Onun bu kadar güzel olduğunu düşünüyorsan asıl top atışımı görmelisin. | Open Subtitles | لو كنت تعتقد أنها جميلة ، فلا بد أن ترى مقلاعي |
onu gördüğün her zaman güzel olduğunu söyle, güzel olmadığı zamanlarda bile. | Open Subtitles | أخبرها أنها جميلة في كل مرة تراها حتي عندما لا تكون كذلك |
Senin güzel olduğunu söyledim, ve güzelliğine bakıp aldanma dedi. | Open Subtitles | لقد قلت أنك جميلة وهو قال الجمال فى الجوهر |
Ve saçlarını kulaklarının arkasına attığında ne kadar güzel olduğunu duymak istemediği kesin. | Open Subtitles | وهي قطعاً لاتريد سماع كم تظن انها جميلة عندما تثني شعرها خلف إذنيها |
Bu... onun bana ne kadar güzel olduğunu anlatmadığın içindi. | Open Subtitles | هذه من أجل أنك لم تخبرني . بأنها كانت جميلة |
Şimdi yanında oturup, dört gün boyunca ona ne kadar güzel olduğunu söylemem gerek. | Open Subtitles | الآن يتوجب علي أن أجلس بجانبها لأربعة أيام وأخبرها بأنها جميلة |
Hadii! Çok güzel olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين جيداً أنكِ جميلة. |
Ve hafifçe ürküyor, biraz kafası karışık çünkü annesi ona sürekli güzel olduğunu söylemesine rağmen, okulda her gün, biri ona çirkin olduğunu söylüyor. | TED | و هي خائفة قليلة و محتارة لأنها بالرغم من أن والدتها تخبرها طوال الوقت أنها جميلة كل يوم في المدرسة، يخبرها أحدهم أنها قبيحة. |
Portia'nın puanları 4'ün etrafında toplanırdı çünkü herkes onun çok güzel olduğunu kabul ediyor. Ama Sarah Jessica Parker için fikirler tamamen bölünür. | TED | تقييم بورتيا سيكون متراكما حول 4 لأن الجميع متفق على أنها جميلة جدا، وفي حالة سارة جيسيكا باركر فإن الآراء تنقسم. |
Güneş sistemini keşfimiz bize, onun ne kadar güzel olduğunu gösterdi. | TED | إن استكشافنا للمجموعة الشمسية علمنا أنها جميلة و خلابة |
Dan güzel olduğunu söylemişti, ama doğruluğunu kanıtlamamıştı. | Open Subtitles | دان أخبرني أنك جميلة لكن لم يخبرني بما يكفي |
İnsanlar sürekli güzel olduğunu söyleyip duruyor olmalı. | Open Subtitles | الناس يقولون لك أنك جميلة طوال الوقت أليس كذلك ؟ |
Bir partide bu kızla tanışıyorum, biraz içkili olduğumdan ve onun da Kedi Kız maskesi giydiğinden dolayı onun güzel olduğunu varsayıyorum. | Open Subtitles | وقابلت تلك الفتاة ولقد كنت سكران وهى كانت ترتدى زى المرأة القطة وقتها عرفت انها جميلة |
Şimdi hepinizin, ortağının gözlerine bakmasını ve onun çok güzel olduğunu söylemesini istiyorum. | Open Subtitles | اريدك الان الى شريكتك في عينيها واريدك ان تخبريها انها جميلة |
Bir çağdaşı şapelin ihtilafa sebebiyet vermemek için çok fazla güzel olduğunu yazmış. | TED | الآن، كتب أحد المعاصرين أن الكنيسة كانت جميلة لدرجة أنها لابد وأن تسبب جدلا. |
güzel olduğunu düşünüp üzerine atıldığın kız. İşte burada. | Open Subtitles | الفتاة التي تعتقد بأنها جميلة وباغتها هنا أمامك |
güzel olduğunu bana neden söylememiştin? | Open Subtitles | لمَ لم تخبريني أنكِ جميلة ؟ |
Bu programın güzel olduğunu düşündüğüm yönlerinden biri de kimsenin tek başına katılmasına izin verilmemesi. | TED | أحد الأشياء التي أعتقد أنها رائعة جداً عن هذا البرنامج أنه لا يُسمح لأحد أن يفعل ذلك بمفرده |
Sana bu akşam çok güzel olduğunu söyledim mi? | Open Subtitles | أمور شبابية، هل أخبرتك كم أنت جميلة الليلة ؟ |
Yüzün çamurla kaplıyken bu kadar güzel olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم أدرك بأنكِ جميلة للغاية و أنت ملطخة بذلك الوحل |
Bana ilk tarif ettiğinde, ne kadar güzel olduğunu söylediğinde, ağladım. | Open Subtitles | , عندما وصفتها أولاً لى .. كم هي جميلة بكيت |
Sadece, bir şeyler için uğraştığını görmenin güzel olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسنا انا فقط ، تعرف .. ظننتُ انه كان كان جميلاً ان اراك حقاً تجرب شيئاً |
o zaman belki, sana güzel olduğunu söyleyebilirim ve engelli çocuklarla yaptıkların inanılmaz. | Open Subtitles | لذا من المحتمل أن أقول لك بأنك جميلة و أن ما تقومين مع الاطفال المتخلفين أمر رائع |
Tamam, şimdi gözlüğünü çıkar, saçlarını sal ve ne kadar güzel olduğunu bilmiyormuş gibi davran. | Open Subtitles | حسناً، الآن انزعي النظارات وأسدلي شعركِ وتصرفي كأنكِ لا تعلمين كم أنتِ جميلة |
Ne? Konuşmak için fazla güzel olduğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتظنين أنك أجمل من أن تعقدين اجتماع معي الآن؟ |
Yeterince güzel olduğunu nasıl bileceksin? | Open Subtitles | كيف ستعرفين أنكِ جميلةٌ كفاية ؟ سأعلم ذلك |