Sonuçlar alındıktan sonra başka bir uzman görüntüleri inceler ve teşhisi hastaya bildirir. | TED | وبمجرد جمع هذه الصور يقوم طبيب آخر بتشخيص تلك الصور والتحدث إلى المريض. |
...görüntüleri imha etmek ve söylediğim gibi tek kurtulan olmak. | Open Subtitles | هو تحطيم الصور و كما قلت أن أكون الناجية الوحيدة |
Eminim görüntüleri internete yüklemek için can atıyordun. | Open Subtitles | أعتقد بأنك لم تطيقي صبراً حتى رفع اللقطات |
Günün erken saatlerinden görüntüleri aldı ve bir şerit üzerine yazdı. | Open Subtitles | قام بأخذ لقطات من صباح اليوم وبعدها قام بأضافه ذلك العنوان |
İlk video görüntüleri yayınlıyoruz. Rahatsız edici bu görüntüler Sydney, Avustralya'da çekilmiş. | Open Subtitles | فى احدث شريط فيدو يصل الينا شريط الفيديو المحلى الليلة من استراليا |
Elimizde Titanik'in şimdiye dek çekilmiş en muazzam görüntüleri var ama size bunların hiçbirini göstermeyeceğiz. | TED | لدينا بعض مقاطع فيديو تيتانيك التي لا تصدق ولم يرها أحد إطلاقاً, ونحن لن نستعرض لكم أي منها |
Tamam, onun ofisinde geçen tüm görüntüleri çekin-- her bir kareyi. | Open Subtitles | حسنا اسحبي كل الصور التي لديكي وهو في المكتب كل لقطة |
Küçük tümörleri tespit edebildiğimizi gösterdikten sonra elimizdeki görüntüleri Susan G. Komen Vakfına gönderdik. | TED | عندما اعلنا اننا نستطيع اكتشاف الاورام الصغيرة واستخدمنا هذه الصور لكي نحصل على منحة من مؤسسة سوزان كومين |
Bu noktada, bu görüntüleri oluşturmama yardımcı olan herkese çok teşekkür etmek istiyorum. | TED | ومع هذا اريد ان اتقدم بالشكر لكل الاشخاص الذين ساعدوني في توليد هذه الصور |
Herkes televizyona yapışmış, mahallelerin uç kısımlarından rahatsız edici, dehşet verici görüntüleri izliyordu. | TED | الجميع كان ملتصقا بالتلفاز, يشاهدون الصور المرعبة والمزعجة والتي التقطت من الجوار. |
Bu yüzden bu görüntüleri ve kutup bölgelerinde yaptığım işten bir kesiti sizinle paylaşabildiğim için çok heyecanlıyım. | TED | وانا متحمس جداً لكي أريكم هذه الصور عن بعض من أعمالي .. في القطب الشمالي .. ونحوه |
Müstehcen görüntüleri kameradan çıkarıp Lester'a vermedin o da arkasında saklamıyor, öyle mi? | Open Subtitles | لذا الم تقم بإزالة اللقطات المسيئة من الكاميرا وبعدها سلمتها إلى ليستر الذي يخفيها الآن وراء ظهره .. |
Seçmeye katılmama bile izin vermiyor. görüntüleri izlediğini kim biliyor? | Open Subtitles | إنه يأبى حتى أن أختبر من يدري إن شاهد اللقطات! |
En azından görüntüleri daha iyi bir şey için kullandık. | Open Subtitles | على الأقل إحدى هذه اللقطات تم استخدامها بشكل صحيح |
Ama yanındaki otel güvenlik kamerasına sahip ve o gecenin görüntüleri elimizde. | Open Subtitles | مع ذلك الفندق المجاور له لديه لقطات كاميرا المراقبة من ذلك اليوم |
Horace'ın harika, sevimli görüntüleri. Yakın çekim. Uzak çekim. | Open Subtitles | رائع , تحليل جدير بالاعجاب لهوراس فى لقطات مقربه ومشاهد طويله |
Öncelikli işimiz, televizyon ekibinden kurtulmak ve görüntüleri yok etmekti. | Open Subtitles | كانت الأولوية التخلص من طاقم التصوير و تخريب أشرطة الفيديو |
Gizlice videoya aldığım kadınların görüntüleri peşime düşmüştü. | Open Subtitles | طوردت بصور النساء التي سجلتها على شريط فيديو سراً |
İşte bunlar. Son dört-beş yılın görüntüleri, yaklaşık 100 saat uzunluğunda. | Open Subtitles | هذا هو تصوير مئة ساعة يعود إلى أربع أو خمس سنوات |
Makinenin at görüntüleri koymasını bekleyebilirsiniz, değil mi? | TED | تتوقعون طبعاً أن الآلة ستضع صوراً للخيول، أليس كذلك؟ |
Şu ana kadar hepiniz görüntüleri You Tube'dan izlediniz ama ben seyretmeye doyamıyorum, ya siz? | Open Subtitles | الآن جميعكم يستطيعون مشاهدة المقطع على اليوتيوب لكني لا استطيع ان املّ من مشاهدته ؟ هل تستطيعون ؟ |
Röportaj bittikten sonra, Kanal 12, izleyemeyenler için bütün görüntüleri nezaketen son bir kez daha yayınladı. | Open Subtitles | ، وعندما انتهت المقابلة ، القناة 12 وكخدمةٍ منهم للذين فاتتهم المشاهدة أعادوا بث شريط الفيديو كاملا لآخرة مرة |
4. katın bütün görüntüleri bunlar. | Open Subtitles | هذه هي جميع التسجيلات الأمنية للطابق الرابع. |
Sesleri ve bir takım görüntüleri yakalayabilirler, ama ruhlarla iletişim kuramazlar. | Open Subtitles | يمكنهم الحصول على تسجيلات وأصوات لكن لا يستطيعون التواصل مع الأرواح |
Eğitim görüntüleri, intihar bombacılarının son sözleri, Amerika karşıtı şeyler var. | Open Subtitles | إنّها فيديوهات للتدريب. وآخر أقوال المفجرين الإنتحاريين. وكل شيئ معادي للولايات المتحدة. |
İnancın garip görüntüleri vardır. Bu doğru. Peter nerede? | Open Subtitles | توجد رؤى غريبة فى العقيدة انها حقيقية ، أين بيتر ؟ |
Hiç yoktan bu sözde görüntüleri uydurdu ve şimdi seni bunlarla ilgilenmeye zorluyor. | Open Subtitles | إنّه يأتي بتلك الرؤى من العدم. ثم جذبك إليه لتربط الرؤى مع بعضها. |