Her şeye rağmen, insan güdüleri, sizin aklınızı hep karıştırır. | Open Subtitles | بِغض النظر عن دوافع الناس لقد صُمموا لكى يُهاجموك |
Knox'un güdüleri için bir şey diyemem. | Open Subtitles | ولا يمكنني التحدث عن دوافع نوكس |
Knox'un güdüleri için bir şey diyemem. | Open Subtitles | ولا يمكنني التحدث عن دوافع نوكس |
Ruhsuz bir ölüm makinesi ile uğraşıyoruz saf hayvan iç güdüleri ile bezenmiş. | Open Subtitles | إننا نتعامل مع آلة قتل عديمة الرحمة تقودها غريزة حيوانية خالصة |
Su altında karabatakların avlanma güdüleri ortaya çıkıyor ve onları canlı birer balık arama füzesine çeviriyor. | Open Subtitles | تحت الماء، تعمل غريزة الصيد عند الطيور و تحولهم إلى صواربخ لصيد الأسماك |
İç güdüleri yanılmıyormuş Cy. | Open Subtitles | احساسها كان صحيحاً, ساي |
Bu adamın güdüleri asla değişmedi. | Open Subtitles | دوافع الرجل ما تغيّر. |
Bütün finansal güdüleri reddetti. | Open Subtitles | ورفضت أي دوافع مالية |
Samaritan'ın güdüleri en iyi ihtimalle ahlakdışı ama Bay Wilkins'in yapmaya çalıştığı şey gerçek bir iyilikti. | Open Subtitles | أعلم أن دوافع (السامري) لا أخلاقية في أغلب الأحوال لكن الشيء الذي كان يحاول السيد (ويلكينز) عمله هو خير مطلق، ونحن دمرناه |
Hayatta kalma güdüleri dostum. Bazıları buna sahiptir, bazıları değildir. | Open Subtitles | غريزة البقاء, بعض الناس تملكها وبعضهم لا |
Ancak yiyecek bulmak için değil; karşı konulmaz yavrulama güdüleri için. | Open Subtitles | لكنهم لم يساقو هنا من أجل الطعام إنهم يتبعون غريزة التزاوج التي لا تقاوَم |
Sıçanlar zekidir. Hayatta kalma iç güdüleri vardır. | Open Subtitles | الفئران اذكياء لديهم غريزة البقاء علي قيد الحياة |
Lanet olası orospu... Hep böyle iyi güdüleri vardı. | Open Subtitles | اللعنة ابن ال000 كان دائما لدية غريزة جيدة |
Koruma güdüleri kabarmış durumda. | Open Subtitles | غريزة الحماية بداخلها متزايدة |
Bin annenin iç güdüleri çok güçlüdür. | Open Subtitles | غريزة الامومة اقوى من اي شيء |
İç güdüleri haklıymış. | Open Subtitles | احساسها كان صحيحاً |