"geldiğim" - Traduction Turc en Arabe

• اتيت
• قدومي
• أتيتُ
• مجيئي
• جئتُ
• دياري
• جئت إلى
• حضوري
• أتيت إلى
• آتى
• جِئتُ
• الذي أتيت
• أَجيءُ
• أتيت منه
• آتيت

Ve bütün bu tecrübe bugün sizinle paylaşmaya geldiğim düşüncemi yeniledi.
و هذه التجربة جددت التزامي للفكرة التي اتيت لاشاركها معكم اليوم.

Buna benim geldiğim yerde, "bir taşla iki kuş" derler.
هذا اثنين لواحد في المكان الذي اتيت منه يا رجل

Habersiz geldiğim için özür dilerim ama motele gitmeyi göze alamadım.
أسف على قدومي بهذا الشكل لكنني لم أستطع الذهاب إلى الفندق

Burası Kıta Ordusu'na katılmak için geldiğim yer, yanlış mı yoksa?
هذا المكان حيثُ أتيتُ للإنضمام للجيش القاري ، أليس كذلك ؟

Bu saatte geldiğim için özür dilerim ama hayat memat meselesi.
أعتذر عن مجيئي في هذا الوقت ولكنها مسألة حياة أو موت

Sonra buraya geldiğim zaman sanki daha önce de buradaymışım gibiydi.
ولمّا جئتُ إلى هنا، كان الأمر كأنّي كنتُ هنا من قبل

Buraya almaya geldiğim şeyi aldım, yani mirasın yarısını ve gidiyorum.
لقد اخذت ما اتيت من أجله نصيبي من الميراث وانا راحلة

Benim geldiğim yerde biri sizden özür dilerse en azından görmezden gelmezsiniz!
من المكان اللذي اتيت منه حينما يحاول شخص تعويظك على الأقل تخبره

Eskiden, geldiğim yerde bana saygı ile bakılırdı.
نعم, في وقتا ما, لقد كان ينظر لي باحترام من المكان الذي اتيت منه.

Benim geldiğim Napoli'de oğulları kendilerine karşı çıkacak kadar büyüdüğünde onlara bıçak çeken babalar gördüm.
فى نابولى حيث اتيت رأيت آباءا يوجهون السلاح لأبنائهم حين يكبر الابناء و يقفوا فى وجوههم

Benim geldiğim yerde biz onunla 30 adamı donatabilirdik.
من حيث اتيت يمكننا تجهيز 30 رجلا بهذا الثمن

Sizinle birlikte olabilmek için ne kadar uzaktan geldiğim hakkında hiç bir fikriniz yok
ليس لديك أي فكرة عن مدى البعد الذي اتيت منه لأكون معكِ

İlk olarak iş yerinize kadar geldiğim için özür dilerim...
أولاً، بخصوص قدومي إليك في مكان عملك، أنا متأسفٌ لذلك

Benim buraya "senden çalmak için geldiğim" kısmını anladın değil mi?
إنّكِ فهمتِ الجزء بشأن قدومي إلى هُنا هو السرقة منكِ، صحيح؟

Ama geldiğim yerde her fırsatta arkamdan çekip beni yere serip, kendi seviyelerine indirmeye çalışan insanlar olmadığını düşünme.
ولا تعتقد بأنه لايوجد أناس من المكان الذي أتيتُ منه يصرخون ويرفعون قميصي طوال الوقت، للمحاولة لأضمهم لذلك، أيضاً.

Hem de buraya konuşmak için geldiğim bir yüz.
ليس الوجه الأوسم في هذه الغرفة وحسب بل أيضاً الوجه الذي أتيتُ إلى هنا لأقوم بمحادثته

- Geçen hafta geldiğim için özür dilemek istiyorum.
لا أريد أن أجعل هذا الصعب لكني أردت الإعتذار على مجيئي الأسبوع الماضي

Ve o gece, Oliver'ın kaplumbağasını almaya geldiğim burada tek başına yaşadığını daha net gördüm.
وفي الليلة التي جئتُ فيها لأخذ سلحفاة أوليفر كان من الواضح لي أنكَ تعيش وحيداً

geldiğim yerde hiç yoktu.
نعم، حسناً في دياري لم يكن فيها أيّة مياه

Ve bir eve geldim, biraderler halimden dolayı fark etmeyip kendimi daha önce geldiğim yerde buldum.
هاهو منزل، سوف أذهب إليه وليكن ما يكون هل جئت إلى هنا من قبل؟

Böyle geldiğim için üzgünüm, ama bana beş dakika ayırsanız yeter.
أعتذر عن حضوري هكذا، أطلب سوى 5 دقائق من وقتك

Size buraya akşam yemeğine geldiğim gece gözlemlediğim bir şeyi anlatacağım.
سأخبركم بما لاحظت عندما أتيت إلى هنا للعشاء

Gerçek şu ki, bu okula geldiğim her gün, gelmek zorunda olduğum günlerden bir tanesinin eksildiği anlamına geliyor.
و الحقيقة هى أنه فى كل يوم على أن آتى فيه لهذه المدرسة هو يوم مهدور من حياتى

Warlock'a geldiğim zaman genç bir kızdım
عندما جِئتُ إلى وورلوك، كنت فتاة صغيرة جداً

Belki siz öyle yapıyorsunuz ama benim geldiğim yerde biz sonuna kadar gideriz.
ربما هذا ما تقومون به نحن نحتفظ بأزواجنا في المكان الذي أتيت منه.

Buraya yapmak için geldiğim şeyi engelliyor.
يَقِفُ في طريق الذي أَجيءُ هنا لأعْمَلُ.

İnan bana, benim geldiğim yerde daha bir sürü... - ...tüy yumağı var.
صدقنى هناك الكثير من هذا من حيثما آتيت أيها القوى