Bizim bu virüste veyahut karma virüslerde açık bir şekilde; gördüğümüz şey; diğer insanların tamamen hareketli olmasına karşın birini anında öldürebilmesi. | Open Subtitles | ما نراه كما يبدو هُنا هو فيروس أو مُركب معقد من فيروسات، يقتل البعض تقريباً فى الحال أثناء تَركُه للآخرين حاميلين له. |
gördüğümüz şey ilk olarak çok aktif bir kültür, bir çok bölünme, daha sonra hücreler ayrıldığında çok temiz bir çekirdektir. | TED | ما نراه يتمثل في، أولا زرع نشيط جدا وكثير من الانقسامات ثم أنوية واضحة جدا عند انفصال الخلايا. |
Ve yaşamın ilk 6 ayında gördüğümüz şey, bu iki grubun birbirinden kolaylıkla ayrıldığı. | TED | وما نراه في الستة أشهر الأولى من الحياة هو أن هاتين المجموعتين يمكن عزلهم عن بعض بكل سهولة. |
Bir çoğunda gördüğümüz şey genç nüfus fazlalığı. | TED | وما نراه في العديد منها هو تزايد بروز الشباب. |
Ben de duydum onu. Son gördüğümüz şey Thunderbolt'un napalm bombası attığıydı... Düşürülmüş 2 helikopter üzerine. | Open Subtitles | أول شيئا رأيناه هو الصاعقة أسقطت (النابالم) على مروحيتين |
O zaman bu yol üzerinde sürerseniz, topakları dışarı çıkarırsınız -- tam da burada gördüğümüz şey. | TED | و حينها عند القيادة على الطريق ستتلف المجاميع و هو ما شاهدناه هنا |
Tracy, şu an gördüğümüz şey, insanlar isyan için sokaklarda değil kutlama... | Open Subtitles | (مانراهُ يجري يا (تريسي هو أن الناس بالشارع يصرخون ليس للشغب، بل للإحتفال.. |
gördüğümüz şey tek bir yaratığı işaret ediyor. | Open Subtitles | الصورة التي رأيناها كانت لمخلوق واحد |
Geçen gece gördüğümüz şey, Isaac'in kayıp olması, Allison'ın büyükbabası... | Open Subtitles | هذا الشيء الذي رأيناه ليلة أمس ، "أيزك" جدّ ، "أليسون" |
Fakat gördüğümüz şey duygularla, duygu sömürüleriyle donanmış, bazen doğru bazen yanlış halka açık haberlerdi. | TED | ولكن ما رأيناه هو جمهور غمرته التغطية الهستيرية والمثيرة، غير الدقيقة أحيانًا، والخاطئة تمامًا في أحيان أخرى. |
Dipteki milyarda gördüğümüz şey ise | TED | ذلك ما نشهده عبر المليار السفلى في هذه اللحظة. |
Sanırım burada, eğrinin bu patlamasında gördüğümüz şey budur. | TED | وفي اعتقادي أن هذا ما نراه في انفجار المنحنيات هذا. |
Şimdi gördüğümüz şey şudur: Bu nöron, sıçan ne zaman ortamın içerisinde belli bir yere gitse bunu fark ediyor. | TED | وبالتالي ما نراه هو أن تلك الخلية العصبية تعرف كلما ذهب الجرذ إلى مكان معين من الفضاء. |
Şu anda dünyada gördüğümüz şey, otoritenin insanlardan algoritmalara geçmesi. | TED | ما نراه الآن في العالم هو نقل السلطة من البشر للخوارزميات. |
Evet, siz ve ben, bu el değmemiş doğal ormanın tepe örtüsüne baktığımızda, gördüğümüz şey muazzam bir karbon halısıdır. | TED | حسنا ، عندما ننظر بها ، أنت وأنا، على أن المظلة من الغابات الأولية السليمة ما نراه هو هذه السجادة الهائلة من الكربون. |
Ancak gördüğümüz şey üst üste binen iki üçgen. | TED | و لكن، على الرغم من ذلك، ما نراه هو مثلثين متداخلين |
Ve Haiti'de gördüğümüz şey, bu kasırganın bile önüne geçen bir çok zorlukla bilfiil karşılaşıyor olmaları. | TED | وما نراه في هاييتي هو أن الناس يواجهون الكثير من التحديات التي تسبق هذا الإعصار حتى. |
gördüğümüz şey, hayvan-insan ara yüzünün birbirine daha da yakınlaşması. | TED | وما نراه لذلك هو أن ترابط الحيوانات والبشر معًا أصبح قريبًا وأقرب. |
gördüğümüz şey, her olay sonrası yaşananların aynısı. | Open Subtitles | وما نراه في حالة بعد حالة بعد حالة، |
Son gördüğümüz şey Thunderbolt'un napalm bombası attığıydı... Düşürülmüş 2 helikopter üzerine. | Open Subtitles | أول شيئا رأيناه هو الصاعقة أسقطت (النابالم) على مروحيتين |
Bu gece burada gördüğümüz şey de bu. | Open Subtitles | والدخول في الجوله هو بالضبط ما شاهدناه الليله. |
Tracy, şu an gördüğümüz şey, insanlar isyan için sokaklarda değil kutlama... | Open Subtitles | (مانراهُ يجري يا (تريسي هو أن الناس بالشارع يصرخون ليس للشغب، بل للإحتفال.. |
gördüğümüz şey tek bir yaratığı işaret ediyor. | Open Subtitles | الصورة التي رأيناها كانت لمخلوق واحد |
Tommy, kulübün dışında gördüğümüz şey... | Open Subtitles | تومي) ذلك الشيء الذي رأيناه) ... خارج النادي |
gördüğümüz şey, bizi otomatik odakların geleceğimiz olduğuna ikna etti. | TED | ما رأيناه أقنعنا أن هذه العدسات كانت المستقبل. |
Şu an tüketicilerde gördüğümüz şey, bizi bu krizden çıkmaya yönelten dirayettir. | TED | ما نشهده مع المستهلكين الآن هو المقدرة على قيادتنا قدماً خارج الركود الاقتصادي |