"görüşmenin" - Traduction Turc en Arabe

• المقابلة
• الاجتماع
• ان الاتصال

Bu görüşmenin gayesi, üstün kişiliğinizle onu etkilemektir.
هذه المقابلة غرضها أن تؤكد له قوة شخصيتك تجعله يحسّ بتفوقك

Avukatını çağırıyor ve bu görüşmenin sonu böyle mi olacaktı.
اتصل بمحاميه يفترض بذلك أن ينهي المقابلة

Bu yüzden, görüşmenin devamı için yarın saat üçte tekrar bekliyorum.
لذلك ستأتين غدا الساعة الثالثة لإكمال المقابلة

Belki o başlamadan, Miller bu görüşmenin neyle alakalı olduğunu anlatır.
لنتامل ان ميلر سيخبره قبل ان يبدء بالكلام بمحتوى الاجتماع المقرر لهم

Tamam, ama bu onunla görüşmenin yanlış olduğu anlamına gelmiyor.
حسناً، ذلك لا يعني أنهُ منَ الخطأ الاجتماع بهِ

görüşmenin ilk maddesi: bugünkü öldürme girişiminiz şahsıma yapıldı.
موضوع الاجتماع الأول: تلميحاتكم الأخيرة المتعلقة بقتلي

görüşmenin 3'te olduğunu söyledin diye hatırlıyorum.
اعتقدت انك قلت ان المقابلة ستبدأ فى الثالثة

Sanırım görüşmenin kalanını ben idare etmeliyim.
ربّما يجب أن أجري ما تبقى من هذه المقابلة

görüşmenin kalanını doğrudan siz idare edebilirsiniz.
يمكنكِ إجراء باقي المقابلة بصورة مباشِرة هذا كل شيء

görüşmenin harika geçtiğini düşündüm, sonra o aradı.
ظننتُ أن المقابلة تسير بشكل عظيم عندها قالت لي هذا الكلام وهل قامت

- Emin değilim, bu görüşmenin bir parçası.
لست موقناً، أعني أنه هذا جزء من المقابلة

Bu görüşmenin kapsamı tarafımdan bölge savcısına açıklıkla anlatıldı.
لقد أوضحتُ نطاق هذه المقابلة للمدّعي العام.

Bu görüşmenin amacı kaçırılışını aydınlatmak ve onun yardımıyla kaçıranların yerini belirlemekti.
ان الغرض من هذه المقابلة هو الحصول على تقرير عن إختطافه ولمساعدته في تحديد مكان خاطفينه

Daha görüşmenin başında onları ses tonumuzla etkilememiz çok önemli.
من الضرورة لنا لفت النظر إلى ذلك الاتجاه القيادي الإيجابي خارج مكان الاجتماع

kayıt dışı yapılan görüşmenin gizliliği.
انني احاول رفع السريه عن دفاتر الاجتماع تحت غطاء السرية

Bu size ne kadar güvendiğim ve bu görüşmenin ikimiz için de ne kadar önemli olduğunu gösterir valim.
أفترض أن ذلك يثبت حجم الثقة التي أضعها بك أيها الحاكم ومدى أهمية هذا الاجتماع بالنسبة لكلينا

Bu görüşmenin bütün belgelerinin kayıtlardan silinmesini istiyorum.
أريدك أن تمحو كل شيء عن ذلك الاجتماع من السجلات.

Bu görüşmenin sonuçlarından biri, hamilelik ve doğum sosyal yardımlarını kaldırmak oldu, çok şaşırtıcı olmayabilir, ne de olsa o masadaki kimsenin hamilelik yardımına ihtiyacı yok.
حاليًا، إحدى نتائج ذلك الاجتماع كانت إلغاء استحقاقات الأمومة، وهو أمر ربما لا يكون مستغربًا، لأنه لن يحتاج أحد ممن هم على طاولة اللقاء في الواقع إلى استحقاقات الأمومة.

Ben ikinize de katılmıyorum. Bu görüşmenin sorumluluğunu ben alıyorum.
سوف اكون مسؤولا عن هذا الاجتماع

Filar ile görüşmenin hangi amaçla yapıldığını bilmiyoruz.
الغرض من الاجتماع في ذلك الجبل

Sam'le görüşmenin iyi bir fikir olduğunu sanmıştım.
حقاً ظننت ان الاتصال مع (سام) كانت فكرة جيدة