Ama patronum beni göremez. Başka bir iş görüşmesi yapıyorum. | Open Subtitles | ولكن يجب ألا يراني مديري أن أجري مقابلة لعمل آخر |
Sonra da bana çalıştığı yerde iş görüşmesi ayarlamak için kendini suçlu hissettirdi. | Open Subtitles | ثم جعلته يشعر بالذنب كي يرتب لي مقابلة عمل بالمكان الذي يعمل به |
2014 yılı Şubat ayı başlarında, Rusya'nın Kırım'ı işgal etmesinden birkaç hafta önce bir telefon görüşmesi Youtube'a kondu. | TED | في بداية فبراير 2014، عدة أسابيع قبل أن تغزو روسيا شبه جزيرة القرم تمّ نشر مكالمة هاتفية على يوتيوب. |
Bugün, kurulmasına yardım ettiğim Philadelphia'daki şirketin toplu telefon görüşmesi var. | Open Subtitles | لدي اجتماع لهذا اليوم مع شركة في فيلي اساعد في بدايتها |
Sanırım çalışma odasında bir iş görüşmesi var, Madam. | Open Subtitles | أظن أن لديه لقاء عمل بغرفة المكتب، سيدتي |
Bir çok insanın başından geçmesi dolayısıyla birçok kişi tarafından anlaşılabileceğini düşündüğümüz iş görüşmesi örneğinde karar kıldık. | TED | ومن ثم قررنا أن الموقف الذي يتعلق بأغلب الناس لأن أكثر الناس يمرون به هو المقابلة الوظيفية. |
Pekala, oraya iş görüşmesi için gelmiyorsa, hastanenize gelme sebebi kendisinin hasta olmasıdır. | Open Subtitles | إن لم يكن ذاهباً لأجل مقابلة عمل فإما ذاهب بزيارة اجتماعية أو كمريض |
Ben 19-20 yaşlarındayken, bir dostum bana iş ayarladı, bir iş görüşmesi, | Open Subtitles | لذا عندما بلغت 20 أو 19 صديقي وفر لي عمل أو مقابلة |
Bu Bey beni iş görüşmesi için Güney Afrika'ya götürmeyi istiyor. | Open Subtitles | هذا الرجل يريد أن يقلّنى إلى جنوب أفريقيا فى مقابلة عمل |
Demek ki deliler treninin biletçiliği için çok önemli bir iş görüşmesi var. | Open Subtitles | حسناً، من الواضح ان لديه مقابلة عمل مهمة للغاية لوظيفة قائد قطار المختلين |
Bazen benim bir #dialoguecoffee görüşmesi ayarlamam yaklaşık bir yılımı aldı. | TED | استغرقني الأمر أحيانًا عامًا كاملًا لأجل ترتيب مقابلة قهوة وحوار. |
Sonra Bay McDonald'la son görüşmesi için güneye hareket etti. | Open Subtitles | قبل أن يسافر الى الجنوب لاجراء مقابلة أخيرة مع السيد ماكدونالد |
Bugün iki dakikalık telefon görüşmesi ile yarım günlük emek tasarrufu ediyoruz. | TED | اليوم هم يختصرون نصف يوم من العمل في مكالمة هاتفية لاتتجاوز الدقيقتين. |
Önemli bir telefon görüşmesi yapması gerek. Burada çalışıyorsan, o telefonu bırak. | Open Subtitles | ـ عندنا مكالمة مهمة ـ هل تعمل هُنا ، لا تستخدم الهاتف |
İzninizle beyler, ...Müdür'ün, Beyaz Saray'da bir görüşmesi var. | Open Subtitles | اعذروني, يا سادة, المدير عند اجتماع في البيت الأبيض. |
Şimdi başlarlarsak, ilk görüşmemi senle yapabilirim, insan-hibrit görüşmesi gibi? | Open Subtitles | فكرت بأنكِ ربما تكونين أول لقاء لي مواجهه الإنسان .. مع الهجين .. |
Gerçekten 4 dil mi konuşuyorsun yoksa iş görüşmesi yaptığın adamın o kadar dil bilmeyeceğine mi güveniyorsun? | Open Subtitles | أتحدثين حقاً أربعة لغات أم تعتمدين على أن من يجري المقابلة لا يتحدثها؟ |
Bugün, Amarika genelinde, 50 eyaletten, binlerce şehir ve kasabadan 100.000 insan StoryCorp görüşmesi kaydetti. | TED | واليوم فإن أكثر من 100,000 في 50 ولاية وفي آلاف المدن والبلدات في أمريكا قد قام كلهم بتسجيل مقابلات لدى ستوريكربس. |
Gün boyunca bana yardım ettiğini düşünüyordum, benim için birçok telefon görüşmesi yapıyordu, | TED | ظننت أنه يساعدني طوال النهار مجريًا الكثير من المكالمات. ذهبنا معًا لتناول العشاء. |
Kabullenmesi en zor anlar telefon görüşmesi, hastaneye yürümek ve kendi mutluluk hakikatimin beni yüzüstü bıraktığını fark etmekti. | TED | وكان هذا أصعب موقف، من المفترض بي تقبله: المكالمة الهاتفية، الذهاب للمستشفى، إدراكي أن إنجيلي الخاص للرخاء، قد خذلني. |
Bunun bir iş görüşmesi olduğuna inanıyor ve afyona olan düşkünlüğü bilindiğinden suç ortağı, onu Kızıl Ejder'e götürüyor. | Open Subtitles | معتقداً أنه ذاهب لمقابلة عمل و من المعلوم ضعفه أمام الأفيون قام الشريك بأخذه إلى التنين الأحمر |
Hiçbirşey beni daha fazla memnun edemezdi ama malesef bir şey var... iş görüşmesi. | Open Subtitles | لا شئ آخر يسعدنى جدا هكذا , لكن لدى إجتماع عمل |
PoIIy St. CIair? Benimle bir iş görüşmesi yapmıştınız? Hamile | Open Subtitles | بولى سنكلير لقد أجريت معى مقابله لقد كنت تعتقد أنى سأرزق بطفل |
1917 Temmuzunda, Alman parlamentosu Reichstag, ...Müttefiklerle barış görüşmesi yapılmasını talep eden bir yasa çıkarttı. | Open Subtitles | في يوليو 1917 البرلمان الألماني مرّر قرار يدعو إلى مفاوضات سلام مع الحلفاء |
İnsanın sevmediği şeyi içmesi sevmediği şeyleri kabullenmesi sevmediği kişilerle görüşmesi | Open Subtitles | من الخطأ أن يشرب المرء ما لا يستسيغه, أن يتقبّل ما لا يرغب به, أن يقابل أشخاصًا لا يرتاح لهم |
Çok önemli bir telefon görüşmesi yapmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أقوم بإجراء مكالمه هاتفيه مهمه جداً. |