"genç bir adam" - Traduction Turc en Arabe

    • رجل شاب
        
    • هناك شاب
        
    • شابٌ
        
    • لشاب
        
    • رجل صغير
        
    • شاب يافع
        
    • إنه شاب
        
    • يوجد شاب
        
    • هناك رجلٌ شابّ
        
    • لدينا فتى شاب
        
    • شاب صغير
        
    • شاب على
        
    • شاب لديه
        
    • شابًا
        
    • رجلا شابا
        
    Görünüşe göre genç bir adam, burada bir hayat kurmayı umuyordu. Open Subtitles وترجل منها رجل شاب يأمل أن يعمل اسلوب حياة خاصة بهِ.
    genç bir adam pek de iyi bir karakteri olmayan arkadaşının suçunu üstleniyordu. Open Subtitles رجل شاب تحمّل مسؤولية صديقه، الذي لم يكن بشخصية قوية.
    Hey, Gerry, 1960'lı yıllarda, Michigan Üniversitesinden mezun olan genç bir adam vardı. Open Subtitles يا جيرى, فى حُقبة الستينات كان هناك شاب قد تخرج من جامعة متشيجان
    Bu arada, merdiveninde uyuyan genç bir adam var. Open Subtitles على فكرة، هُنالكَ شابٌ صغير نائم على الدَرج
    Ne de olsa, böylesine sert yönetilmesi gereken büyük bir şirket, ...genç bir adam için bile, stres dolu olabiliyor. Open Subtitles لكن إدارة مجموعة شركات كثيرة تحتاج لمتابعة صارمة ومرهقة حتى لشاب
    Mental sağlık problemleri olan genç bir adam sevdiği kız tarafından reddediliyor, ve kız kalbinde bir kurşunla bulunuyor. Open Subtitles رجل صغير يُعانى من مشاكل عقلية يتم رفضه من الفتاة التى يُحبها وإنتهى الأمر بها ميتة برصاصة فى قلبها
    Yaklaşık 25 yıl önce Alpler'de tek başına kayak yapmaya giden genç bir adam varmış. Open Subtitles قبل 25 عاما مضت كان هناك شاب يافع ذهب للتزلج وحيداً على جبال الألب
    genç bir adam, şişman değil ama iri. Open Subtitles إنه شاب,ليس بدين ولكنه مفتول العضلات
    Bahsettiğim açık, çünkü bu geceki film genç bir adam hakkında. Open Subtitles اننى اذكر هذا بالطبع لآن روايتنا الليلة عن رجل شاب
    Çok saygı duyduğum ve takdir ettiğim genç bir adam şu anda o akıl hastası yüzünden hayatını tehlikeye atıyor. Open Subtitles الان، رجل شاب احترمه للغاية و اقدره يضع حياته على المحك بسبب هذا المجنون
    Gerçek şu ki, genç bir adam öldürüldü ve ben bunu yapan şerefsizi yakalarken politikanın önüme çıkamsını istemiyorum. Open Subtitles الحقيقة .. رجل شاب قتل ولا أريد السياسة أن تقف في طريق
    genç bir adam zili çaldı, telefon etmek istedi. Open Subtitles هناك شاب طرق علي الباب منذ قليل وطلب استخدام الهاتف
    genç bir adam zili çaldı, telefon etmek istedi. Open Subtitles هناك شاب طرق على منذ قليل وطلب استخدام الهاتف
    Bazen genç bir adam senin isteklerini umursamıyor, ama bir de bakmışsın, bunu yaparak senin daha çok saygını kazanıyor. Open Subtitles أحياناً يستطيع شابٌ ما أن يتجاهل أمنياتك و ينتهي بك الحال لأن تحترمه أكثر من السابق
    Ne de olsa, böylesine sert yönetilmesi gereken büyük bir şirket, ...genç bir adam için bile, stres dolu olabiliyor. Open Subtitles لكن ادارة مجموعة شركات كثيرة تحتاج لمتابعة صرامة ومرهقة, حتى لشاب.
    İşte bu yüzden genç bir adam gibi oynamaya devam etmelisin. Open Subtitles اجل , لهذا عليك ان تلعب مثل رجل صغير السن
    Confessor'e olan aşkına gelirsek, o da diğerleri gibi genç bir adam. Open Subtitles اما بالنسبة لحبة للمؤمنه فهو شاب يافع كاي شاب اخر.
    O artık genç bir adam ve babasına ihtiyaç duyuyor. Open Subtitles إنه شاب يافع الآن ويحتاج لوالده
    Burada genç bir adam yoktu. Kör de değilim. Open Subtitles لا يوجد شاب هارب هنا إذا لم أكن عمياء.
    Bay Evans, Hastanede oldukça fena hırpalanmış genç bir adam var. Open Subtitles هناك رجلٌ شابّ في المستشفى والذي تمّ ضربه بقسوة للغاية وماذا إذن؟
    Çok fazla önlem alamıyoruz, ona bakacak genç bir adam tuttuk. Open Subtitles لا يمكن أن نكون حذرين كفاية، لذلك لدينا فتى شاب هُناك
    Fakat hiçbir maceraları, Jason adında genç bir adam uğruna güçlerini birleştirdikleri zaman kadar muhteşem değildi. TED ولكنّ مغامرة كل منهم على حدى لا تُذكر أمام التقاء قواهم جميعاً لتلبية نداءٍ من شاب صغير يُدعى جاسون.
    Bu, durum ne olursa olsun kabul edilemez özellikle de evlenmek üzere olan genç bir adam için. Open Subtitles مهما كان فهو غير مقبول خصوصاً إذا كان من شاب على وشك الزواج
    - Korkunç canavarıyla zalim görünüşlü bir kadın, ve yara izli genç bir adam. Open Subtitles إمرأة عنيفة معها وحش رهيب و شاب لديه ندبة
    O ışığın içinde, beyaz kanatları olan çok güzel genç bir adam gördüm. Open Subtitles في هذا الضوء، رأيت شابًا جملًا بأجنحة بيضاء.
    O günler geride kaldı. Artık genç bir adam değil. Open Subtitles تلك الايام قد انتهت,انت لم تعد رجلا شابا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus