Ama kazanmadığı zamanlarda da, kaybettiğinde gene de gülerdi, ve kazandığı zamanlardaki kadar eğleniyormuş gibi görünürdü. | TED | لكنه عندما لا يربح ,, و يخسر كان يضحك .. ويبدو وكأنه استمتع بذلك كما لو انه ربح |
Tanrım, eğer babamı hatalarımı konuşmak üzere bir kahve içmeye çağırsaydım herhalde bana gülerdi. | Open Subtitles | أعنى, ياإلهى لو دعوت والدى ليشرب معى فنجان قهوة للتحدث عن أخطائى, سوف يضحك كثيرا |
..., ben yatağın altından seslenince deli gibi gülerdi. | Open Subtitles | كان والدي يضحك كثيراً عندما كنت أزحف تحت سريره. |
Aslında biliyorum. O yaptığı her aptalca şeye gülerdi. | Open Subtitles | في الواقع أنا أعرف لقد ضحك على نفسه بغباء |
Bir katır gibi gülerdi ama gözleri parlardı. | Open Subtitles | ضحكت مثل بغل، لكن عينيها لم تألق. |
Baban onlara gülerdi. Bu takım çok iyi. | Open Subtitles | كان والدك ليضحك منهم هذا فريق جيد |
Onun eşcinsel olduğunu ve bu yüzden suçu işlemiş olamayacağını başsavcıya söyleseydim bana gülerdi. | Open Subtitles | ان اخبرت المدعية العامة ان هذا شاذ ولهذا فهو بريء ستضحك علي |
Eğer baban şimdi seni bu halde görseydi gülerdi. | Open Subtitles | لو كان والدك يستطيع أن يراك الآن، لضحك |
Düşünsene. Başkan ben olmuşum. Konuşurken, herkes gülerdi. | Open Subtitles | تخيل أن أكون أنا العمدة، عندها لن يضحك أحد من غنائي |
Ve herkes ona gülerdi ve o da diğer odaya gidip ağlardı. | Open Subtitles | كان يضحك عليه الجميع، ومن ثم يذهب إلى الغرفة الأخرى باكياً. |
Ve ne zaman kazansa, o korkunç kahkahasıyla gülerdi. | Open Subtitles | وكلما كان يفوز كان يضحك تلك الضحكة ألفضيعة |
"Sonra, biri yine gülerdi oyunda." | Open Subtitles | "لا يزال يُمكن للمرء أن يضحك في النهاية" |
Sonra da kahkahalarla gülerdi. | Open Subtitles | كان دائما يضحك بشدة على هذه المزحة |
John günlük tutmama gülerdi. | Open Subtitles | جون كان يضحك عندما كنت اكتب في مفكرتي... |
Eskiden gülerdi, bütün gün şarkı söylerdi. Artık hiçbiri yok. | Open Subtitles | لقد كان يضحك ويغني طوال اليوم. |
Kendi haricinde doğum günü partisine gelen herkese gülerdi. | Open Subtitles | لقد ضحك على جميع من حضر حفلة عيد ميلاده ما عدا هو |
Yetkililere gülerdi doldurması gereken ilgili formu bulmaya çalışırken... | Open Subtitles | لقد ضحك على السلطات ليحاولوا إيجاد نموذج ما ليعبؤه .. ا |
Margaret'in baş rolünde olduğu YouTube videosuna kesin gülerdi. | Open Subtitles | بالتأكيد ضحك على مارغريت وهي تلعب دور البطولة على اليوتيوب |
O da tıpkı böyle gülerdi. | Open Subtitles | ضحكت لمجرد ذلك |
Çok nadir gülerdi. | Open Subtitles | لقد ضحكت بقوة |
Baban onlara gülerdi. Bu takım çok iyi. | Open Subtitles | كان والدك ليضحك منهم هذا فريق جيد |
Babam olsa gülerdi. | Open Subtitles | كان أبي ليضحك |
Tanrım, ona öyle şeyler yapardım ki ama büyük ihtimalle gülerdi. | Open Subtitles | يا إلهي .. سأفعل أشياء لها ربما ستضحك عليها |
Joel olsa gülerdi. Çocuklara çok düşkündü. | Open Subtitles | لضحك (جويل) عليّ كان عاشقاً للأطفال. |