| "Ekmeğini suların yüzüne at, çünkü birçok günlerden sonra onu bulacaksın." | Open Subtitles | المصبوب خبزك على الماء، إنك سوف تجده بعد العديد من الأيام. |
| İki geveze adamın eski günlerden konuşmasından çok daha acıklı değil. | Open Subtitles | ليس هناك أحزن من زوج رجال يثرثرون عن الأيام القديمة الجميلة |
| Bay Whitaker kaza öncesindeki günlerden ve saatlerden söz etmek istiyorum. | Open Subtitles | سيد ويتاكر أود التحدث عن الأيام السابقة و الساعات السابقة للحادث |
| Sanırım, eski günlerden kalıp, çalışmaya devam eden aramızdaki tek kişi senatör. | Open Subtitles | الشخص الوحيد من الايام الخوالى الذي لازال يعمل هو عضو مجلس الشيوخ |
| Üzgünüm, sanırım bu da insanın her şeyin anlamını sorguladığı o günlerden biri. | Open Subtitles | انا آسف ، إنهُ أحد هذهِ الأيام حيثُ تتساءل ماذا يعني كل ذلك |
| Bugün onca kötü günün içindeki belki de en kötü günlerden biriydi. | Open Subtitles | المثيرات؟ هذا كان يومًا سيّئًا على نحو خالد في بحر الأيام السيّئة. |
| Eski günlerden kalan pek bir şey yok ama bunu buldum. | Open Subtitles | ليس عندي الكثير من الأشياء من الأيام الغابرة لكنني وجدت هذا |
| İşimi gerçekten çok çok seviyordum fakat biraz hevesi kırılmış hissettiğim günlerden biriydi. | TED | أنا فعلا فعلا أحببت عملي ، لكني كنت أمر بواحدة من تلك الأيام التي كنت أشعر فيها ببعض من الإحباط. |
| Size şimdi matematik hayatımdaki en çarpıcı günlerden birini anlatacağım. | TED | دعوني أريكم أحد الأيام الأبرز في حياتي الرياضية. |
| Bu arada bir saniyeliğine ara vermek istiyorum, çünkü duydum ki TED'de konuşma yapmak için bir ön koşul varmış -- eski günlerden kabarık saçlı bir resminiz olması gerekiyormuş. | TED | في الواقع سأتوقف للحظة لأنني سمعت أنه لتحدث في تيد يجب أن تكون لديك صورة شخصية من الأيام الخوالي بشعر كبير |
| Evet, eski günlerden bu yana çok yol katettik, değil mi Scarlett? | Open Subtitles | أجل فقد سلكنا طريقاً طويلاً منذ تلك الأيام الخوالي يا سكارليت |
| Kış zamanıydı. Şehirde yaşadığımı hatırladığım en soğuk günlerden biriydi. | Open Subtitles | فى فصل الشتاء، وفى احد ابرد الأيام اتذكره بالبلده |
| Eski günlerden konuşuyor, onlara yaşattığım sıkıntılara gülüyoruz. | Open Subtitles | ونتكلم عن الأيام القديمة وسنضحك علي العقاب الذى كنت أعطيه له. |
| Söylediğim şarkılar güzel günlerden bile güzel | Open Subtitles | لازمات الأغنية التي أغنيها لهم أجمل من الأيام الجميلة |
| Bu çok güzel olur. O yorucu günlerden biriydi. | Open Subtitles | سيكون هذا جيدا جدا لقد كان يوم من هذه الأيام الشاقة |
| Oh, dostlarım, kahve içip eski günlerden söz edelim. | Open Subtitles | يا اصدقائى ، يجب ان تشرب القهوة و نتحدث عن الايام الخوالى |
| Önümüzdeki günlerden birinde, sırtından atmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | فى احد هذه الايام , سيكون عليك ان تتتجاهله |
| Yine o günlerden biri mi? Hani her şeyin ters gittiği. | Open Subtitles | يوم اخر من تلك الايام , لاشي يسير بشكل سليم |
| Hiç her şeyin kötü gittiği günlerden yaşadın mı? | Open Subtitles | هل حضيت بمثل هذه الأيّام ـ حيث كلّ شيء لا يمرّ بسلام ـ جدّتي توفيت الثلاثاء السابق |
| Erkeklerin kadınlara gondollarda serenat yaptığı günlerden. | Open Subtitles | تعود للأيام التي كان الرجال فيها بعزفون الألحان للنساء على القوارب |
| Rodriguez'le İngiltere'de geçirdiğim günlerden bu yana sakladığım birkaç resim var. | Open Subtitles | لدي بعض الصور هنا ، . والتي أريد أن اريك إياها لقد حافظت عليها منذ أيامي في . انجلترا مع رودريقز |
| Eski günlerden kalma bir huy. | Open Subtitles | من العادات التي بقيت منذ أيام الغرب القديم |
| günlerden pazardı. Çok yakında yazın geleceğini hissediyordunuz. | Open Subtitles | كان يوم أحد، وكنت تعرف أن الصيف قادم قريباً |
| - Bugün günlerden ne? | Open Subtitles | ماليوم ؟ |
| Dışarı çıkıp, bugünün günlerden ne olduğunu ona hatırlatma nezaketini gösterir misin? | Open Subtitles | هلا تفضلت إلى الداخل واخبرته بأي يوم نحن فيه؟ |
| günlerden bir gün, annemin öldüğünü duydum. Mümkün olduğunca soğukkanlı olmaya çalıştım. | Open Subtitles | في أحد الأيام إكتشفت أن أمي ماتت حاولت أن أظلّ لامبالية قدر الإمكان |