"gerçekten iyi" - Traduction Turc en Arabe

• جيد حقا
• جيدة حقا
• بخير حقاً
• جيد جداً
• جيد حقاً
• بخير حقا
• جيدا حقا
• جيد فعلاً
• جيدة جدا
• جيدة حقاً
• رائع حقاً
• جيداً حقاً
• جيدة جداً
• جيّدة حقاً
• حقا بخير

Gerçekten iyi hissediyordum ve kariyerimin yükseldiği bir dönemdi.
وكان شعور جيد حقا. تلك كانت تلك المرحلة من مهنتي

Aynı zamanda Jesse için el ilanı dağıtıyorum çünkü sanatı destekliyorum ve Gerçekten iyi bir arkadaşım.
وانا ايضا اسلم منشورات لجيسي لأنني ادعم الفن وأنا صديق جيد حقا.

Üzgünüm Ray, Fakat sensiz burada Gerçekten iyi bir yaşam kurduk
أنا آسف , راي , ولكن نحن بنينا والحياه جيدة حقا دون لكم هنا.

Ama baba, Gerçekten iyi hissediyorum.
لكني أشعر أني بخير, حقاً, يا أبي

Bu iyi, Gerçekten iyi. Demek ki hiçbir şey olmayacak.
هذا جيد, جيد جداً إنك لن تموت من دون حقيبتك

L bu Gerçekten iyi bir şey olduğunu düşünüyorum, değil mi?
أعتقد أنه شيء جيد حقاً ألا نعنقدين هذا ؟

Gerçekten iyi değil o halde
مارك يريد ان ينجب طفلا انه ليس بخير حقا

Neyse ki biri Gerçekten iyi kazandırıyor.
لحسن الحظ بالنسبة لي، واحد منهم يدفع جيدا حقا.

Gerçekten iyi.
لقد قرأته إنه جيد فعلاً

Gerçekten iyi bir doktor olduğumu düşünüyorsan neden bana salakmışım gibi davranıyorsun?
ان كنت تظن انني طبيب جيد حقا لماذا تعاملني كغبي؟

Gerçekten iyi bir göz doktoruna gitmiş olsam da.
على الرغم من أنني ذهبت إلى العين طبيب جيد حقا.

Biliyor musun, bence bu bizim için Gerçekten iyi olacak diye düşünüyorum.
أنت تعرف، أنا أعتقد أن هذا هو ستعمل تكون جيدة حقا بالنسبة لنا.

Aman nazar değmesin ama bence bu Fransızca ödevi Gerçekten iyi oldu.
لكني أعتقد أن هذه الصفحة الفرنسية قد تكون جيدة حقا.

Gerçekten iyi değil, neyse boşver.
أنه ليس بخير حقاً ، دعنا نغادر

Fakat Hindistanlılar kendilerinin birçok kitaplarını taramaktalar -- şu ana kadar 300,000 adet-- Gerçekten iyi bir iş çıkarıyorlar.
و لكن الهنود قاموا بمسح الكثير من كتبهم الخاصة --- حوالي 300,000 للآن --- انهم يقومون بعمل جيد جداً

- Yoldayken Gerçekten iyi biriyle karşılaşmak güzel.
حسناً، جميل جداً أن ألتقي بالصدفة بشخص جيد حقاً

Gerçekten iyi misin! ?
هل انت بخير حقا

Bazı hasta şekilde Eğer Gerçekten iyi bir dostsun.
بطريقة أو بأخرى مريضة كنت صديقا جيدا حقا.

Niyetini Gerçekten iyi saklıyorsun ama sanırım buraya gelmendeki asıl amacı öğrenmek hakkım.
انت تلعب ببطاقتك بصورة جيدة جدا لكنني اعتقد انني استحق ان اعرف ما هو حقاً الذي تعمله هنا

Hadi ama bu Gerçekten iyi. Radyoda bunun gibisi yok. Yok!
هيا بحقك, هذه أغنية جيدة حقاً لايوجد شيء كهذا على الراديو

Tersleyip, üzmek istemedim çünkü Gerçekten iyi birisi.
ولم أرد أن أؤذي مشاعره، لأنه صاح رائع حقاً

Ya da Gerçekten iyi bir gün, ona nasıl baktığınıza bağlı.
أو يوماً جيداً حقاً نظراً إلى كيف ترى الأمور

- Gerçekten iyi yine. - O 2 vurur kadar.
جيدة جداً مرة ثانية حتى يصبح عمره اثنتان

Çünkü bence o Gerçekten iyi bir teori.
لأنّي أعتقد أنّها نظريّة جيّدة حقاً.

Gerçekten iyi olmam biraz zaman alacak ama iyi olacağım.
أعني ,تعرف سأخذ وقتا لأكون حقا بخير , لكن سأكون بخير