"gördüğümüz şey" - Traduction Turc en Arabe

    • ما نراه
        
    • وما نراه
        
    • شيئا رأيناه
        
    • ما شاهدناه
        
    • مانراهُ يجري
        
    • الصورة التي رأيناها
        
    • الشيء الذي رأيناه
        
    • ما رأيناه
        
    • ما نشهده
        
    Bizim bu virüste veyahut karma virüslerde açık bir şekilde; gördüğümüz şey; diğer insanların tamamen hareketli olmasına karşın birini anında öldürebilmesi. Open Subtitles ما نراه كما يبدو هُنا هو فيروس أو مُركب معقد من فيروسات، يقتل البعض تقريباً فى الحال أثناء تَركُه للآخرين حاميلين له.
    gördüğümüz şey ilk olarak çok aktif bir kültür, bir çok bölünme, daha sonra hücreler ayrıldığında çok temiz bir çekirdektir. TED ما نراه يتمثل في، أولا زرع نشيط جدا وكثير من الانقسامات ثم أنوية واضحة جدا عند انفصال الخلايا.
    Ve yaşamın ilk 6 ayında gördüğümüz şey, bu iki grubun birbirinden kolaylıkla ayrıldığı. TED وما نراه في الستة أشهر الأولى من الحياة هو أن هاتين المجموعتين يمكن عزلهم عن بعض بكل سهولة.
    Bir çoğunda gördüğümüz şey genç nüfus fazlalığı. TED وما نراه في العديد منها هو تزايد بروز الشباب.
    Ben de duydum onu. Son gördüğümüz şey Thunderbolt'un napalm bombası attığıydı... Düşürülmüş 2 helikopter üzerine. Open Subtitles أول شيئا رأيناه هو الصاعقة أسقطت (النابالم) على مروحيتين
    O zaman bu yol üzerinde sürerseniz, topakları dışarı çıkarırsınız -- tam da burada gördüğümüz şey. TED و حينها عند القيادة على الطريق ستتلف المجاميع و هو ما شاهدناه هنا
    Tracy, şu an gördüğümüz şey, insanlar isyan için sokaklarda değil kutlama... Open Subtitles (مانراهُ يجري يا (تريسي هو أن الناس بالشارع يصرخون ليس للشغب، بل للإحتفال..
    gördüğümüz şey tek bir yaratığı işaret ediyor. Open Subtitles الصورة التي رأيناها كانت لمخلوق واحد
    Geçen gece gördüğümüz şey, Isaac'in kayıp olması, Allison'ın büyükbabası... Open Subtitles هذا الشيء الذي رأيناه ليلة أمس ، "أيزك" جدّ ، "أليسون"
    Fakat gördüğümüz şey duygularla, duygu sömürüleriyle donanmış, bazen doğru bazen yanlış halka açık haberlerdi. TED ولكن ما رأيناه هو جمهور غمرته التغطية الهستيرية والمثيرة، غير الدقيقة أحيانًا، والخاطئة تمامًا في أحيان أخرى.
    Dipteki milyarda gördüğümüz şey ise TED ذلك ما نشهده عبر المليار السفلى في هذه اللحظة.
    Sanırım burada, eğrinin bu patlamasında gördüğümüz şey budur. TED وفي اعتقادي أن هذا ما نراه في انفجار المنحنيات هذا.
    Şimdi gördüğümüz şey şudur: Bu nöron, sıçan ne zaman ortamın içerisinde belli bir yere gitse bunu fark ediyor. TED وبالتالي ما نراه هو أن تلك الخلية العصبية تعرف كلما ذهب الجرذ إلى مكان معين من الفضاء.
    Şu anda dünyada gördüğümüz şey, otoritenin insanlardan algoritmalara geçmesi. TED ما نراه الآن في العالم هو نقل السلطة من البشر للخوارزميات.
    Evet, siz ve ben, bu el değmemiş doğal ormanın tepe örtüsüne baktığımızda, gördüğümüz şey muazzam bir karbon halısıdır. TED حسنا ، عندما ننظر بها ، أنت وأنا، على أن المظلة من الغابات الأولية السليمة ما نراه هو هذه السجادة الهائلة من الكربون.
    Ancak gördüğümüz şey üst üste binen iki üçgen. TED و لكن، على الرغم من ذلك، ما نراه هو مثلثين متداخلين
    Ve Haiti'de gördüğümüz şey, bu kasırganın bile önüne geçen bir çok zorlukla bilfiil karşılaşıyor olmaları. TED وما نراه في هاييتي هو أن الناس يواجهون الكثير من التحديات التي تسبق هذا الإعصار حتى.
    gördüğümüz şey, hayvan-insan ara yüzünün birbirine daha da yakınlaşması. TED وما نراه لذلك هو أن ترابط الحيوانات والبشر معًا أصبح قريبًا وأقرب.
    gördüğümüz şey, her olay sonrası yaşananların aynısı. Open Subtitles وما نراه في حالة بعد حالة بعد حالة،
    Son gördüğümüz şey Thunderbolt'un napalm bombası attığıydı... Düşürülmüş 2 helikopter üzerine. Open Subtitles أول شيئا رأيناه هو الصاعقة أسقطت (النابالم) على مروحيتين
    Bu gece burada gördüğümüz şey de bu. Open Subtitles والدخول في الجوله هو بالضبط ما شاهدناه الليله.
    Tracy, şu an gördüğümüz şey, insanlar isyan için sokaklarda değil kutlama... Open Subtitles (مانراهُ يجري يا (تريسي هو أن الناس بالشارع يصرخون ليس للشغب، بل للإحتفال..
    gördüğümüz şey tek bir yaratığı işaret ediyor. Open Subtitles الصورة التي رأيناها كانت لمخلوق واحد
    Tommy, kulübün dışında gördüğümüz şey... Open Subtitles تومي) ذلك الشيء الذي رأيناه) ... خارج النادي
    gördüğümüz şey, bizi otomatik odakların geleceğimiz olduğuna ikna etti. TED ما رأيناه أقنعنا أن هذه العدسات كانت المستقبل.
    Şu an tüketicilerde gördüğümüz şey, bizi bu krizden çıkmaya yönelten dirayettir. TED ما نشهده مع المستهلكين الآن هو المقدرة على قيادتنا قدماً خارج الركود الاقتصادي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus