Gerçekten iyi hissediyordum ve kariyerimin yükseldiği bir dönemdi. | TED | وكان شعور جيد حقا. تلك كانت تلك المرحلة من مهنتي |
Aynı zamanda Jesse için el ilanı dağıtıyorum çünkü sanatı destekliyorum ve Gerçekten iyi bir arkadaşım. | Open Subtitles | وانا ايضا اسلم منشورات لجيسي لأنني ادعم الفن وأنا صديق جيد حقا. |
Üzgünüm Ray, Fakat sensiz burada Gerçekten iyi bir yaşam kurduk | Open Subtitles | أنا آسف , راي , ولكن نحن بنينا والحياه جيدة حقا دون لكم هنا. |
Ama baba, Gerçekten iyi hissediyorum. | Open Subtitles | لكني أشعر أني بخير, حقاً, يا أبي |
Bu iyi, Gerçekten iyi. Demek ki hiçbir şey olmayacak. | Open Subtitles | هذا جيد, جيد جداً إنك لن تموت من دون حقيبتك |
L bu Gerçekten iyi bir şey olduğunu düşünüyorum, değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أنه شيء جيد حقاً ألا نعنقدين هذا ؟ |
Gerçekten iyi değil o halde | Open Subtitles | مارك يريد ان ينجب طفلا انه ليس بخير حقا |
Neyse ki biri Gerçekten iyi kazandırıyor. | Open Subtitles | لحسن الحظ بالنسبة لي، واحد منهم يدفع جيدا حقا. |
Gerçekten iyi. | Open Subtitles | لقد قرأته إنه جيد فعلاً |
Gerçekten iyi bir doktor olduğumu düşünüyorsan neden bana salakmışım gibi davranıyorsun? | Open Subtitles | ان كنت تظن انني طبيب جيد حقا لماذا تعاملني كغبي؟ |
Gerçekten iyi bir göz doktoruna gitmiş olsam da. | Open Subtitles | على الرغم من أنني ذهبت إلى العين طبيب جيد حقا. |
Biliyor musun, bence bu bizim için Gerçekten iyi olacak diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أنت تعرف، أنا أعتقد أن هذا هو ستعمل تكون جيدة حقا بالنسبة لنا. |
Aman nazar değmesin ama bence bu Fransızca ödevi Gerçekten iyi oldu. | Open Subtitles | لكني أعتقد أن هذه الصفحة الفرنسية قد تكون جيدة حقا. |
Gerçekten iyi değil, neyse boşver. | Open Subtitles | أنه ليس بخير حقاً ، دعنا نغادر |
Fakat Hindistanlılar kendilerinin birçok kitaplarını taramaktalar -- şu ana kadar 300,000 adet-- Gerçekten iyi bir iş çıkarıyorlar. | TED | و لكن الهنود قاموا بمسح الكثير من كتبهم الخاصة --- حوالي 300,000 للآن --- انهم يقومون بعمل جيد جداً |
- Yoldayken Gerçekten iyi biriyle karşılaşmak güzel. | Open Subtitles | حسناً، جميل جداً أن ألتقي بالصدفة بشخص جيد حقاً |
Gerçekten iyi misin! ? | Open Subtitles | هل انت بخير حقا |
Bazı hasta şekilde Eğer Gerçekten iyi bir dostsun. | Open Subtitles | بطريقة أو بأخرى مريضة كنت صديقا جيدا حقا. |
Gerçekten iyi. | Open Subtitles | لقد قرأته إنه جيد فعلاً |
Niyetini Gerçekten iyi saklıyorsun ama sanırım buraya gelmendeki asıl amacı öğrenmek hakkım. | Open Subtitles | انت تلعب ببطاقتك بصورة جيدة جدا لكنني اعتقد انني استحق ان اعرف ما هو حقاً الذي تعمله هنا |
Hadi ama bu Gerçekten iyi. Radyoda bunun gibisi yok. Yok! | Open Subtitles | هيا بحقك, هذه أغنية جيدة حقاً لايوجد شيء كهذا على الراديو |
Tersleyip, üzmek istemedim çünkü Gerçekten iyi birisi. | Open Subtitles | ولم أرد أن أؤذي مشاعره، لأنه صاح رائع حقاً |
Ya da Gerçekten iyi bir gün, ona nasıl baktığınıza bağlı. | Open Subtitles | أو يوماً جيداً حقاً نظراً إلى كيف ترى الأمور |
- Gerçekten iyi yine. - O 2 vurur kadar. | Open Subtitles | جيدة جداً مرة ثانية حتى يصبح عمره اثنتان |
Çünkü bence o Gerçekten iyi bir teori. | Open Subtitles | لأنّي أعتقد أنّها نظريّة جيّدة حقاً. |
Gerçekten iyi olmam biraz zaman alacak ama iyi olacağım. | Open Subtitles | أعني ,تعرف سأخذ وقتا لأكون حقا بخير , لكن سأكون بخير |