Birbirimize güvendiğimiz ve birbirimize tutunduğumuz sürece her şeyin iyi olacağını söylemiştin. | Open Subtitles | قلت لنا طالما اننا نثق ببعضنا و تضامنا سيكون كل شيء بخير |
Dijital medya sosyal ortamlardır ve güvendiğimiz insanlarla her gün pek çok şey paylaşırız. | TED | فوسائل الإعلام الإلكترونية هي بيئات اجتماعية ونحن نُشارك الأشياء مع أشخاص نثق بهم طوال اليوم، كل يوم. |
Kendilerini ve başkalarını incitmeyeceklerine dair onlara güvendiğimiz bir yer. | TED | نثق بهم أن لا يأذوا أنفسهم ونثق بهم أن لا يأذوا الآخرين |
Anma töreninde onurlandırdığımız her can bir dünyalıya güvendiğimiz için kaybedildi. | Open Subtitles | كل حياة شرّفناها في ذلك النصب التذكاري زهقت لأنّنا وثقنا بأرضي. |
Planın yürümesi için... güvendiğimiz kişilerin gizlilik içinde hareket etmeleri şarttı. | Open Subtitles | حتى تنجح هذه الخطة إحتجنا سرية تامة الأشخاص الذين نثق فيها فقط |
Bilmem. güvendiğimiz tek yetişkin sensin. Birisi nasıl herpes kapar? | Open Subtitles | ــ لا أعرف، أنت الراشد الوحيد الذي نثق به ــ كيف يصاب أحدهم بالقوباء؟ |
Belki de sadece güvendiğimiz kişileri seçmeliyiz. | Open Subtitles | ربما علينا الإكتفاء بأشخاص نعرفهم و نثق بهم |
Bu arada, gizli olarak toplanırız ve öğrendiklerimizi güvendiğimiz kişilerle paylaşırız. | Open Subtitles | في هذه الأثناء، فإننا نلتقي بالسر ونتشارك بما نعرفه مع من نثق بهم |
...güvendiğimiz birinin bizim adımıza karar vermesidir. | Open Subtitles | هو عندما يكون الشخص الذي نثق به يختار لنا الخيارات |
Bazen sanki adayınız Tanrıya güvendiğimiz kadar kendisine güvenmemizi istiyor. | Open Subtitles | تتكلم وكأنك مرشح وكأن مرشحكم يطلب منا أن نثق به كما نثق بربنا |
Daha büyük tayın, daha iyi yer verir ve güvendiğimiz birinin emrine sokarız. | Open Subtitles | طعام جيد، ومسكن لائق، ونضعهم تحت يد شخص نثق به. |
Tek güvendiğimiz şey birbirimizdik. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي كنا نثق به كان بعضنا البعض |
En nihayetinde elimizde tek kalan güvendiğimiz insanlardır. | Open Subtitles | في نهاية اليوم، الشيء الوحيد الذي نملكه هم الأشخاص الذين نثق بهم |
En nihayetinde elimizde tek kalan güvendiğimiz insanlardır. | Open Subtitles | في نهاية المطاف ما يتبقى لنا هم الأُناس الذين نثق بهم |
Çünkü güvendiğimiz biri değilse başı ciddi tehlikede demektir. | Open Subtitles | لأنه لو لم يكن شخصاً نثق به فهي في خطر مُحدق. |
Ya cadılar bizi yönetmeleri için güvendiğimiz kişilerdense? | Open Subtitles | ? ماذا لو كان هؤلاء السحرة هم من نثق بهم في قيادتنا |
Beraber kalmalıyız, güvendiğimiz insanları yakınımızda tutmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نبقى معاً، ونُبقى الأشخاص الذين نثق بهم على مقربة منّا. |
güvendiğimiz kurumlar artık güvenilmez görünüyor. | Open Subtitles | المؤسسات التي وثقنا بهم من قبل ليسوا جديرين بالثقة بعد الآن |
Çoğumuz, ailelerimizden sevgi görmedik -- en çok güvendiğimiz insanlar tarafından aldatıldık. | TED | لم يحظى العديد منّا بالحب من أسرهم -- تعرّضنا للخيانة من أشخاص وثقنا بهم بشدة. |
İkimiz de güvendiğimiz kişiler tarafından ihanete uğradık. | Open Subtitles | تعرض كلانا للخيانة من قبل من وثقنا بهم. |
Eskiden güvendiğimiz... | Open Subtitles | ♪ التي كنا نعتمد عليها ♪ |