"güler" - Traduction Turc en Arabe

    • تضحك
        
    • يضحكون
        
    • يبتسم
        
    • سيضحك
        
    • الضحك
        
    • ويضحك
        
    • سيضحكون
        
    • ابتسامة
        
    • يسخر
        
    • ستضحك
        
    • يضحك
        
    • يبتسمون
        
    • وتضحك
        
    • غولر
        
    • سيسخر
        
    Ve üzüntülü kısımlarda güler ve şakalarda da hıçkırarak ağlardı. Open Subtitles فكانت تضحك عند اللقطات الحزينة و تبكي عند اللقطات المضحكة
    Bazen sorardım... ama sadece güler ve birine verdiğini söylerdi. Open Subtitles كنت أسألها عليه احيانا ولكنها كانت تضحك فقط وتقول انها قد اعطته لأحد
    bilirsin bir çok kız ya güler, ya cevap yazar ya da durum güncellemesi gönderirdi. Open Subtitles هل تعلمين , ان اغلب الفتيات يضحكون وينشرون مثل هذه الامور عندما تحدث
    Yaz aklım, yaz şunu. güler yüzlü, hep güler yüzlü bir insan zehirli bir yılan da olabilir. Open Subtitles اين مفكرتي حتى اسجل فيها ان المرء قد يبتسم
    Böyle bir şey söylersiniz, tüm arkadaşlarınız güler ve kızlarla iyi olduğunuzu düşünürler. Open Subtitles أن تعطي تصريحا مثل ذلك سيضحك جميع رفاقك و يظنون أنك مهتم بالفتيات
    Lola maçta bizimle birlikteyken iyi görünmem için ben komik bir şey söyleyince güler misin? Open Subtitles ذلك منذ عام ولا يأتي إلى لعبة معنا، يمكنك ان تجعل لي تبدو جيدة من الضحك عندما أقول شيئا مضحكا؟
    Sonradan güler bunlara, yaşarsa. Open Subtitles وسيعيش ويضحك عندما يتذكر ما جرى هذا اليوم
    Sonra Amiral Kulübü'ndeki herkes güler sana. Open Subtitles عندها كل المتواجدين في نادي البحريات سيضحكون عليكِ
    Onunla konuştuğumda omuz silker ve yaptığım espriler haricinde karım da bu duruma her zaman güler. Open Subtitles وزوجتي تضحك دائماً إلا عندما أقول شيء مضحك
    Yasemin, aslında bir lağım faresi olduğumu öğrenecek olursa hâlime güler. Open Subtitles اذا أكتشفت ياسمين أننى لست أكثر من فأر شارع حقير فسوف تضحك على
    Eğer bir kızla çok fazla konuşursam ya güler ve kaçar ya da gülerek kaçar. Open Subtitles لو أنا تحدثت مع أي فتاة اما انها ستضحك وتهرب مني أو ستهرب بعيدا وهي تضحك
    Çocuklar düşer, tökezler, güler, ağlar, hayat böyle bir şey işte. Open Subtitles سوف يتعثّرون و يقعون , يضحكون و يبكون لكن هذه هي الحياة
    Bazı insanlar burunlarından güler Open Subtitles بعض الناس يضحكون من خلال أنوفهم
    Evet, hastalarına tüm dişlerini göstererek, güler ve bademcik ameliyatını anlatır. Open Subtitles نعم، يبتسم بأسنانه كلها و يخبرهم بتجربته مع اللوز
    Bir şaka yaparım. Herkes güler. Komik olduğumu biliyorum. Open Subtitles لو قلت نكته سيضحك الجميع و ساكون مضحكا و لكن هذا ليس ضحك
    Bu parayı istersem, Washington'dakiler bana kıçıyla güler. Open Subtitles ستسمع الضحك طول الطريق من واشنطن
    Bana hep bir bardak bedava buğday filizi suyu verir ve öğürmeme güler. Open Subtitles أنه ييهديني حنطة الحشيش مجانا ويضحك عندما أنكت
    Son gülen iyi güler. Open Subtitles نَعْرفُ من الذين سيضحكون اخيرا
    Sen yalandan gülersen, herkes de sana yalandan güler. Open Subtitles عندما تزيفين الابتسامة الجميع يرد لكـ ابتسامة مزيفة
    Pislikler böyle güler. Open Subtitles هذه هى الطريقه التى يسخر بها الفيتناميون
    Ha, birkaçınız gülüyorsunuz. Ben bunu söylediğimde herkes güler, ama bu trende başaramadık. TED حسنًا , بعضكم يضحك. الكل يضحك عندما اروي تلك القصة, لكن ليس داخل ذاك القطار.
    Gördün mü bir odada oturan iki adamın sorunu şu, sen onlardan sadece birini görebiliyorsun ve onlar arkaları dönük halde ...sana bakıyorlar, gömleklerinin yakası bana güler bir halde. Open Subtitles يقفون و هم يشاهدوني و يبتسمون لي و من ثم سموك أنت الرئيس
    Elinden her şeyini alır ve yüzüne güler. Sana ihanet eder. Open Subtitles تأخذ منك كل شيء ، وتضحك في وجهك إنها تخونك
    Ve bu da güler. Open Subtitles وهذا هو غولر.
    "Akabe'yi aldık" derse, generaller güler. Open Subtitles "لقد استولينا على العقبة" سيسخر الجنرالات منه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus