Bayan sesi: Bir salyangozu ezmek önemsiz gözükebilir, ama unutmayın bu tercih bile Milo'nun gelişimini etkileyecektir. | TED | صوت : ان سحق الحلزون لا يبدو امراً ضروريا ولكن تذكروا ان حتى هذا الخيار البسيط سوف يؤثر على نمو مايلو |
Diğerlerimiz onları ezmek zorunda kalıyordu. | Open Subtitles | وضعنا العظام بالصندوق واخروق قاموا على سحق العظام الكبيرة سحقوها حتى غدت كالبودرة |
Çünkü burama kadar getirmişti ve kafasını ezmek istiyordum. | Open Subtitles | بل تخلصت منه لأنه أزعجني بشدة وشعرت برغبة في سحق وجهه |
Ülkede gidip o lanet olası Kaiser'i ezmek istemeyen delikanlı yoktur diye düşünüyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن هناك شاب في الدولة لا يريد تحطيم هذا القيصر اللعين. |
Kafanı ezmek için kullanmaya sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني الانتظار لاستخدامها في تحطيم جمجمتك |
Kaldırımdaki bir böceği ezmek için yolunu değiştirmemelisin. | Open Subtitles | أنت لا تحيد عن طريقك لكي تسحق حشرة على الرصيف |
Bir yılanın başını ezmek için ayağını kullanırsın, elini değil, Gabbar. | Open Subtitles | الرجل يَستعملُ أقدامَه،وليست يديه لسَحْق الأفعى، جبار |
Uyum içinde çalışan gölge hükümetin var gücüyle seni ezmek için geldiğine tanıklık etmek üzereyiz. | Open Subtitles | لكنك على وشك أن تشهد القوة الكاملة لحكومة الظل والتي ستعمل في تناسق من أجل سحقك |
Senin için böcek ezmek, seni çamurların üstünden atlatmak ve gerçek bir koca olmak istiyorum, çünkü seni seviyorum. | Open Subtitles | وأريد سحق الحشرات من أجلكِ وحملكِ في وسط البِرك وأكون زوجاً حقيقياً لأنني أحبكِ |
Bir yıIdızı ezmek için çalışan parçacıkların gücü ve sürmekte olan füzyon patlamalarının yıIdızı patlatmaya çalışan enerjisi. | Open Subtitles | لدينا هذا التوتّر المستمرّ بين الجاذبية التي تريد سحق النجم إلى فتات وبين الطاقة التي تحرّرها عمليّة الاندماج |
Çocuklar sadece kazanmak değil, rekabeti ezmek istemişlerdi. | Open Subtitles | أجل. أولئك الأولاد لم يريدوا الفوز وحسب، بل أرادوا سحق المنافسة. |
Hollywood büyük şirketler tarafından insanları ezmek için yönetiliyor olabilir. | Open Subtitles | هيولود ربما تديرها شركات كبرى ،تحاول سحق الناس لكنهم يصنعون أفلاما |
Oradaki her şeyi sizi, ısırmak, sokmak, kesmek, ezmek zehirlemek bulaştırmak, en olmadı katletmek ister. | Open Subtitles | كل شيء هناك يريد أن يعض لدغ , جرح , سحق , تسمم يمكنها أن تصيبك أو بطريقة أخرى أن تقتلك |
Bu basit Katolik kızın ruhunu ezmek istiyordun. | Open Subtitles | لقد اردت سحق روح هذه ... الفتاة الكاثوليكية البسيطة ... |
Karınca yuvasını ezmek gibi. | Open Subtitles | . مثل سحق كثيب النمل |
Şimdi yapman gereken, o depoya inip bir kaçının başını ezmek. | Open Subtitles | ما عليك فعله هو الذهاب للمستودع وعليك تحطيم بعض الجماجم بأسلوب شيكليس. |
Neyse, önemli değil. Bu sadece onları ezmek için biraz daha zaman kaybedeceğim anlamına geliyor o kadar. | Open Subtitles | "لا يهم، هكذا سيكون تحطيم عزمهم أكثر متعة" |
- Onlar bir fikri ezmek istediler. - "Onlar"? | Open Subtitles | انهم ارادوا تحطيم فكرته - انهم ؟ |
Düşmanını ezmek, önünde sürüklendiklerini görmek ve kadınlarının feryatlarını duymak. | Open Subtitles | ...ان تسحق اعدائك, تراهم يموتون قبلك .... و تسمع صيحات نسائهم |
Gettysburg da Lee'yi ezmek için şansını kaybetti. | Open Subtitles | فقد فرصِته لسَحْق لي في جيتيسبرج |
Bu adam sizi un ufak parçalara ayırana kadar ezmek istiyor. | Open Subtitles | يريد هذا الرجل سحقك حتى يفتتك |
Ama o kişiliğini ezmek istemediğimi bilmesi lazım. | Open Subtitles | لَكنَّه يَجِبُ أَنْ يَعْرفَ أنا لا أُريدُ الخَطوة عليه. |
Şimdi tek seçeneğim onu olduğu yerde ezmek. | Open Subtitles | والخيار الوحيد المتاح الآن هو سحقه حيثما يقف |