Eve götürdüğüm tek şey aileme yazdığınız notlardır ve onlar da bana verdiğiniz gibi gitmezler. | Open Subtitles | الأشياء الوحيدة التي آخذها معي للمنزل هي ملاحظات لوالديّ وتلك الملاحظات لا تصلهم بنفس الطريقة التي خرجت من هنا |
Onu götürdüğüm her yer "Mey"menetsizlik kasabası olur. | Open Subtitles | أيّ مكان آخذها إليه هو بلد "الأنين" wine = خمر whine = أنين |
Yanımda götürdüğüm tüm bu güzel anılar için minnettardım. | Open Subtitles | ممتنة لكنز الذكريات التي كنت آخذها معي |
Ya da okul alışverişi yapmaya veya benim götürdüğüm milyonlarca şeye? | Open Subtitles | أو الذهاب معهم لشراء حاجيات المدرسة أو أي شيء من بين ملايين الأشياء التي أقوم بها |
Ya da okul alışverişi yapmaya veya benim götürdüğüm milyonlarca şeye? | Open Subtitles | أو الذهاب معهم لشراء حاجيات المدرسة أو أي شيء من بين ملايين الأشياء التي أقوم بها |
Seni ve küçük arkadaşını tekne gezisine götürdüğüm zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | عزيزتي أتذكرين تلكَ المرة التي أخذتكِ و صديقكِ الشاب بها لركوب القارب؟ |
Günün en sevdiğim anı, seni götürdüğüm an. | Open Subtitles | وقتي المفضل في اليوم ايصالك للبيت |
Babası, midillilerimi götürdüğüm at çiftliğinin sahibiydi. | Open Subtitles | والدها كان مالك الإسطبل حيث أحضرت المهور الصغيرة |
Her yere götürdüğüm üç tane oyuncak bebeğim vardı. | Open Subtitles | كان لدي ثلاثة دمى آخذها لكل مكان |
Edie Teyze'ye götürdüğüm zaman bana kapa çeneni ve bana gerçek bir içki hazırla derdi. | Open Subtitles | وكانوا يتعجبون جميعا من ظرافتي ثم كنت آخذها للعمة (إيدي) فتقول لي "إخرسي وأعدي لي مشروبا حقيقيا" |
Seni ilk götürdüğüm yere gel, lütfen. | Open Subtitles | أرجوكِ قابلينيّ في المكان الأول الذي أخذتكِ بهِ. |
Seni oraya götürdüğüm için özür dilerim. | Open Subtitles | أَنا آسفُ لأنني أخذتكِ إلى هناك |
Günün en sevdiğim anı, seni götürdüğüm an. | Open Subtitles | وقتي المفضل في اليوم ايصالك للبيت |
- Tarantula'nın kolları mı? - Evet, kurbanlarımı götürdüğüm dev bir örümcek! | Open Subtitles | أجل، هناك حيث أحضرت ضحاياي |
- Tarantula'nın kolları mı? - Evet, kurbanlarımı götürdüğüm dev bir örümcek! | Open Subtitles | أجل، هناك حيث أحضرت ضحاياي |