Buna ne dersin ben okuyacağım Gözlüğüm var. | Open Subtitles | ما رأيكِ بأن آخذها وأقرأها عندما تكون معي نظارتي |
Hayır, gitme. Gözlüğüm olmadan itfaiyecileri arkalardan goremem. | Open Subtitles | أستطيع، لا تراها رجال الاطفاء لطيف من الخلف هناك دون نظارتي. |
Arabamın anahtarlarını ve gözlüğümü hemen hemen her şeyimi aldılar fakat güneş Gözlüğüm hariç | Open Subtitles | أخذوا مفاتيح سيارتي، نظارتي، هاتفـي تقريبـًا كلّ شـيء عدا نظارتي الشمسية |
- O benim Gözlüğüm. - Artık benim, kızım. | Open Subtitles | . ـ مهلاً, هذه نظاراتي . ـ هم ملكي الآن, أيتها الأخت |
- Bu yüzden Gözlüğüm kırıldı. | Open Subtitles | افتعلت عناقاً حار للتعويض أودى بكسر نظاراتي |
Odamdaki masanın üstünde Gözlüğüm var. | Open Subtitles | يا غلام ، على الطاوله فى غرفتى ستجد نظارتى |
İyi ki güneş Gözlüğüm vardı çünkü gözlerimden yaşlar akıyordu. | Open Subtitles | وكُنتُ شاكِراً للغاية بأنني كُنتُ مُرتدياً نظارتي الشمسية.. لأن الدموع كان نوعاً ما تترقرق من عيني. |
Tatlım, üzgünüm. Sanırım güneş Gözlüğüm içeride kaldı. | Open Subtitles | عزيزتي، أنا آسفة أعتقد بأنني قد نسيت نظارتي الشمسية بالداخل |
Gözlüğüm nerede? | Open Subtitles | أين نظارتي لقد وضعتها في الجراب. |
Şimdi de Gözlüğüm düştü. Hiçbir şey göremiyorum. | Open Subtitles | لقد أوقعت نظارتي لا أستطيع رؤية شيء |
Beni kalem açarken, kitap okurken, yazarken, Gözlüğüm yamulmuş halde kitap yığını üstünde sızmışken gösteren bir montaj. | Open Subtitles | المونتاج، أنا أشحذ أقلامي الرصاص ، عندما أقرأ وأكتب أستغرق في النوم علي كومة من الكتب, نظارتي تنكسر . لأنني في المنتاج أمتلك نظارة |
Nefes nefese kalınca Gözlüğüm buğulandı. | Open Subtitles | تنفسي العميق يسبب في تضبيب نظارتي |
Gözlüğüm de gözümde. | Open Subtitles | و أرتدي نظارتي الخاصة بالقراءة |
Gözlüğüm olmadan yapamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أفعل هذا بدون نظارتي |
Ne var ki, arkadaşımdan çok Gözlüğüm var. | Open Subtitles | غير إنه بالحقيقة نظاراتي و بنطلوناتي أكثر من أصحابي |
- Hiçbir şey görmedim. Gözlüğüm takılı değildi. - Dön arkanı! | Open Subtitles | أنا لم أرى أي شيء , أنا لا ألبس نظاراتي أه جوش أدر وجهك |
Sürüş Gözlüğüm olmadan karanlıkta yolu göremiyorum ki. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أرى ليلاً من غير نظاراتي للقيادة |
Evet, silahın yok ama güneş Gözlüğüm ve tenis raketim sende. | Open Subtitles | حسنا ليس لديك مسدس لكن لديك نظاراتي الشمسية مضرب التنس خاصتي لا اتخيل لماذا |
Bir dakika, Bay Poirot. Bu benim Gözlüğüm değil. | Open Subtitles | دقيقة واحدة سيد بوارو, هذه ليست نظارتى |
Gözlüğüm yoktu, bozuk para sanmıştım. | Open Subtitles | لم أكُن أرتدي نظّارتي ، فاعتقدتُ بأنها قِطعةٌ نقدية |
Gözlüğüm nerede? | Open Subtitles | أين هى نظاراتى ؟ |
Gözlüğüm düştü. | Open Subtitles | نظّاراتي الواقية سقطتْ مني. |