك.. أنك كنت كاهنُ وانكَ كنت مسيحي |
İş arkadaşların burayı hemen sonrasında terk ettiğini söyledi. | Open Subtitles | و زملاؤك أخبروني أنك غادرت المكان بعده بقليل |
Er Nam, silahının kurtarma sırasında bozulduğunu ve sadece bir kez ateş ettiğini söyledi. | Open Subtitles | الجندي نام قال بأن سلاحه علّق ولم يندلع في عملية الإنقاذ إلا مرة واحدة فقط . |
İşin en tuhaf yanı, o zamanlar bana evlenme teklifi ettiğini söyledi. | Open Subtitles | والشئ الأكثر غرابة أنه أخبرني أنه طلب مني الزواج وقتها |
Evinizin önünde geçen hafta en az iki kez açık mavi bir kamyonetin park ettiğini söyledi. | Open Subtitles | وقالت أنها رأت نفس الشاحنه الصغيره ذات اللون الأزرق الفاتح متوقفة أمام منزلك في مناسبتين على الأقل الأسبوع الماضي |
Evin içindeki hiçbir şeye nişan almamamı, bunun yerine... arka bahçede konserve kutularına ateş etmemi tercih ettiğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرنى الآ أصوب على أى شىء ..... فى المنزل وكان يود بالأحرى أن أصوب على صفائح فارغة فى الفناء الخلفى |
Cletus'u soğuk kanlılıkla öldürdüğünü kabul ettiğini söyledi. | Open Subtitles | قال إنك اعترفت إنك قتلت(كليتوس ) بدم بارد -لقد فعلت |